Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay Başkanlığında düzenlenen 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni'ne katıldı. Burada yaptığı konuşmada yeni anayasa vurgusu yapan Erdoğan özetle şu mesajları verdi:
ÇÖZÜM MERKEZLİ ADALET: Kamu vicdanını teskin ettiğimiz ölçüde adaleti tesis edeceğimiz bu gerçeğini bir an olsun aklımızdan çıkarmıyoruz. İnsanı merkeze alan, hızlı, etkili işleyen bir sistem kurmak adalet politikalarımızın en önemli hedefidir. Vatandaşlarımızın hak ve hürriyetlerini genişletecek reform irademizi diri tutuyoruz. Bununla ilgili bir süredir yürüttüğümüz çalışmalarda artık sona geldik. 2024-2028 yıllarını kapsayan Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Strateji Belgemiz ve Türkiye Yüzyılı İnsan Hakları Eylem Planımızı önümüzdeki süreçte milletimizle paylaşacağız. Her iki belgenin hazırlığında evrensel kriterlerle birlikte asıl milletimizin demokrasi insan hakları ve adalet taleplerini göz önüne aldık. Türkiye Yüzyılı'nın yargı vizyonunu, hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen, güven veren, öngörülebilir bir adalet sistemi olarak belirledik. Makul süre, öngörülebilir ve çözüm merkezli adalet, önceliğimiz olacak.
ÖZGÜRLÜKÇÜ ANAYASA: Türkiye'nin ve Türk demokrasisinin bunu yapabilecek imkan olgunluk ve iradeye ziyadesiyle sahip olduğunu görüyoruz. Mümkün olan en geniş mutabakatla toplumumuzun farklı kesimlerinin katkısını alarak ortak akılla bu süreci yönetmek arzusundayız. Türkiye siviller eliyle yapılacak yeni kuşatıcı ve özgürlükçü anayasaya hazırdır. Bu konunun sık sık gündeme gelmesinin gerisinde toplumun ve siyaset kurumunun bunu yapabilecek yetkinliğe erişmiş olması vardır.
EN BÜYÜK ENGEL ÖNYARGILAR: Yeni anayasa meselesinin önündeki en büyük engel ise önyargılardır. Özellikle muhalefet çevreleri sivillerin anayasa yapması hususunda tam manasıyla bir öğrenilmiş çaresizlik durumu yaşıyor. Özgüven eksikliğinin işaretlerine her tavır ve söylemlerinde şahit oluyoruz. Yeni anayasa konusunda maalesef sağlıklı bir tartışma değil kemikleşmiş ön kabullerden kaynaklı bir kakafoni yürüyor. Yeni yasama yılında siyasi partiler arasında diyalog zeminini güçlendirerek esasında hiç olmaması gereken bu sıkıntıyı aşacağımıza inanıyorum. Yeni anayasaya sadece kuru bir hukuki belge olarak değil haklarımızı, özgürlüklerimizi, sorumluluklarımızı, bu topraklar üzerindeki ezeli ve ebedi kardeşliğimizi temsil eden bir toplum sözleşmesi olarak bakıyoruz. Türkiye'nin darbe mahsulü olan mevcut anayasadan kurtulma vaktinin çoktan geldiği kanaatindeyiz. Hiçbir ayrım gözetmeksizin ortak değerlerimiz etrafında kenetlenerek ülkemizi geleceğe taşıyacak bir anayasa hazırlayacağız. Parti, Cumhur İttifakı ve yürütme olarak bu konuda samimiyiz ve kararlıyız. Milli iradenin temsilcisi olarak yasama çatısı altında bulunan diğer siyasi partilerin de aynı hüsnü niyeti sergilemelerini temenni ediyoruz. Sorunlarımızı kavga ederek değil ancak konuşarak çözebiliriz. Siyasi kurumların görevi, statüko bekçiliği yapmak değil milletin önünü açacak işlere liderlik etmektir.
