Sokak hayvanlarla ilgili 17 maddelik düzenleme Meclis komisyonunda görüşülmeye başlandı. Toplantıya ilgi çok yoğundu. Özellikle CHP'li vekiller adeta tam kadro salona girmeye kalkınca bazıları yer bulamadı. Bunun üzerine iktidar ve muhalefet milletvekilleri arasında tartışma çıktı. Gerginlik daha büyük bir salona geçilmesiyle de dinmedi. Vekiller uzun süre birbiriyle tartıştı..
ÜYE OLMAYAN VEKİLLER OLAY ÇIKARDI
Görüşmeleri çok sayıda sivil toplum örgütü ve gazeteci takip ediyordu. Komisyon üyesi olmayan CHP'li vekillerin de salona girmek istemesi ilk gerginliğin fitilini ateşledi. Yer sıkıntısından dolayı bazı vekiller salona giremeyince muhalefet tepki gösterdi.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler'den başıboş köpek düzenlemesi hakkında açıklama
BÜYÜK SALONA GEÇİLDİ
Muhalefetin komisyon başkanına tepkileri bir türlü dinmedi. Komisyon başkanı toplantıya yarım saat ara vermek zorunda kaldı. O sırada görüşmeler basına da kapatıldı. Aradan sonra yeni bir salona geçilmesi kararlaştırıldı.
"BUNLAR HAYVANSEVER DEĞİL"
Öyle de oldu görüşmeler başladı başlamasına ama vekiller arasındaki gerginlik oraya da taşındı. A Haber Parlamento Şefi Tülay Ağaoğlu'nun konuğu olan AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler önemli açıklamalarda bulundu.
Abdullah Güler, "Ankara'da, Mersin'de çocukları yaralanan uzun süre tedavi gören ve halen tedavisi süren ailelerimizin yakınları da vardı. Onlara karşı yöneltilen çirkin davranışları, hakaretleri ve sözleri kınıyorum. Bunlar hayvansever değil. Şiddetli kınıyorum. Vatandaşı yanlış bilgilendiriyorlar. " dedi.
Abdullah Güler'in A Haber'e özel açıklamaları:
Ben ilk önce üzüntülerimi ifade etmek istiyorum. Yani insanların söyleyecek bir sözü yoksa maalesef böyle kaba davranışlara insanları rencide edecek kaba hareketlere yöneldiler. Bizim kanunu teklifimizi çok açık ve 17 maddeden oluşuyor. Merkezinde insan, çevre ve hayvanları olan bunun yanında toplum sağlığını hedefleyen bir kanun teklifi var. Buna karşı herkes söyleyeceklerini söyleyebilir komisyonda buna fırsat tanıyor. Ancak söyleyecek sözü olmayan farklı istismar alanına taşımak isteyen insanlarımızı da gördük.
VEKİLLERE SEBEBİYET VERDİ
Ankara'da, Mersin'de çocukları yaralanan uzun süre tedavi gören ve halen tedavisi süren ailelerimizin yakınları da vardı. Onlara karşı yöneltilen çirkin davranışları, hakaretleri ve sözleri kınıyorum. Buna sebebiyet veren siyasi partilerin vekilleri vardı. İtirazlarını gerçekçi bir zeminde agresif, nezaket dışı hakaretlere ve hareketlere taşıdılar. Ben bu yaşananları şiddetle kınıyorum.
SOKAKLAR HAYVANLARA UYGUN DEĞİL
Komisyona girmek isteyen ancak olay çıkartanlar oldu. Ben onlar hayvansever mi? Ben bunda emin değilim. Burada onlar için hayvansever ifadesi çok uygun bir kelime değil. Gerçekten hayvanları sevselerdi bunu komisyonda ifade edebilir ve tutanaklara geçmesini sağlayabilirlerdi. Bu yolu tercih etmediler bu nedenle onlar hayvanları sevmiyorlar. Bizim hem komisyon raporumuzda hem yasa teklifimizde birçok hususu açıklayıp izah ettik. Şu anda bizim sokaklarımız hayvanlar açısından hem açılık hem hastalık hem de soğuktur. Şu anda hayvan sayısı kapsamı içerisinde soğuktan donan açlıktan ölen hayvanlarımız var.
HAKARET ETTİLER
Bunlara karşı çözüm önerisi getirmeyen bunları seyreden insanlar bizim buna karşı alacağımız hayvanları da koruyacak ve onları sağlıklı barınaklarda yaşamlarını sağlayacak kanun teklifine izah istiyorlar karşı çıkıyorlar. Sokaklarda hastalık, soğuk ve açlıktan ölen aynı zamanda toplum sağlığını tehdit eden bu unsurlara karşı bir şey söylemeleri gerekiyordu ancak bunu yapmadılar ve çok nezaketsiz hakaretvari ifadeler kullandılar.
DEVLETİN TEDBİR ALMASI GEREKİR
Biz sorumluluk sahibiyiz, ülkemizin sorunlarını biliyoruz. Halkımızın yaklaşık olarak yüzde 85'i sokaklardaki bu köpeklerin bir güvenlik sorunu olduğunu düşünüyor. Devlet olarak bizim tedbir almamız gerekiyor. Bu konuda sorumluluk 2004 yılında çıkan 5199 sayılı kanunumuz açık; mahalli idarelere ve yerel yönetimler ciddi sorumluluklar veriyor. Ben dün bazı partilerin başkanlarını da dinledim. Maalesef onlar da bu kanunu bilmiyor. Yerel yönetimlerin üzerine atılacak gibi kavramlar kullanıyorlar. Kanunu açık okusalar sorumluluğun yerel yönetimlerde olduğunu görecekler. Vatandaşlarımıza hadiseyi çarpıtarak kanunu içeriğini yanlış anlatarak garip bir yola giriyorlar. Amaçları belli; siyaseten istismar alanı olarak neler yapabiliriz? İşte tam olarak bunu peşindeler Bunların duyarlılığını endişe ile izliyoruz. Yaptıkları açık şekilde sorumsuzluktur.
"BUNLAR YALAN VE ÇARPITMA"
Hayvanlara iyilik yapmıyorlar. Biz hayvanlarımızı sağlıklı nitelikli barınma evlerinde görmek onlara hizmet edilmesini görmek istiyoruz. Hayvanların öldürüleceği yönünde algı yaratılıyor. Bunlar yalandır ve çarpıtmadır. Bütün köpeklerin toplatılacağı ve itlaf edileceği gibi bir yalanı söylüyorlar. Vatandaşlarımızı bu konularda yanlış bilgilendiriyorlar. Asla böyle bir şey söz konusu değildir. Bizim veterinerlik kanunumuz var. Bu mahiyette özel bir hastalığı olan saldırganlaşmış rehabilite edilemeyen ve barınaklarda diğer köpeklere zarar verebilen veya kuduz riski taşıyan hayvanlar için çok istisnai bir ötenazi kavramıyla hayata son vermekten bahsediyoruz.
Biz diyoruz ki sağlıklı barınaklar ve yaşam alanları oluşturalım. Biz onlara bütçe veriyoruz. Aziz milletimiz onlara bu bütçeyi sağlıyor. Ancak yerel yönetimler bu bütçeleri bu konuda kullanmıyor. Şimdi biz de kullanılmasını ve bu konularda hayvanlarımızın sokaklardan korumak onlara daha iyi şartlarda bakmak istiyoruz. Soğuğa ve açlığa mahkum olmasınlar...