Ankara'da görülen ve aralarında dönemin HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, Mardin Milletvekili Ahmet Türk ile eski milletvekillerinin de yargılandığı davanın sonuçlanması, olayları bir kez daha gündemi getirdi. Kobani'yi bahane eden HDP Merkez Yürütme Kurulu'nun çağrısıyla, 6-8 Ekim 2014'te sokaklara dökülen terör örgütü PKK/YPG yandaşları, Güneydoğu'daki birçok kenti savaş alanına çevirdi.
İki polisin şehit edildiği olaylarda 35 kişi ölürken, 435'i sivil, 326'sı güvenlik görevlisi 761 kişi yaralandı. En çok ölüm ise 12 ile Diyarbakır'da yaşandı. Bunlardan 4'ü ise Kurban Bayramı nedeniyle et dağıtan Yasin Börü ile arkadaşları Hasan Gökguz, Ahmet Dakak ve Riyat Güneş'ti. Dört genç, acımasızca katledildi.
'HEM SEVİNDİK, HEM ÜZÜLDÜK'
Mahkemenin kararı, kurbanların ailelerini hem sevindirdi hem de üzdü. Hasan Gökguz'un babası Mehmet Gökguz, "Oğlum öldürüldüğünde eşi ikinci çocuğuna hamileydi. Torunum babasız dünyaya geldi. Biz aileler olarak hep adalete güvendik. Yargının gereken kararı vereceğini bekliyorduk ve öyle oldu. Bizim ciğerimizi yaktılar, cezalarını çeksinler. Suç işleyenlerin yanına kâr kalmadı. Ancak olayları kışkırtanların bir bölümü beraat ederken, bir bölümü de az ceza aldı. Bunlar bizimle aynı şehirde yaşayacaklar. Bu insanlar yüzümüze nasıl bakacaklar. Bu yönüyle üzüldük" dedi.
Ahmet Dakak'ın babası Öztekin Dakak ise "On yıldır evlatlarımızın ölümüne neden olanların ceza almasını bekliyorduk. Bu işin başını çekenler ağır cezalar aldı ve bu karar bir nebze olsa da yaralarımızı hafifletti. Az ceza alanlar ise tahliye oldu. Bu bizi yaraladı" dedi.