İTİBARI SUİKASTI: Kararlar eleştirilebilir ve tartışılabilir. Ancak adalete karşı duyulan husumet kabul edilemez bir tutumdur. Kamuoyuna da yansıyan bazı kararlar bahane edilerek maalesef tüm yargımız, hakimlerimiz, savcılarımız hedef tahtasına konuluyor. Çoğu zaman hukuk bilgisi ya hiç olmayan ya da sınırlı kişiler tarafından koskoca bir camia örseleniyor. Hemen her gün bir kişi ya linç ediliyor ya da itibar suikastına uğruyor. Karşılıklı siper almış infaz mangalarının kurbanı kimi zaman ekonomimiz, vergi rekortmeni iş adamlarımız oluyor, kimi zaman siyasetçiler ve siyaset kurumu oluyor, kimi zaman güvenlik kuvvetlerimiz, kimi zaman hakim ve savcılarımız oluyor. Hukuki yollar tüketilmeden, henüz karar kesinleşmeden yapılan haksız eleştiriler toplumdaki adalet algısına da zarar vermektedir. Bir kısmı iyiniyetli olsa da bunu yanlış bulduğumuzu ifade etmek isterim. Toplumda adalete yargıya ve mahkemelere duyulan güveni sarsmak ülkemize yapılabilecek en büyük kötülüktür.
İKİ YENİ ADIM: Vatandaşlarımızın adalet arayışlarında karşılaştıkları zorlukları ortadan kaldırmak amacıyla yeni adımlar atıyoruz. Bu yıl iki yeni uygulamayı hayata geçiriyoruz. Bunlardan ilki hukuk mesleklerine giriş sınavıdır. Bu sınavla avukat, hakim, savcı ve noter olacak kişilerin mesleki niteliklerinin artırılmasını hedefliyoruz. İlk sınavı 29 Eylül günü gerçekleştireceğiz. Uygulamasına bu yıl başlayacağımız bir diğer önemli müessese "hakim ve savcı yardımcılığı" kurumudur. Şimdiye kadar iki yıl süren hakim ve savcı adaylığı sistemi yerine üç yıllık bir modeli devreye alıyoruz. Genç hakim ve savcılarımız meslek hayatları boyunca devam edecek adalet sınavını böylece daha rahat verecek.
KAVGA SİYASETİ MİLLETİMİZE FAYDA SAĞLAMIYOR
SON günlerde altı harlanan nefret ve kavga siyasetinin demokrasimize, milletimize fayda sağlamadığını herkesin görmesi, buna göre siyaset üretmesi gerekiyor. Millete karşı sorumluluklarını yerine getirmekten kaçanları millet affetmez. Millete hakaret edenleri kahramanlaştıranları millet asla affetmez. Türkiye'yi ilgili karanlık şer odaklarına bilerek veya bilmeyerek figüranlık yapanları bu necip millet hiçbir zaman affetmez. Siyaset başta olmak üzere her alanda nezakete, işbirliğine, diyaloğa çok fazla ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz. Biz bu konuda üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.
ÜSTÜNLERİN HUKUKUNA MÜSAADE ETMEYİZ
Ülkemizin yakın tarihinde vicdanlarını kiraya verenlerin milletimize nasıl büyük acılar yaşattığını gayet iyi hatırlıyoruz. Aklı ve muhakemeyi değersizleştirip yerine ideolojiyi koyanların işlediği hukuk cinayetlerine 27 Mayıs'ta 12 Eylül'de 28 Şubat'ta şahit olduk. Partimize karşı açılan kapatma davasında aynı şekilde hukuksuzluğu ne demek olduğunu bizzat tecrübe ettik. Tüm acı tecrübelerden gerekli dersleri çıkardık Türkiye'yi bir daha asla bu tür sınamalarla karşı karşıya bırakmamak da kararlıyız. Devlet organlarının milli iradenin kapsama alanını dışına çıkmasına müsaade etmeyeceğiz. Hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukukunu geri getirmeye çalışanlara müsaade etmedik, etmeyeceğiz.
SHELL ÜST YÖNETİCİSİ SAWAN'I KABUL ETTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Shell Üst Yöneticisi Wael Sawan'ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul etti. Kabul, basına kapalı gerçekleşti.e