Adalet Bakan Yılmaz Tunç katıldığı bir televizyon programında gündeme dair konularda önemli açıklamalarda bulundu. İsrail'in Filistin karşı saldırılarına yönelik Bakan Tunç "Bir devlet gibi hareket etmeyen bir örgüt var ortada. Bu örgütün elebaşısı diyelim artık, soykırım suçlusu gidip ABD Kongresi'nde konuşma yapabiliyor. Bu dünya tarihine kara bir leke olarak geçti. İsrail Dışişleri Bakanı'nın hadsiz bir ifadesi oldu. Onlar hem savaş suçlusu, hem soykırım suçlusu ve bebek katili. Mazlumların hakkını savunan lidere atılan çamur tutmaz. Sayın cumhurbaşkanımız insan haklarını savunmaya devam etmiştir." ifadelerini kullandı.
"TERÖR ÖRGÜTÜ SLOGANI ATARSANIZ, HUKUK DEVLETİ GEREĞİNİ YAPAR"
Bakan Tunç son dönemlerde halay çekerken slogan atan vatandaşların gözaltına alınması hakkında "Halay bizim kültürümüz. Burada bir çarpıtma var. Halay çektiği için gözaltı yok, terör propagandası var. 40 bin kişinin katiliyle ilgili slogan atarsanız, bu hukuk devletinde mümkün mü? Terör örgütü sloganı atarsanız, hukuk devleti gereğini yapar" dedi.
TÜRKEŞ'İN ZİYARETİYLE İLGİLİ BİR PROBLEM YOK İSTEDİĞİ ZAMAN GÖRÜŞEBİLİR
Bakan Tunç Türkeş'in Osman Kavala ziyaretine yönelik "Sayın Türkeş bizim partimizin milletvekili dolayısıyla muhalefet milletvekilleriyle, iktidar milletvekilleriyle bir ayrım söz konusu değil. Hükümlü ve tutukluların ziyaret edilmesine yönelik bir yönetmeliğimiz var. Bu yönetmeliğin 26 ve 40'ıncı maddesi çerçevesinde bu izinler veriliyor. Bugüne kadar Gezi davası hükümlülerini 64 farklı milletvekili ile 340 farklı avukat ziyaret etti. Dolayısıyla bizim hükümlüleri ziyaretçileriyle görüştürmeme gibi bir durumuzu yok. Bu zaten Anayasa ve kanunların verdiği mecburiyet. Milletvekillerimiz de kendi yakınları olmasa dahi başvurduklarında makul bir süre içerisinde o görüşmeleri biz sağlıyoruz. Sayın Türkeş'in talebi de bu şekildeydi. Bizim bu konuda görüştürmeyeceğiz gibi bir bildirimde bulundurmadan, görüşme gününü kararlaştırmaya çalışırken bir açıklama yaptı." diye konuştu. Açıklamada dosyanın sümenaltı edildiği gibi ifadeler kullanıldığını dile getiren Tunç "Ben kendisini aradım. Adalet Bakanlığı'nda hiçbir dosya sümen altı edilmez. Bu konuda biraz aceleci davrandınız dediğimde de basının kendisine baskısı olduğunu söyledi" dedi. AK Parti Grup Toplantısı öncesi gazetecilerin sorusu üzerine verdiği cevaba yönelik "Adalet Bakanı esasa ilişkin görüş beyan ediyor. Hak arama yolunu kapatan bir tutum sergiliyor şeklinde açıklamalar yaptı. Bu açıklamalar çok şık düşmedi, kendisine yakıştıramadım. Kavala ile ilgili yargılamanın yenilenmesi talebinde bulundu avukatı. Gezi olayları sırasında parlamenter hükümet sistemi vardı, şimdi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtik. Hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik suçun mağdurunun olmadığına yönelik başvuruda bulundu. 13. Ağır Ceza Mahkemesi reddetti. Ret kararı üzerine Adalet Bakanlığı'na kanun yararına bozma başvurusunda bulunuldu. Adalet Bakanlığı olarak biz bu gerekçenin uygun olmadığını ifade ettik. Dolayısıyla Yargıtay'dan geçen dosyalar bakımından kanun yararına bozma yoluna gidilemeyeceğini söyledik" dedi. Türkeş'in ziyaretiyle ilgili problem olmadığını ve istediği zaman uygun bir günde görüşebileceğini söyledi.
9. YARGI PAKETİ EKİM'DE
Bakan Tunç 9. Yargı paketinin Ekim ayına kaldığını söyleyerek "Meclis takvimine yetiştiremedik. Taslak çalışmasına bakanlığımız katkı sağladı. Adalet komisyonunda görüşmeler tamamlandı. Meclis ara dönemi başladı. Daha önce 8 yargı paketinde yargının etkinliğini artırmaya yönelik, adalete güvene yönelik önemli düzenlemeler yapılmıştı. 9. pakette de devamı olarak önemli düzenlemeler vardı." dedi. Tecrübeli hukukçuların arabuluculuk yapmasına yönelik çalışmalarda bulunduklarını belirten Tunç "Arabuluculuk müzakerelerine teşviki açan çalışmalar vardı. Bu toplumsal barışa hizmet eden bir düzenleme. 2013'ten bu yana 5 milyon dosya arabuluculuğa geldi. Kira uyuşmazlıklarında fahiş artışı önledi ve istemediğimiz görüntüleri ortadan kaldırdı. 102 bin başvuru anlaşma ile sonuçlandı" ifadelerini kullandı.
