İsrail Başbakanı Netanyahu, ABD Kongresi liderlerinin daveti üzerine Kongre'deki ortak oturumda yaklaşık 1 saat süren konuşma yaptı. Elinde onbinlerce çocuk, kadın, yaşlı masumun kanı bulunan Netanyahu, tüm dünyanın gözü önünde kongre üyelerine İsrail'in Gazze'de sivilleri korumak için çok çaba sarf ettiğini anlatarak, sivil ölümlerden Hamas'ın sorumlu olduğunu iddia etti.
Netanyahu'nun, yaklaşık bir saat süren konuşması boyunca her cümlesinin sonunda ABD Kongresi üyeleri tarafından ayakta uzun uzun alkışlanması tüm dünyanın tepkisini çekti.
ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİNİ HEDEF ALDI
Netanyahu, "Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) bizi prangaya vurmak istiyor, kendimizi savunmamızı engellemek istiyor" ifadelerini kullanarak, "Eğer İsrail'in elleri bağlanırsa, sıradaki (hedef) Amerika olur" iddiasında bulundu.
Netanyahu'nun konuştuğu kongrede, üyelerin sık sık ayakta alkışlaması büyük tepki çekti. Bu tepkilere bir yenisini de TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ekledi. Kurtulmuş mesajında çok önemli ifadeler kullandı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un mesajı şöyle oldu:
SAVAŞ SUÇLULARININ YERİ MECLİS KÜRSÜLERİ DEĞİL, SANIK SANDALYESİDİR!
Gazze'de yaklaşık on aydır devam eden ve soykırım boyutlarına ulaşan insani yıkım ve katliamların faili, eli kanlı bir savaş suçlusu ve siyasi programını Filistin Halkının varlık ve haklarının inkârı üzerine kurmuş aşırıcı bir Hükümetin başı olan Benyamin Netanyahu'nun ABD Kongresine davetini ve önceki gün ortak oturumdaki hitabını büyük bir hayret ve dehşetle takip ettik.
ABD Kongresindeki hazin tablo İsrail "işgal"inin Filistin topraklarıyla sınırlı kalmayacağını göstermiştir. Uluslararası hukuku hiçe sayan, bölgeyi ateşe veren ve kendi halkı nezdinde bile saygınlığı sorgulanan bu kişiye ırkçı nefretini ve barış karşıtı söylemini tekrarlaması için bu şekilde bir imkân sağlanması esef vericidir.
Netanyahu, bazı ABD'li siyasetçilerce de doğru şekilde işaret edildiği üzere, Gazze'de akan kanın durdurulması ve bölgede kalıcı barışın sağlanması önündeki en büyük engelin bizzat kendisi olduğunu konuşmasıyla gözler önüne sermiştir.
Şahsi ikbali uğruna, kural temelli uluslararası sistemi çöküşe sürükleyen bu siyasetçinin, ABD gibi demokrasi ve insan haklarına bağlılık iddiasındaki bir ülkenin meclisinde saygın bir devlet adamı gibi muamele görmesinin, Türkiye'de ve dünyada olduğu kadar, ABD'de de infiale sebep olması gayet tabiidir. Çok sayıda Kongre üyesinin bu sahne şovuna alet olmayı reddetmesi bu yalın gerçeğin ifadesidir. Tüm insanlığın başında itibaren izlediği Gazze'de yaşanan soykırıma varan katliamın ve açık savaş suçlarının üstünü örtmeye Netanyahu'nun yalana dayalı şovu yetmeyecektir.
Demokrasi, hukuk ve adalet gibi değerleri ve Ortadoğu'da gerçek bir barış umudunu ayaklar altına alan alkış ve tezahüratlar karşısında ise, Kongre binasının içinde ve dışında maşeri vicdanın sesi olanların gösterdiği tavrı son derece kıymetli buluyorum.
Şaibeli bir ismin parlamentolarında konuşturulmasına başından beri karşı çıkarak oturuma katılmayan sağduyu sahibi Kongre üyelerini ve cesur itirazlarını dile getirenleri takdirle karşılıyorum.
ABD halkını, sokaktaki çoğunluğun saflarında, adaleti ve barışı savunmaya devam etmeye davet ediyorum. Bu vesileyle günden güne genişleyen insanlık cephesinin akıl ve vicdan sahibi fertlerini güçlü dostluk duygularıyla selamlıyorum.
Hak er ya da geç yerini bulacak, adalet mutlaka tecelli edecektir.