CHP'nin Muğla Büyükşehir Başkan adayı Ahmet Aras önceki gün Bodrum'da bir haber sitesine verdiği röportajda Muğla'nın sorunlarının çözülmesi için güçlü bir Muğla lobisine ihtiyaç olduğunu, başında da Aydın Ayaydın'ın olması gerektiğini söyledi. Aras, Muğla'nın çok büyük sorunları olduğunu kabul ederken, bir türlü bitmeyen, uzayan çalışmaların halkı bezdirdiğini, çok şikayet geldiğini, kendilerinin de yıprandığını ifade etti.
Aras yine aynı röportajda kendi başkanı olduğu Bodrum Turgutreis'deki çalışmalardan söz ederken 'İşi yapan firmanın çalışmaları çok hoyratçaydı. Vatandaşımız çok mağdur oldu' diye konuştu.
AK Parti Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adayı Prof. Dr. Aydın Ayaydın, bu röportajı değerlendirdi ve şunları söyledi: "Ahmet Aras'ın cümlesi aynen şöyle. Güçlü Muğla Lobisi'ni kurmak istiyorum. Biliyorsunuz bölgemizin iktidar milletvekilleri var. Cumhurbaşkanımız da fahri Muğlalı. Doğru projelerle gidersek bizi reddetmez hayır demez. Aydın Ayaydın hocam var. O'nun lobicilik gücü ve mahareti var. İkna kabiliyeti çok yüksek. Muğla'yı, Bodrum'u çok sevdiğini biliyorum. Ona da teklif götüreceğim. Bu lobinin başına geçirmeyi planlıyorum"
LOBİ 1 NİSAN'DA İŞBAŞINDA
Sayın Aras, bana teklif yapmanıza gerek yok. Ben zaten tüm bu sorunları bildiğim ve sizin de çözemeyeceğinizi gördüğüm için başkanlığa aday oldum. O saydığınız, Fahri Muğlalı dediğiniz Sayın Cumhurbaşkanı da, iktidar milletvekilleri de, bölgenin turizminin elden gittiğini gören turizmcisi de, esnafı da tüccarı da, susuzluktan kırılan vatandaşı da zaten benim arkamda ve lobinin bir parçası. Yani demem o ki sizin hayalini kurduğunuz o güçlü Muğla Lobisi'ni zaten oluşturmuş vaziyetteyiz. Hatta daha seçilmeden aksiyon bile almaya başladık. Marmaris'in denizini temizletiyoruz. Fethiye'ye gemiler geliyor. Akbelen'de kamulaştırmayı durdurduk. Bu lobide sanırım tek gereksiz kişi var o da sizsiniz. 'Aydın Bey'e teklif götüreceğim' yerine 'Ben yaparım' diyemediğinize göre bunu siz de kabul ediyorsunuz belli ki. Aydın Ayaydın'ın çözüm odaklı olduğuna, Muğla'nın sorunlarını sadece O'nun çözebileceğine inanıyorsunuz. O halde, 31 Mart'ta sandığa gittiğinizde mührü nereye basacağınızı biliyorsunuz demektir."