Cumhur İttifakı İBB Başkan adayı Kurum, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Pazar günü gerçekleştiren Büyük İstanbul Mitingini 31 Mart'ın provası olarak nitelendiren Kurum, "Ramazan ayı olmasına rağmen 650 bin vatandaşımız orada büyük bir coşkuyla geldi. Madem öyle sen çok daha iyisini yap. Kendileri miting yapmaktan imtina ediyorlar. Bizim 650 bin vatandaşımız gelip ramazan günü orada o coşkuyu yaşıyoruz." dedi.
"VERDİKLERİ VAATLERİ HATIRLAMIYORLAR"
Kurum'un açıklamalarından satır başları şöyle:
"Bu işi siyaset üstü görmeleri lazım demelerine rağmen gidip oraya dava açtılar. Vatandaşımız çaresiz bir biçimde riskli binalarda beklesin, bu mu yani çözüm! Talihsiz açıklamalarla karşı karşıya kaldık. O kadar yoğun çalışıyoruz ki biz gece 2'lere 3'lere kadar. İster istemez hata da yaparsınız. Orada samimiyet önemli, ne söylemek istediğiniz önemli. Onların derdi anlamak değil ki. Ufak şeylerden algı oluşturalım. İstanbul'a verdikleri vaatleri hatırlamayanlar İstanbul'a 17.88 km metro yapanlar bunları konuşmuyorlar 'aa öyle dedi böyle' dedi.
Murat Kurum: "Sandık milletin mahkemesidir" | Video
"İSTANBUL'UN KAYNAKLARINI ÇARÇUR ETTİLER"
Bedelli askerlik yapanların vatan sevgisini sorgulamıyorum. Balya balya paralarla fotoğraf verdiler. Olabilir mi? İstanbul'un kaynaklarını çarçur ettiler şimdi utanmadan sıkılmadan Hızray projesini vaat olarak veriyorlar. Neden başlamadın 5 senedir.
Beş senedir ne yapmıyorlarsa 80 gündür yine onu yapmıyorlar. Plan, proje, hizmet, eser!
— Murat KURUM (@murat_kurum) March 25, 2024
Beş senedir ne yapıyorlarsa 80 gündür yine onu yapıyorlar. Polemik, algı oyunları, küçük hesaplar!
31 Mart'ta İstanbullular #GerçekBelediyecilik diyerek bu kısır döngüye son verecek. pic.twitter.com/DLR2aNZ6Y7
"İSTANBULLULAR BU KISIR DÖNGÜYE SON VERECEK"
Beş senedir ne yapmıyorlarsa 80 gündür yine onu yapmıyorlar. Plan, proje, hizmet, eser! Beş senedir ne yapıyorlarsa 80 gündür yine onu yapıyorlar. Polemik, algı oyunları, küçük hesaplar! 31 Mart'ta İstanbullular Gerçek Belediyecilik diyerek bu kısır döngüye son verecek.
"İSTANBULLULAR KENDİLERİYLE İLGİLENEN BELEDİYE BAŞKANI İSTİYOR"
Televizyon kanallarına bu soruları soracaklar diye çıkamıyorlar. Bizlere para konusunu sormayın, vaatleri sormayın. İstanbul'un sorunlarını konuşmayacaksak, neyi konuşacak bu millet? Belediye başkanından ne bekler insan? Trafik sorunu, deprem sorunu, sosyal adaletsizlik, metrobüslerdeki kuyruklar... Belediye başkanlarından çözümü konusunda irade bekler. Aksine bunların hiçbiri konuşulmuyor. 80 ile gidip Cumhurbaşkanı yardımcısı olmak için miting yapmasını beklemez. Partisinin dizaynı için İstanbul'un kaynaklarının harcanmasını beklemez. İstanbul'un sorunları hatırlanmıyor. İstanbul'u nasıl basamak için kullanırım anlayışı. Bu da İstanbul'u yormuş. İstanbullular kendileriyle ilgilenen belediye başkanı istiyor.
