Bakan Tunç'tan başıboş köpek sorununa ilişkin açıklama: Sokaklarımız korunaklı olmalı
Son dakika haberleri: Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sokak köpekleri sorununa ilişkin yaptığı açıklamada "Başıboş köpekler hem insanlara hem birbirine zarar veriyor. Sokaklarımız korunaklı olmalı." ifadelerini kullandı.
Son dakika haberleri: Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nda 'Hapis cezasının infazının hastalık nedeniyle ertelenmesi' ile ilgili milletvekillerini bilgilendirmesi öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"HAYVANLARI KORUMA NOKTASINDAKİ KARARLILIĞIMIZ SÜRÜYOR"
Tunç, sokak köpekleri ile ilgili kanun teklifi hazırlıklarına ilişkin, "Tarım Bakanlığı'nın, İçişleri Bakanlığı'nın, Adalet Bakanlığı'nın birlikte yürüttüğü bir taslak çalışması vardı. Bu çalışma Meclis'teki grubumuza gönderildi. Grupta değerlendiriyor arkadaşlar. Hayvanlarımızı korumamız lazım. Onların dilleri yok, dertlerini anlatamayabilirler. Onlar bizim can dostlarımız. Hayvanları koruma noktasındaki kararlılığımız sürüyor. Özellikle son yıllarda yaptığımız düzenlemelerle, Hayvanları Koruma Kanunu'nda yaptığımız değişikliklerle, hayvanlara karşı eziyet eden, onları öldürenlerle ilgili cezaların artırılmasıyla ilgili düzenlemeleri hayata geçirmiştik. Bu düzenlemeler sonrasında da kedilere, köpeklere eziyet edenlerle ilgili yargının huzuruna gelen birçok dava oldu ve sanıklar hapis cezası aldı. Dolayısıyla hayvanların korunması konusunda hassas olduğumuzu öncelikle belirtmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
"SOKAKLARIN DA KORUNAKLI OLMASI LAZIM"
Sokak hayvanlarının güvenlikle ilgili sorunlara yol açtığını aktaran Tunç, "Başıboş köpeklerin insanlara zarar verdiği konuları da hep beraber üzülerek görüyoruz. Bu konuda ölen vatandaşlarımız var. Okula gidemeyen çocuklar, sabahları namaza gidemeyen yaşlılar, vatandaşlarımız var. Dolayısıyla sokakların da korunaklı olması lazım. Bu konuda insanlarımızı korumamız lazım. İnsan sağlığı da hayvan sağlığı da önemli. Bir orta yolu TBMM'deki milletvekillerimizin bulacağına yürekten inanıyoruz. Hem hayvanlarımız, özellikle birbirlerine zarar vermemesi lazım, işkence etmemeleri lazım, büyük hayvanların küçüklere hem de insanların sokakta korunması lazım. Bu konuda taslak çalışması tabii ki henüz netleşmeden, 'Şu olacak, bu olacak' dememiz de mümkün olmaz. Ama burada özellikle insan sağlığını korumaya yönelik de birtakım tedbirlerin alınması lazım. Belediyelere özellikle bu konuda görevler ve yetkiler verilmesi lazım. Bu konuda görevli kişilerin net bir şekilde belirlenip yaptırımların belirlenmesi lazım. Barınakların artırılması ve barınakların özellikle yapımıyla ilgili bir takım maddi destekler oluşturulması gerekiyor" diye konuştu.
SİNAN ATEŞ CİNAYETİ SORUŞTURMASI
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Ankara'da öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ile yaptığı görüşmeyi değerlendiren Tunç, "Tabii o görüşmede ben de bulundum. Sayın Cumhurbaşkanımız dikkatle dinledi ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir hukuk devleti olduğunu belirtti. Hukuk devletinde hiçbir şeyin karanlıkta kalmayacağını söyledi. Bağımsız ve tarafsız yargı huzurunda devam eden bir dava ve soruşturma var. Bu konuda yargıya güvenilmesi gerektiğini ifade etti. 1 Temmuz'da duruşmaları başlıyor. Dosyada 22 tutuklu sanık bulunuyor. Tutuklu sanıklar bakımından dava açıldı. Dosya zaten bütün kamuoyunun gündeminde. Tüm delilleriyle zaten kamuoyuyla paylaşılmış durumda. Soruşturması devam eden kişiler bakımından da süreç devam ediyor. 1 Temmuz'dan itibaren de deliller mahkemede tartışılacak. Bağımsız ve tarafsız yargımız, bu konuda adaleti tecelli ettirecektir. Sayın Cumhurbaşkanımız da o görüşmede hem dinledi, dinledikten sonra da bunları ifade ederek yargıya güvenmemiz gerektiğini söyledi" dedi.
Tunç, Ayşe Ateş'e yönelik tehdit iddialarının görüşmede gündeme gelip gelmediğine ilişkin soruya, "'Bu konuda eğer varsa bir şikayetiniz bunu ilgili mercilere aktarın, yargıya intikal ettirin' dedik. Cumhuriyet savcılarımız zaten o iddiaları araştırır. Herhangi bir tehdit, bir hakaret söz konusuysa zaten gerekli işlemler tespit edildiğinde gerçekleşir. Dosya, yargının huzurunda olan işler. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti devleti, hukuk devleti. Tarafsız ve bağımsız yargımız en ince detayına kadar konuyu araştıracaktır, soruşturacaktır ve adalet tecelli edecektir. O nedenle yargımıza güvenelim" diye konuştu.