Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği tarafından Kocaeli'de düzenlenen 21'inci İmam Hatipliler Kurultayı'na katıldı. Buradaki programı sonrası toplu açılış programı için Gölcük'e geçen Erdoğan önemli mesajlar verdi. Yemin töreninde kılıç kaldıran teğmenler ile ilgili net mesaj veren Erdoğan, "Bunların süratle temizlenmesi için adımları atıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
İMAM HATİPLİ OLMANIN ONURU
Bana ömrüm boyunca 'yaptığın tek bir şeyi söyle' deseler, tereddüt etmeden vereceğim cevap gayet açıktır: İmam hatip okullarının önündeki engelleri kaldırmaktır. İmam hatip sayısını arttırmaktır. İmam hatiplerin eğitim kalitesini arttırmaktır. İmam hatipleri kuranlar 'Sadece 3 kişiyiz' diyenlerden, bugün görüyorum ki bir orman, bir deniz, hatta bir okyanus olduk.
BU KILIÇLARI KİME ÇEKİYORSUNUZ?
Bu ordu milletindir ve milletimizin gözbebeğidir. Ordumuzun tekrar yıpratılmasına izin vermeyiz. Geçenlerde mezuniyet töreninde bazı istismarcılar ortaya çıkmak suretiyle kılıçlar çektiler. Bu kılıçları kime çekiyorsunuz?" Bununla ilgili araştırmalar yapılıyor. Birkaç tane kendini bilmez, bunlar da temizlenecek. Bunların ordumuzun içinde bulunması mümkün değil. Bu oyuna nasıl gelindi. Çalışmalarımızı yapıyoruz. Üniversiteyle görüşmemizi yaptık. Bunların süratle temizlenmesi için adımlarımızı atıyoruz. Ordumuz üzerinden siyasi hesap görülmesine fırsat vermeyiz. Gerekli adımları mutlaka atarız ve atacağız. Biz tarihin bir sahnesinde görev ve yetki aldık. Bu uzun soluklu bir yürüyüştür. Düz biz yokken bu dava vardı, yarın biz olmayacağız ama dava var olacak. Sizler davayı teslim alacaksınız.
FİLİSTİN DAVASI
Sevgili gençler, sevgili imam hatipliler, Gazze'de on bir yıldır insanlık dışı bir soykırım devam ediyor. Filistin toprakları, 1918'de Osmanlı Devleti'nin çekildiği günden bugüne Siyonistler tarafından karış karış işgal ediliyor. Filistinliler, Ramallah ve Gazze'de daracık toprak parçalarına sıkıştırılmış durumda. Şimdi ise İsrail, hem Batı Şeria'da hem de Gazze'de soykırım yaparak oraları da işgal etmeyi hedefliyor. Dün, gencecik bir evladımızı, Ayşenur Ezgi Eygi'yi alçakça katlettiler. Bugüne kadar 17 bini çocuk, 41 bin masum sivili öldürdüler. Çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden barbarca saldırıyorlar, kan döküyorlar. Gazze'de bir İsrail-Filistin savaşı değil, yayılmacı Siyonizmle vatanlarını koruyan Müslümanların mücadelesi var.
TSK'NIN ASLINA DÖNÜŞÜ
Başörtüsüyle, kılık kıyafetle, imam hatiplerle, ilim ve irfan yuvalarıyla uğraşan bir ordunun kabiliyetlerini nasıl yitirdiğine, dışarıdan çok içerikle uğraşarak milletin nazarında nasıl yanlış yere oturduğuna hep birlikte yakın zamanlarda şahitlik ettik. Milletimizin göz bebeği kahraman ordumuz, maalesef hiç hak etmediği sıfatlarla anılır oldu. Yanlış ellerde ordumuz yıpratıldı, örselendi ve güven kaybına uğradı. Sokaklarımızda sarıklı, sakallı insanların kovalandığı, subayların başörtülü annelerinin kışlaya alınmadığı vesayetçi dönemlerde, FETÖ'cü vatan hainleri ordumuzun kılcallarına kadar yerleştirildi. 15 Temmuz'da biz bu hainleri temizledik. Ordumuzu ölümcül bir tehlikeden kurtardık ve şimdi ordumuz hamdolsun aslına, özüne dönüyor.
FETÖ'cü hainlerden ve vesayet artıklarından temizlendikçe, ordumuz terör örgütleriyle mücadelede ve vatan savunmasında destanlar yazıyor. Suriye'den Irak'a, Libya'dan Somali, Katar ve Kosova'ya kadar görev üstlendiği her yerde, Türk Silahlı Kuvvetleri başarılarıyla, caydırıcılığıyla, disipliniyle göz dolduruyor. Kökleriyle bağı güçlendikçe, daha da güçlenen bir ordumuz var.
