Son dakika haberleri: 1 Ekim'e kadar tatile giren TBMM Genel Kurulu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un çağrısı üzerine bugün Gazze için olağanüstü toplandı. Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın TBMM'ye gelmesi ile birlikte tarihi oturum başladı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş oturumun açılış konuşmasını yaptıktan sonra Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas kürsüye çıktı.
"MİLLİ MÜCADELEMİZ ZAFERLE TAÇLANACAK"
Mahmud Abbas'ın konuşmasından öne çıkanlar:
"Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye parlamentosunun saygıdeğer milletvekilleri, kardeş Türk halkı Allah'ın selamı üzerinize olsun. Sizlere mübarek Filistin'den, Kudüs'ten geliyorum. Sizlere, büyük acıyı yaşayan halkımın mesajıyla gelmiş bulunmaktayım. 1948'den bu yana büyük felaketi yaşamış halkımın mesajıyla geliyorum. Halkım uluslararası adaletten yoksun olarak toprağına, vatanına, kutsallarına ve değişmez milli haklarına sarılarak işgalci İsrail'in suçlarına karşı büyük bir mücadele yürütmektedir. Allah'ın bir gün bu milli mücadelemizi zafer ve özgürlükle taçlandıracağına ve uzun zamandan beri devam eden bu belanın son bulacağına inanmaktadır.
Konuşmama on binlerce şehidimize rahmetle söze başlamak istiyorum. İsrail'in saldırıları, cinayetleri ve soykırım suçu nedeniyle Gazze'de, Batı Şeria'da ve Kudüs'te şehit olanları anarak başlamak istiyorum. Bunların en sonuncusu da lider İsmail Heniyye'ye karşı işlenen suç olmuştur. Şimdi sizleri çok değerli kardeşlerim İsmail Heniyye'nin ve Filistinli şehitlerin ruhlarına fatiha okumaya davet ediyorum.
"ULUSLARARASI TOPLUM SESSİZ KALIYOR"
Biliyorum ki, bu konu bütün ilginizin odağında yer almaktadır ve bu mecliste bununla ilgili tartışmalar yürütmüş bulunmaktasınız. Filistin halkına karşı işlenen tarihi adaletsizliğe, katliamlarına, savaş suçlarına ve soykırıma karşı sizler bu Filistinlilerin yanında yer almaktasınız. Allah aşkına soruyorum her gün İsrail işgal devletinin Gazze'de bulunan özellikle de bir kaç gün önce yüzden fazla şehidin verildiği okul katliamı da olmak üzere her gün sığınma kamplarına gerçekleştirilen katliamlara uluslararası toplum nasıl sessiz kalabiliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin öncü rolünü takdirle karşılıyoruz. Cesur ve ilkeli tutumundan dolayı kendisini kutluyoruz. Öte yandan İsrail'in halkımıza, topraklarımıza ve kutsal mekanımıza karşı işlediği suçları reddeden ve kınayan Türkiye'nin tüm siyasi partilerini ve sivil toplum kuruluşlarını tutumlarından dolayı kutluyorum. Yine samimi duyguları ve asil duruşu ile Filistin halkını ve haklı davasını destekleyen kardeş Türk halkına teşekkür ediyorum. Halkımız Filistin ve Kudüs için şehit olan Türk halkını unutması mümkün değildir. Özel olarak da Türkiye'nin İsrail'in Gazze'deki soykırımı karşısında Güney Afrika tarafından Uluslararası Adalet Divanı'na dahil olma kararını da kutluyorum.
"FİLİSTİN'İ YOK ETMEK İSTİYORLAR"
Soykırımın asıl amacı Filistin'i yok etmektir. 7 Ekim'den bu yana 40 bin kişi şehit edildi. 10 bin kayıp, 80 bin yaralı var. Bunlara rağmen dik durmaya devam edeceğiz. Bu bağlamda Mısır ve Ürdün'ün tutumlarını takdirlerini karşılıyoruz. Bu tutumlar bizimle tamamen örtüşmektedir. Gazze Filistin devletinin ayrılmaz asli bir parçasıdır. Gazze'de bir başka devlet olamaz, Gazze'siz Filistin devleti olamaz. İlk kıblemiz Kudüs'ten ödün vermemiz mümkün değildir. Filistin toprağının bir taşını gözden çıkaran bizden değildir. Kudüs kırmızı çizgimizdir."
"SALDIRILAR SONUÇ VERMEYECEK"
O toprakların camileri de kiliseleri de bizimdir. Saldırılar sonuç vermeyecek. Barışa giden yol Filistin'den başlar. Gazze, Batı Şeria ve Kudüs Filistin'in bütünüdür. Bütün kardeşlerime ve dostlarıma desteklerinden dolayı teşekkür etmek istiyorum.
Bizler ulusal uzlaşıyı gerçekleştiremediğimiz müddetçe kafamızın rahat etmesi mümkün değildir. Gazze Şeridi'nde on binlerce ton insan yardımı gönderdiniz. Teşekkür ediyorum.
