Eskişehir'de oynadığı bilgisayar oyunundan etkilenerek dehşet saçtıktan sonra 'Tasarlayarak kasten öldürme' suçundan tutuklanan Arda Küçükyetim'in (18) ifadesinin detaylarına SABAH ulaştı. Küçükyetim saldırıyı, Steam adlı oyunda tanıştığı ve kendisini Doğu Avrupalı olarak tanıtan bir kişiyle Telegram üzerinden planladığını soğukkanlılıkla adım adım anlattı. Söz konusu kişinin, profil fotoğrafında 2011'de Norveç'te 77 kişiyi öldüren Anders Behring Breivik'in fotoğrafını kullanması ve yine Breivik'in kullandığı 'Fjotolf Hansen' takma adını kullanıyor olması nedeniyle kendisine yakın hissettiğini söyleyen Küçükyetim, "O da insanlardan benim gibi hazzetmiyordu. Günlük konular dışında dünya siyaseti, savaşlar hakkında da sohbet ediyorduk. Kendisi bulunduğu ülkede okulların başladığını, kendi gittiği okulda silah alıp saldırı yapmak istediğini paylaşıyordu. Hangi ülkeden olduğunu bilmiyorum" dedi.
'CAMİYİ UYGUN BULDU'
Silah bulamayınca Telegram'dan patlayıcı yapma ile ilgili içerikler bulup incelediğini kaydeden saldırgan, Hansen'in kendisini Eskişehir'de saldırı yapma konusunda teşvik ettiğini aktardı. Silah ve patlayıcı temin edemeyince internetten balta, bıçak, kask, maske, koruyucu gözlük, hücum yeleği, eldiven, pantolon, palaska aldığını söyleyen Küçükyetim; bunlarda, politik görüşünü yansıtması için Nazi, SS, 'eşit değildir' işareti, KKK (Klu Klux Klan) ibareleri ve gamalı haç işaretine yer verdiğini belirtti. Türkçesi 'İnsanlık abartılıyor' olan İngilizce yazılı tişörtü de bilerek giydiğini ekledi. Saldırgan, Hansen ile eylem yapabileceği yerleri kroki üzerinden, eylem öncesinde hazırlanabileceği yerleri de fotoğraflar üzerinden göstererek birlikte kararlaştırdıklarını söyledi. Canlı yayınlayacağı saldırıyı kaydetmesi için Hansen ile anlaştıklarını belirten saldırgan, bir kilisede saldırı yapmayı planladığını ancak tam olarak planlayamadığı için kiliseden vazgeçip camiye yöneldiğini ifade etti.
VATANDAŞLAR, O PARKTAN TEDİRGİN
Eskişehir'de Arda Küçükyetim'in 5 kişiyi bıçakladığı park ve çay bahçesinde insan yoğunluğu azalırken, parka gidenler ise tedirginlik yaşıyor. Muzaffer Cansu, evinin yakın olması nedeniyle olayın yaşandığı Şehit Rüstem Demirbaş Parkı'na sıkça gittiğini söyledi. Cansu, "İnsanlarda bir çekimserlik var. Hep böyle sağlarına sollarına tedirginlikle bakınıyorlar. Bir korku içindeler. Buradaki doluluk da biraz azalmış. Oturmaya yer bulunmuyordu. Hele sıcak bir zaman olduğu için insanlar buraya geliyor. Bir de insanların yüz hatlarında belli bir korku var. Bir de bu bölgede hiç böyle olay olmadığından durum biraz vahim. Havayı değiştirdi" dedi. Olayın yaşandığı saatlerde bölgede olan Kazım Yanıpınar, "Bu masalarda her taraf dolu oluyordu. Bugün biraz eksiklik var. Baksanıza, masalar boş. Dün öylesine karakola gittim. Oraya gittiğim vakit benim her gün şeker dağıttığımı bilen bir sivil polis dedi ki, 'Seni dağıttığın o şekerler kurtarmış.' O kurtarmış milleti, burada göreve giderken denk gelmiş. Öteki onun polis olduğunu bilmiyor, sivil olunca yakalamış. Başında miğfer, kask gibi bir şey vardı. Ben şimdi görsem tanımam şahsen. Buradan arka tarafımdan geçti ama görmedim ben" şeklinde konuştu.