Bu ordu milletin ordusudur. Bu ordu, milletin her bir ferdinden teşekkül eden bir ordudur. Bu ordu, milletindir ve milletin göz bebeğidir. Millet olarak kahraman ordumuzun kahraman mensuplarıyla her zaman gurur duyuyoruz. Şunun da çok net bilinmesini isterim: Ordumuzun tekrar yıpratılmasına asla müsaade etmeyiz.
MİLLETİN ORDUSU PEYGAMBER OCAĞI
Peygamber ocağı olarak tarih boyunca büyük zaferlere imza atan ordumuz, aynı şekilde peygamber ocağı olarak dosta güven, düşmana korku vermeye devam edecektir. Sevgili imam hatipliler, biz tarihin bir sahnesinde görev aldık, yetki aldık ve üzerimize düşen vazifeyi hakkıyla yerine getirmenin mücadelesini verdik. Bu, uzun soluklu bir mücadele, uzun soluklu bir yürüyüştür. Dün biz yokken bu dava vardı, yarın biz olmayacağız ama bu dava var olmaya devam edecek. Siz imam hatiplisiniz. Sizin omuzlarınızda ağır bir yük var. Her birinizin, omuzlarınızdaki yükün, sırtınızdaki sorumluluğun farkında olacağınıza yürekten inanıyorum. Büyüklerimiz kurdular, biz yaşattık ve büyüttük. Bizden sonra emaneti sizler geleceğe taşıyacaksınız. Yolunuz uzun, vazifeniz çetin. Ama unutmayın, Allah sizlerle beraberdir. Her hayırlı işinizde Allah sizinledir.
NE OLMUŞTU?
30 Ağustos Zafer Bayramı'nda gerçekleştirilen Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde bazı mezun teğmenler, yönergelerin dışına çıkıp, farklı bir yeminle kılıçlarını havaya kaldırdılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşen törende, özellikle askerlerin vesayet döneminin sloganı haline gelen "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganları atması da tepkilere neden oldu.
HAMAS TÜRKİYE'Yİ SAVUNUYOR
Gerek ülkemiz içinde, gerekse İslam ülkelerinde bazıları bu meseleyi kendilerinden uzak bir mesele olarak görüyor ve fena halde yanılıyorlar. Daha önce de söyledim, İsrail Gazze'de durmayacak. İsrail, eğer bu şekilde devam ederse, Ramallah'ı da işgal ettikten sonra gözünü başka yerlere dikecek. Sıra diğer ülkelere, Lübnan'a, Suriye'ye gelecek. Dicle ve Fırat arasındaki vatan topraklarımıza göz koyacaklar. Önünde poz verdikleri her haritayla bunu açık açık söylüyorlar. Sadece Gazze'yi işgalle yetinmeyeceklerini şimdiden ilan ediyorlar. Biz işte bu yüzden 'Hamas Müslümanlar adına direniyor' diyoruz. Biz işte bu yüzden 'Hamas sadece Gazze'yi değil, İslam topraklarını, Türkiye'yi savunuyor' diyoruz.
MISIR'LA YENİ SÜREÇ, GAZZE VE FİLİSTIN'IN HAYRINA OLACAKTIR
DEVLET terörünün karşısında durmak bizim için İslami bir vazifedir, imani bir vazifedir, vatani bir meseledir; tabii ki milli bir meseledir. Böyle kritik bir dönemde, İslam ülkeleri bir an önce uyanmalı, tehlikenin farkına varmalı ve iş birliğini daha da artırmalıdır. Mısır ve Suriye ile attığımız yeni adımlar, büyüyen yayılmacılık tehdidine karşı bir dayanışma hattı oluşturmaya yöneliktir. Bütün İslam ülkeleri de nerede duracağı belirsiz İsrail işgaline karşı ortak bir tavır almalıdır. Biz en başından itibaren bu çağrıyı yapıyoruz. İsrail'in şımarıklığını, haydutluğunu ve devlet terörünü durduracak yegâne adım, İslam ülkelerinin ittifakıdır. Şunun bilinmesini isterim: Mısır'la başlattığımız yeni süreç, Gazze'nin ve Filistin'in hayrına olacaktır. Diğer komşu ülkelerde yürüttüğümüz temaslar da bölgemizin faydasına olacaktır. İçimizdeki ne derse desin, bölgemizdeki dostlarımızın sayısını artırmaya devam edeceğiz.