MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Bahçeli, özetle şunları söyledi:
ABD TERÖRÜN ÜST AKLI
Bölücü terör örgütünün işgal ettiği Suriye topraklarında önce 30 Mayıs, bu olmayınca 11 Haziran'da yapmayı ilan ettiği sözde yerel seçimlerin ağustos ayına ertelendiği malumlarınızdır. Sözde seçimlerin özerkliğin tescili konusunda mühim ve mecburi bir eşik olduğunu bilmeyen kuşkusuz yoktur. Bu terör stratejisinin, terör hamlesinin üst aklı, kumanda merkezi, ikili ilişkilerimizi dostluk ve müttefiklik hukuku ile tanzim ettiğimiz, ettiğimizi zannettiğimiz ABD'dir. Binlerce kilometre uzaktan gelerek fiili durum yaratan terörizme alan açmak için ortam yoklayan, BMGK'nin 2254 sayılı kararı başta olmak üzere uluslararası hukuku ve devletlerin egemenliğini çiğneyen böyle bir dost ancak ve ancak düşman başınadır.
Ülkemizin Doğu ve Güneydoğu bölgesinde bazı belediye başkanları talimatı bölücü terör örgütü PKK'dan alırken, devletin hazinesinden aktarılan paraları da teröristlere yağmalattırmaktadır.
DEVLETİN ŞEREFİDİR
Kayyum edebiyatını ağızlarında sakız gibi çiğneyenler unutmasın ki teröristlerin görevden alınması hukuk devletinin şerefi, onuru, ruhu. Kayyum atanmasına karşı çıkmak ise demokratlık hiç değil.
DEM'lenmiş CHP'nin başındaki zat, kayyum ezberini seslendirip halkın iradesinin tanınmadığını söyleyerek kendi kalesine gol üstüne gol atmaktadır. PKK'ya gıkını çıkaramayan, bölücü belediye başkanlarına en küçük tepki gösteremeyen, Suriye'nin kuzeydoğusundaki hain teşebbüsleri kuzuların sessizliğiyle izleyen şahsın, CHP'nin genel başkanı olması başlı başına trajedi.
CHP, Atatürk'le yollarını çoktan ayırmıştır. Özgür Bey kavga istediğimizi söyleyip duruyor. Böyle düşüncemiz hiç olmamıştır. Şayet kavga edeceksek, Özgür Bey rahat olsun, o bizim klasmanımızda değil.
HESAP VERMELİLER
(DEM Mardin milletvekilinin 'Kürtleri vatandaş saymıyorsunuz' sözleri) Bu insana benzeyen canlı fazla yürek yemiş, kanat takmadan yüksekten uçmaya tevessül etmiş. Bu milletvekili müsveddelerinin TBMM'de olmasına, devletten maaş almalarına, keyif sürmelerine, ihaneti meslek edinmelerine nereye kadar katlanalım? Kürt kökenli kardeşlerimizin vatandaş sayılmadığını iddia etmek sadece soysuz iftira değil, aynı zamanda düşman dili.