İSTİNAF YÜKÜ AZALACAK
Tunç İstinaf dairelerindeki iş yoğunluğuna dikkat çekerek, yoğunluğu azaltmaya yönelik çalışmalar yapıldığını belirtti. Tunç, "İstinafta ön inceleme ile ilgili düzenleme var. Şu an bu süre 1 ayı geçebiliyor. Görevli daire ben de görevli değilim diyor, bunu engelliyoruz şimdi. Dosyaların sürüncemede kalmaları önlenecek. Yediemin otoparklarındaki araçların tasfiyesine yönelik düzenlemeyi pakete koyduk. İcra dairelerinde son teklifte satışa konan malın değeri bulmadan satış oluyordu. Buradaki kayıp önlenecek. 1 saat boyunca 3 dakikada bir uzayacak." diye konuştu. Bakan Tunç aynı zamanda medyadaki hakaretlerin arttığı, bunu önlemeye yönelik çalışmaların olduğunu ve bu suçların azaltılmasına yönelik düzenlemeler olduğundan bahsetti.
KADINLARIN SOYADINA İLİŞKİN DÜZENLEME
Kadınların soy isimlerini kullanabilmesi konusunda "Bu konu çok tartışıldı. AYM iptal kararı sonrası bir düzenleme yapmak gerekiyordu. En sonunda AYM kendi soy adını alabilir şeklinde karara vardı. Takdir TBMM'nin. Kadınların kendi soy adını kullanabilme kararı Meclis gündeminde. Vekillerimiz en doğru kararı verecektir. Şu an uygulama alt mevzuatla gerçekleşiyor." diyen Tunç aile hukuku ile ilgili sorunlar olduğunu aktardı. Boşanma davalarının uzun sürmemesi gerektiğini kaydeden Tunç kadınları mağduriyeti olabileciğine değindi. Bakan Tunç "Medeni kanunumuz zaten 2001 yılında baştan sona değişmişti. Medeni kanunumuz bizim önemli temel kanunumuz. Yıllar içinde toplum ihtiyaçları doğrultusunda elbette değişmesi gereken hususlar TBMM'de vekillerin takdirinde olan bir husus. Biz aile hukuku olan sorunları ele alacak bir sempozyum yapıyoruz. Konu çarpıtıldı. Kadının soyadında da tartışma devam ediyor" dedi.
YARGI REFORMU SÜRECİ
Yargı reformu süreci hakkında konuşan düşüncelerini dile getiren Tunç "Bu süreç hiçbir zaman bitmez. Toplum durağan değildir, ihtiyaçlar doğabilir. Reform süreci kesintisiz devam edecek. DGM, Özel güvenlik mahkemeleri, askeri mahkemeler varı. sivillerin askeri mahkemelerde yargılandığını gördük. Bunlar tarihe karıştı. Yargı alanında planlı bir reform sürecini de 2009'dan sonra başlatmıştık. Yargı birliğini sağlayan önemli reformları hayata geçirdik" ifadelerini kullandı. Yeni yargı paketi ile ilgili hazırlıkların olduğunu söyleyen Tunç, Eylül sonu gibi cumhurbaşkanının kamuoyu ile paylaşacağını söyledi. Bakan Tunç "4 yıllık bir dönemin yargı alanındaki hedefleri ortaya koyacağız. Son 1 yıldır bu çalışmayı yapıyoruz. İstinaf ve yüksek yargı olmak üzere tüm yüksek yargı mensupları ile bir araya geldik. Barolara yazı yazdık, hukuk fakültelerine yazılar yazdık. Bizlere görüşlerini bildirdiler. Büyük bir müktesebat oluştu" şeklinde konuştu.
HAKİM SAVCI ADALIĞI 3 YIL
Önümüzdeki yargı reformu strateji belgesi hazılığının yapıldığını ve önceki belgelerde tutturulamayan hedefleri de dikkate alarak bir hazırlık yapıldığının altını çizen Tunç "Türkiye Yüzyılı'nın ilk yargı reformunda vizyon olarak 3 ana konuyu ele alıyoruz. Hukukun üstünlüğünü esas alacak, öngörülebilir olacak ve gecikmeyen bir adalet sistemi olacak. Yargı reformuyla ilgili web sayfası açtık, görüş alacağız" dedi. Bakan Tunç ayrıca hukuk mesleklerine giriş sınavı sistemin başlayacağını ve avukatlık stajına başlayabilmek için o sınavın kazanılması gerektiğini söyledi. Bunun yanı sıra savcı yardımcılığı içinde hukuk mesleklerine giriş sınavını kazanmak gerekeceğini belirtti. Tunç "Eylül sonunda bu sınavları başlatıyoruz. Artık kürsüye çıkabilmek için 3 yıl boyunca hakim-savcı yardımcılığı yapmak gerekecek. Toplam 70 puanı alırlarsa HSK onları mesleğe kabul edebilecek." dedi.