Başkan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında konuştu:
Muhalefetin içler acısı durumunu görüyorsunuz. Yönettikleri şehirlerde çevre yağması almış başını gidiyor. İzmir Körfezi'nde kirlilik sebebiyle balıklar nefes alamıyor. Kayırmacılık skandallarına her gün bir yenisi ekleniyor. İş bilmezlikleri artık kendi tabanlarının bile sabrını taşırıyor. Bunlar "daha ortada fol yok, yumurta yokken" koltuk kavgası veriyor. Çıkıp göğüslerini gere gere "işte bizim eserimiz" diye millete gösterebilecekleri tek bir hizmetleri yok. Liyakat, dürüstlük, tutarlılık, halka verdikleri sözün arkasında durma gibi erdemler, siyasi lügatlerinde zaten yer almıyor. Bunun yerine ne var? Kavga, didişme, ayak oyunu; mebzul miktarda kumpas var. Kendi çıkarları, kendi siyasi kariyerleri dışında hiçbir şey düşünmüyorlar, hiçbir şeyle de ilgilenmiyorlar.
31 Mart seçimleri sonrasında bir taraftan iç muhasebemizi yapıyor, diğer taraftan da milletin sandıkta verdiği mesajların gereğini yerine getiriyoruz. AK Parti milletin umudu olma vasfını güçlendirerek yola devam ediyor. Muhalefetin kendi kendine şişirdiği balon sönmekte, Türk siyasetinde taşlar tekrar yerli yerine oturmaktadır.
BİZİM GÜNDEMİMİZ MİLLETİMİZ
Türkiye'nin ve milletimizin öncelikleri, ülkemizin karşı karşıya bulunduğu tehditler, milletimizin, 14-28 Mayıs seçimlerinde yüzde 52,18 oy oranıyla verdiği kesin karar ortada. Türkiye'nin gerçek gündemi dışında ortaya atılan her konuya biz havanda su dövmek olarak bakıyor ve nazarı dikkate almıyoruz. Muhalefet neyle uğraşırsa uğraşsın; bizim gündemimizde enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmek, hayat pahalılığını sona erdirmek, üretimi, istihdamı, ihracatı artırmak, bölücü terör örgütüne ölümcül darbeyi indirmek, bölgemizdeki yangından ülkemizi korumak var; Gazze'deki katliamı durdurmak var, kuzeyimizdeki savaşa adil bir çözüm bulmak, millete meydanlarda verdiğimiz sözleri tutmak, sadece eser, hizmet, deprem bölgesinin ayağa kaldırılması, dış politikada manevra alanımızı olabildiğince genişletmek var. İş üretecek, milletimize hizmet edeceğiz, ülkemize vizyon ve hedef göstereceğiz. Bize saldıranları milletimizin değerlendirmesine havale edeceğiz. Sahte gündemlerle heba edecek vaktimiz yok.
AK PARTİ, BU ÜLKENİN UMUDUDUR
Partimizin geçen haftaki MKYK toplantısında aldığımız kararla Kongre maratonumuzu resmen başlattık. Delege seçimlerimizi tamamladıktan sonra 12 Ekim'de belde ve ilçe kongrelerimize "bismillah" diyeceğiz. Bunun öncesinde Türkiye Buluşmaları'yla tüm Türkiye'yi ilçe ilçe, mahalle mahalle tarayacağız.
Milletimizin farklı kesimleriyle bir araya gelecek, milletimizi dinleyecek, vatandaşlarımızla gönül köprülerimizi tekrar güçlendireceğiz. Milletimizin çizdiği istikametten, gösterdiği hedeflerden asla sapmadık. Bu süreçte de aynısı olacak. Kongremiz sadece partimizin değil, ülkemizin önünde de yeni bir yol açacak, Türkiye Yüzyılının kilometre taşlarından biri olacak. AK Parti sıradan bir parti değildir. AK Parti, Türk siyasetinin merkezini temsil eden en büyük harekettir. AK Parti, bu ülkenin geleceği ve umududur.
SORUMLU SİYASET ÇAĞRISI
Türkiye'nin tam ortasında yer aldığı coğrafya ciddi krizlerden geçiyor. Böylesine sorunlu bir tablo içerisinde istikrarını koruyan; birlik ve beraberliğini muhafaza eden; ekonomide, turizmde, savunma sanayinde, dış politikada, ticarette, güvenlikte atılım halinde olan yegâne ülke Türkiye'dir. Bunu bozmaya, dinamitlemeye, riske atmaya kimsenin hakkı yok. İç cephemizin güçlü tutulması noktasında hepimize, tüm siyasi aktörlere görevler düşüyor. Sorumlu siyaset anlayışına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Sorunlu siyaset değil sorumlu siyaset ak parti kadroları bunun ta kendisidir. Muhalefet başta olmak üzere tüm siyasi partilerden sağduyuyu önceleyen tavır bekliyoruz.
KENDİNİ HALKTAN ÜSTÜN GÖRÜYORLAR
Hiçbir
ayrım yapmadan 85 milyonun hizmetkârıyız. Kimseyi ötekileştirmeden her bir vatandaşımızı samimiyetle kucaklıyoruz. 23 yıl boyunca nice operasyonların, vesayet teşebbüslerinin hedefi olduk. Partimizin içine nifak tohumları ekilmek istendi. 23 yıl içindeki tüm bu saldırılara göğsümüzü siper ettik; içeriden veya dışarıdan gelen tüm bu saldırıları püskürttük; aziz milletimizin yardımıyla, kurulan tuzakları sahiplerinin başlarına geçirdik. Bir avuç seçkinin, kendini halktan üstün gören bir avuç kibir abidesinin millete efendilik taslamasına izin vermedik.
ÖZEL'E 'DİLRUBA' TEPKİSİ: CUMHURA HAKARET EDENİ ONUR KONUĞU YAPTINIZ MİLLETE ÖZÜR BORCUN VAR!
Değiştik, normalleştik, eski alışkanlıklarımızı terk ettik, helalleştik" dediler; ama millete ve 28 milyonun iradesine hakaret eden bir şahsı 30 Ağustos'ta İzmir'de onur konuğu olarak başköşeye oturttular. Gazi Mustafa Kemal'in kurucusu olduğu partiyi; "cumhura hakaret edenleri himaye partisine" dönüştürdüler. İnsanda biraz mahcubiyet duygusu, millete ve milletin iradesine saygı, hakaret ile düşünceyi ayıracak kadar feraset olur. Hem geçmişte olduğu gibi hakareti taltif edeceksiniz; hem de değişimden bahsedeceksiniz. Bunun adı mürailiktir (iki yüzlülük), tutarsızlıktır; Tek Parti CHP'si kodlarına geri dönmektir. Bunu ne bize, ne de millete yutturabilirsiniz.
Millet ne dediğinize değil, ne yaptığınıza bakar. Milletimiz iradesine dil uzatanı affetmez. Sadece partimize, sadece Cumhur İttifakına oy verenleri değil, milletin ezici çoğunluğunu rencide eden o fotoğraf, Türk siyasetine, Türk demokrasisine hiç hiç yakışmamıştır. O fotoğraf, siyaset kurumunun itibarına gölge düşürmüştür. CHP Lideri Özel'in millete bir "özür borcu" var.