Karanlık gecenin bir gün öncesinde köyde ziyaret ettiği anne-babasına sanki şehit olacağını hissetmiş gibi son kez veda etmişti. Şehidin Yozgat'ta yaşayan annesi Züleyha ile babası İbrahim Koçak, onsuz geçen hüzün dolu bir yıla rağmen, hainlere karşı verdikleri mesajlarla tüm şehit ailelerinin sesi oldular.
Baba İbrahim Koçak, evlatlarından ayrı geçen her yılın içlerinde 15 Temmuz'un yerini unutulmaz bir hale getirdiğini belirterek; "Aynı gün olduğu gibi üzüntü aynı. Allah razı olsun bütün devlet adamlarından yanımıza geliyor üzüntümüzü alıyorlar. Memnun oluyoruz geldiklerinde. Hastanede, her yerde nereye gitsek yardımcı oluyorlar. Devlet, polisimiz, jandarmamız bizimle ilgileniyor, rast geldikleri yerde var mı bir sıkıntınız diyorlar. Hepsi tanıyor bizi. Musabeyli'nin komutanları Allah razı olsun rast geldiğimizde halimizi hatırımızı soruyor. Hastaneye gittiğimizde işlerimiz erken bitiyor" dedi.
REİSİMİZİN VARLIĞI BİZE TESELLİ VERİYOR
Baba Koçak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dik duruşundan her zaman güç bulduklarını söyledi. Koçak; "Devlet her zaman yanımızda. Cumhurbaşkanımız, baş komutanımız, reisimizin varlığı bizlere güç veriyor, moral kaynağı oluyor. Üzüntülü olduğumuzda, daraldığımızda Yozgat'ta telefon ediyoruz biz araba bulamadık Yozgat'a gideceğiz diye, hemen geliyorlar bizi kapının önünden alıyorlar, geride getirip kapının önüne koyuyorlar. O şerefsizler daraldıklarından öyle diyorlar, neden bilmemişler, bilmemişler de neden girmişler o işin içine.
KÜÇÜKLÜĞÜNDEN BU TARAFA "ŞEHİT OLACAĞIM" DERDİ
Oğlum küçüklüğünden bu tarafa ben şehit olacağım, gideceğim askerde şehit olurum derdi. Perşembe günü köye geldi, Cuma günü saat 11.00'de çıktı köyden. Tekrar Cumartesi günü saat altı buçukta şehit oluyor. 9-10 arasında haberi geldi. Bir gün önce yanımızdaydı, bizi ziyaret etti gitti. Ertesi gün aynı köyden gittiği saate haberi geldi. Hayaline kavuştu.
Onlara karşı ayaktayım, onlara karşı dimdik ayaktayım. Ama ateş düştüğü yeri yakıyor ama onlara karşı ayaktayım. Hiçbir zaman fırsat vermeyeceğim, onların da idam olmasını istiyorum. Bizim de içimiz soğusun onlar idam olsun" diye konuştu.
ŞEHİT ANNESİ: ALLAH VATANIMIZA ZEVAL VERMESİN
Anne Züleyha Koçak da ; "Her gün bir avuç göz yaşı, her gün ciğerimiz dağlanıyor. Oradaki yavrulara bakıyoruz aynısı, onlar da bizim yavrularımız. Hiçbirine dayanamıyoruz ama ne yapalım. Allah onlara fırsat vermesin, içimiz yanıyor. Şurada bir şehit görsek aynı kendimizinki gibi yanıyoruz. Ne yapalım Allah vatanımıza, milletimize zeval vermesin. Allah'ım dimdik ayakta duruyoruz. Bu gün ben de giderim eğer deseler ki bu gün hepiniz gideceksiniz derseler iki oğlumu bir kocamı alır ben de peşlerine düşer giderim. O kadar yanıyor içimiz o kadar yanıyor ki evlat acısı hiç birine benzemez. Ne ana, ne baba iki kardeş verdim, annemi verdim, babamı verdim, kim vermedim ki. Hiç birinin yerini tutacak bir şey değil. Bu ayrı. Ağzımda diş kalmadı, kendimde fer kalmadı. Çıktığım merdivenleri çıkmanın mümkünü yok. Oraya getirip beş kiloluk suyu koyuyorum ya torunları çağırıyorum, ya da amcanı çağırıyorum çıkartıyor yukarı. Yani bizi kavurdu, Allah kimseyi kavurmasın, kimseye vermesin çok zor büyük acı. İnşallah onları da idam çıkar, idam ederler de şehitlerin ailelerinin yürekleri soğur. İnşallah bir kaç tanesini idam etseler de ciğerlerimiz soğusa. Tüm şehit aileleri için, onlar da benim, benimki onların. Ayrı değil şehitler hep bizim için" dedi.
HER GÜN AYNI ACI
Anne Züleyha Koçak, evlat acısının hiçbir şeye benzemediğini ve her gün aynı acıyı yaşadıklarını söyledi. Züleyha Koçak, "Her gün bir avuç göz yaşı, her gün ciğerimiz dağlanıyor. Oradaki yavrulara bakıyoruz aynısı, onlar da bizim yavrularımız. Hiçbirine dayanamıyoruz ama ne yapalım. Allah onlara fırsat vermesin, içimiz yanıyor. Şurada bir şehit görsek aynı kendimizinki gibi yanıyoruz. Ne yapalım Allah vatanımıza, milletimize zeval vermesin" dedi.