Türkiye hastanelerinde yaralıları kabul etti. Sokaklarında dayanışma gösterilerinde bulundu. Türk kardeşlerimiz her alanda siyasi, diplomatik, parlamento ve hukuki alanlarda varlık göstererek bizim yanımızda yer aldılar. Dezenformasyona karşı durdular.
"ABD BARIŞA KARŞI VETO HAKKINI KULLANDI"
İsrail hükümetinin yalanlarına aklı başında olan hiç kimse inanmaz. Sivillerin öldürülmesi, altyapısının tahrip edilmesi, halkın açlığa mahkum edilmesi bu yalanlara karşı gerçeklerdir. Şehitlerin çoğunu kadınlar ve çocuklar oluşturmaktadır. Gazze'nin altyapısının 3'te 2'sinden fazlası yıkılmıştır. Okul, kilise, hastane... Hepsi yıkıldı. Filistinliler evsiz ve yurtsuz bırakılmıştır. Buna rağmen ABD tam 3 kez veto hakkını kullanmıştır.
"ULUSLARARASI ADALET DİVANI'NIN KARARLARI UYGULANMADI"
Bizim önceliğimiz bugün İsrail saldırganlığının durdurulması. İşgalin topraklarımızdan uzaklaştırılması. İnsani yardımların devam etmesi. Bu çok önemli. Filistinlilerin doğrudan topraklarından edilmesine karşı işgal güçlerinin faaliyetlerinin durdurulması gerekmektedir. Güvenlik Konseyi ile ilgili bundan dolayı bir talepte bulunduk. Bu kararların acilen uygulanmasını istedik. İsrail güçlerinin acilen çekilmesi ve Uluslararası Adalet Divanı'nın tavsiye kararlarının uygulanmasını istedik. Bir tanesi bile uygulanmadı.
"TÜM KARDEŞLERİMLE GAZZE'YE GİDECEĞİM"
İsrail'in sadece kısmi çözümlere yönelmesi doğru değildir. Gazze tümüyle bizimdir. Bizler hiçbir şekilde topraklarımızı bir karış dahi olsa vermeyeceğiz. Bundan dolayı burada sizlerin huzurunda bir şeyi duyurmak istiyorum. Önümüzdeki bir çözüm kalmadı. Tüm kardeşlerimle Gazze'ye gitme kararı aldık. Bedeli hayatımda olsa gideceğim. Hayatımız Gazze'deki bir çocuğun hayatından değerli değil.
Aynı bağlamda BMGK'ya da çağrıda bulunuyorum. Bizler önümüzdeki Gazze'den sonra inşallah Kudüs'e yöneleceğimizi de ifade ediyorum. Ebedi başkentimize de gideceğim.
"FİLİSTİN ÖZGÜR VE EBEDİ KALACAKTIR"
Özellikle Güney Afrika'ya katılarak Türkiye de Uluslararası Adalet Divanı'na giderek tavsiye kararlarının çıkarılmasını sağlamıştır.
Bu karardan sonra ne olacak? Bir değişim gerçek anlamda uygulamada nasıl olacak? Cevap beraber çalışmalıyız. Farklı platformlarda, ikili düzeyde çalışmaya devam etmeliyiz. Artık dünya yavaş yavaş adaletin, hakkın, zulmün ne anlama geldiğini anlıyor. Mücadeleci, sabırlı ve direnen Fİlistin halkımız adına ulusal kimliğimize, topraklarımıza, kutsal mekanlarımıza bağlıyız. Er ya da geç bağımsızlığımıza kavuşacağız. İşgal sona erecektir. Filistin özgür ve ebedi kalacaktır. Yaşasın Filistin-Türkiye kardeşliği. Teşekkürler Türkiye, teşekkürler kardeş Türkiye halkı, Teşekkürler sayın Cumhurbaşkanı. Filistin halkının davasına destek verdiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum."
"TÜRKİYE İŞLENEN SOYKIRIMA KAYITSIZ KALMAMIŞTIR"
Özel oturumun açılışını yapan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da önemli açıklamalarda bulundu.
Kurtulmuş, yaptığı açıklamada, "Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bütün kurum ve kuruluşlarımız Filistin halkının sesi olmaya devam etmektedir. TBMM'nin de İsrail ve İsrail'deki Netanyahu hükümetinin işlediği suçlara kayıtsız kalmamıştır. Filistin'de yaşanan katliamlar nefretle lanetlenmiştir. Gazze halkının yanında yer alışımız dünya kamuoyuna duyurulmuştur. Filistin halkının sesi olmayı sürdüreceğiz. Türkiye işlenen soykırıma kayıtsız kalmamıştır. Filistin davasının mücahitlerini anıyoruz." dedi.
Kurtulmuş, "Şehitler ölümsüzdür. Bu salonda hepsinin aramızda olduğuna inanıyoruz. İsmail Haniye şehit edilmesinin ardından Türkiye, Doha'da yapılan cenaze törenine en üst düzeyde katılmıştır. Bundan sonra Netanyahu ve çetesi arkasına hangi güçleri alırlarsa alsınlar, bundan sonra işler onlar için iyi gitmeyecektir." dedi.