DHKP/C'li terörist Pınar Birkoç ve Emrah Yayla 6 Şubat'ta İstanbul Adliyesinin önündeki polis noktasına silahlı saldırıda bulunmuştu. Teröristler, polisler tarafından etkisiz hale getirilmişti. Saldırıda Dilfiraz Karataş hayatını kaybetmiş, 3'ü polis 6 kişi yaralanmıştı.
TERÖRİSTİN YAKINLARI DURUŞMA SALONUNDA GÖZALTINA ALINDILAR
Öldürülen terörist Pınar Birkoç'un ablası Necmiye Birkoç'un İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan duruşmasının olduğu tespit edilmişti. Duruşmaya giden giden ekipler, tutuklu sanık Necmiye Birkoç ile duruşmaya izleyici olarak katılan diğer kardeşi Nejla Birkoç ve diğer şahısları gözaltına almıştı.
SALDIRI SONRASI 48 TUTUKLAMA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Necmiye Birkoç ve Nejla Birkoç'un eylemle irtibatlı olduğu değerlendirilerek "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "Tasarlayarak öldürme" suçundan tutuklamalarına karar verilmişti. Öte yandan gözaltına altına alınan 46 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
NECMİYE BİRKOÇ'UN YARGILANDIĞI DAVA ORTAYA ÇIKTI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, DHKP/C terör örgütü içerisinde faaliyet gösterdiği gerekçesiyle tutuklanan Cem Ömür'ün etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak için 31 Ekim 2023'de alınan ifadesinde verdiği, 20 Temmuz 2015'te Şanlıurfa Suruç ilçesinde Kültür merkezi önünde meydana gelen patlamanın ardından eylem hazırlığı yaptıklarını, örgütün Çayan mahallesi sorumlusu Necmiye Birkoç'a eylemde kullanması için molotofları teslim ettiğini söylediği yer aldı.
EYLEM HAZIRLIĞI, SİLAH EĞİTİMİ
İddianamede sonuç olarak şüpheli Necmiye Birkoç'un DHKP/C terör örgütü adına molotoflu eylem hazırlığı yaptığı, kent ormanında Orhan Ç. isimli şahıstan silah eğitimi aldığı, Nurtepe Mahallesi alan yapılanma sorumlusu olduğu, Birkoç'un ayrıca Dilek Doğan'ın ölümüyle ilgili olaylara katılarak kolluk kuvvetlerine silahlı saldırıda bulunduğu şeklinde eylemleri gerçekleştirdiğine dair tanık beyanlarının, olay yeri inceleme raporu, kolluk tutanakları olduğu kaydedildi.
27 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde şüpheli Necmiye Birkoç hakkında "Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme" ve "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından 13 yıl 6 aydan 27 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldığı ortaya çıktı.
YARGILAMA DEVAM EDİYOR
6 Şubat'ta saldırı soruşturması kapsamında hakkında tutuklama kararı verilen Necmiye Birkoç İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılamasına devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanık Necmiye Birkoç ve avukatı katıldı. Saldırı sonrası yaşananlardan dolayı sorumlu tutulduğunu söyleyen Birkoç hazırladığı savunmasını okudu.
NECMİYE BİRKOÇ MAHKEMEDE KONUŞTU
Necmiye Birkoç, 2016'dan beri çalıştığını kaçma ihtimali olmadığını, bir kişinin tanıklık beyanı doğrultusunda tutuklandığını ileri sürdü. Birkoç, "Babama 6 Şubat'ta mahkememin olduğunu söyledim. 5 Şubat'ta ablam Nejla geldi. Dosya üstüne konuştuk. Büyük ihtimal tahliye olacağımı söyledim" dedi.
SALDIRIYLA İLGİSİNİN OLMADIĞINI İLERİ SÜRDÜ
Birkoç, 6 Şubat'taki mahkemeye katılıp katılmayacağını bilmediğini, bir gece öncesi gardiyanın kendisine yarın mahkemeye katılacağını söylemesi üzerine haberinin olduğundan bahsetti. Sanık, 6 Şubat sabahı mahkemeye geldiğini ve olayların olup biterken kendisinin duruşmayı beklediğini, duruşma sonrası nezarethaneye indirildiğinde kardeşi Pınar Birkoç'un adliyeye yönelik saldırıda bulunduğunu öğrendiğini ileri sürdü.
"KARDEŞİM PINAR'IN YAPTIĞINDAN BİZ SORUMLU TUTULDUK"
Savunmasına devam eden Necmiye Birkoç, "Olan bitenden haberim yoktu. Ablam Nejla Birkoç Kasım sonu İstanbul geldi. Bankadan kredi çekmiştik onu ödemesi gerekiyordu. Kardeşim Pınar'ın yaptığından biz sorumlu tutulduk. Hakkımızda ne senaryolar yazıldı. Ben sizi rehin alacakmışım, onlar yardım edecekmiş. Böyle birler yapacak olsam buradan sağ mı çıkarım ?" dedi.
"O GÜN BURADA OLANLAR ÇOK KÖTÜ BİR TESADÜFTÜ"
Birkoç savunasında kardeşinin yaptıklarından sorumlu tutulduğunu belirterek "O gün burada olanlar çok kötü bir tesadüftü. Ablam ve ben sorumlu tutulduk. O zaman tüm suçluların ailesini tutuklayıp ağırlaştırılmış müebbetle yargılayın. Savcı bizi suçlamaya o kadar hazırdı ki o gün, 'Neden Pınar ile telefonda görüşmedin, neden Pınar görüşmeye gelmedi' diye sorular sormuştu. Sırf kardeşiz diye onun yaptığından biz sorumlu tutulamayız. Ablamla bana kurulan bir komplo var. Bunları ne uğruna yapacaktım kaçmak için mi? Kimse de nereye kaçıyorsun demiyor. Karşınızdaydım beni dinlediniz. Böyle bir şey yapacak olsam halimden tavrımdan anlardınız. Tek sorun Pınar'ın ablaları olmamız" diyerek tahliyesini talep etti.
TUTUKLULUK DEVAM
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına, dosyasının ayrılarak devam etmesine karar vererek duruşmayı ertelendi.