"BENİM DERDİM İSTANBUL"
31 Mart'ta biz yerel seçime gidiyoruz. Sandıkta milletimiz hür iradesini yansıtacak. Bu yerel seçimde hizmet oylanacak, eser oylanacak. İstanbul'un sorununa ilişkin yapılacak projeler oylanacak. Bu yerel seçimde ülke gündemini konuşmayacağız. Muhalefet pişirip pişirip ülke gündemini yerel seçime taşımaya çalışıyor. Vatandaşımız sandığa gittiğinde şöyle bir kıyas yapacak. 5 yıldır maalesef bahaneden başka bir şey üretilmemiş. Sosyal medya belediyeciliği yapılmış. Reklama ayrılan bütçe depreme ayrılan bütçenin 2 katı harcanmış. İsrafı bitirdik yazılarını her yere asıyorlar buna da 550 milyon lira harcıyorlar. Sorunlar dağ gibi büyümüş. İstanbul'da yaşamak çile olmuş. Onlar balıkçıda yemek yerken biz 81 ile hizmet ediyorduk. Onlar kayığa gittiklerinde Elazığ'ı Malatya'yı ayağa kaldırmak için çalışıyorduk. Şehirlerimi ihya etmek için bu çalışmaları yaptık. Şehrimiz iki tarafı kıyas edecek. İstanbul huzura kavuşsun diyen, İstanbul'daki trafik sorunu çözülsün diyen, 7 gün 24 saat yine çalışacak bir Murat Kurum orada. Diğer tarafta da sürekli bahane üreten yönetim. Vatandaşımız sandığa gittiğinde geleceğini oylayacak. Yeniden Refah partili seçmen CHP anlayışını en iyi bilen odur. Bu belediyecilikten çektikleri kadar hiçbir belediyecilikten çekmemişlerdir. Ayasofya rahmetli Erbakan hocamızın rüyası değil miydi? Bunu yapan bir irade var. Öbür taraf ne diyor müze olmalıydı. Gümüş Moturu bilirsiniz siz orası Bayrampaşa'dayı oraya millet bahçesi yaptık. Hocamızın hayali vardı bu ülke motor üretsin, tank yapsın. Bu hayalleri gerçekleştiren irade var. Yeniden Refah Partili seçmen hür şekilde kendisini ifade edebiliyor. Kuran kurslarımıza giden çocuklarımızı ortaçağ zihniyeti olarak adlandıran zihniyet var karşıda. 16 milyon İstanbul'da yaşayan herkesin oyuna talibim, benim derdim İstanbul. O yüzden burada iradeyi Murat Kurum'dan yana kullanmaları gerekir. Murat Kurum geçmişte sözünü tuttu.
Elazığ'da yapılan konutlarımız. Afetten sonra yapıldı teslim edildi. Gidin Elazığ'a sorun deyin ki 1 yıl içerisinde teslim edeceğiz dedi yaptı mı yapmadı mı? Gidin Kastamonu'ya Rize'ye Bartın'a. Malatya Gökçe yeniden bir ilçe kurduk. İnsanımızın güven içerisinde yaşadığı ilçe oldu. Bu acılar bir daha yaşanmasın dedik, gittik hızlı bir şekilde yaptık. Antalya - Muğla yangınları tarihin en büyük yangınlarıydı. Ben köylerin hepsine gittim. Orayı da CHP yönetiyordu. Bir tane konut yapmadılar.
VAAT HATIRLAMAMA HESABI SANDIKTA SORULACAK
Her şehirde bizim dostumuz var, kardeşliğimiz var. Bayraklı'da sözümüzü tuttuk. O zaman hatırlayın yine yapamazlar dendi, sözlerini tutmayacaklar dendi. İzmir ile alakalı vatandaşımız bizi sokakta çeviriyor. Ben CHP'liyim sizleri tebrik ederim diyor. Bunların hepsi çalışarak oldu. Bir tarafta bunları yapanlar var bir tarafta vaadini hatırlamayanlar var. Sandıkta hatırlamamanın hesabını İstanbullular soracak."
"TÜRKİYE VE BALKANLAR AYRILMAZ BİR BÜTÜNDÜR"
Öte yandan Kurum, Bahçelievler Kongre Merkezi'nde düzenlenen Rumeli Balkan İftar Sofrası'nda yaptığı konuşmada, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nde yüz binlerce İstanbullu kardeşleriyle buluşup kucaklaştıklarını söyledi.
Osmanlı'nın bir çınar gibi büyüdüğü Balkanlar'ın her zaman ana vatan olduğunu belirten Kurum, "Bu yüzden Türkiye ve Balkanlar ayrılmaz bir bütündür. Bizim Balkanlar'la ortak tarihimiz, mazimiz var." diye konuştu.
Kurum, yıllarca Arnavutluk'tan Kosova'ya, Bosna Hersek'e kadar birçok bölgede çok büyük acılar yaşandığını dile getirerek, "Bosna'da 250 binden fazla kardeşimiz, gencimiz, evladımız şehit oldu. O yıllarda Boşnak kardeşlerimiz çok ağır baskılar ve zulümler gördüler, soykırıma uğradılar. Kanaat önderleri, hocalar, alimler, siyasetçiler hapse atıldı. Yüz binlerce insan ülkesini terk etmek zorunda kaldı. İşte bugün aramızda bulunan Bilge Kral Aliya'nın dava ve yol arkadaşları bunun en yakın şahidi." ifadelerini kullandı.
"Balkanlar'ın, Rumeli'nin, Trakya'nın, Boşnakların, Arnavutların, Kosovalıların, Pomakların kaderini bir, beraber görüyoruz" diyen Kurum, şöyle devam etti:
"O yüzden acınız acımız, kederiniz kederimiz, kaderiniz bizim kaderimizdir. Merhum Aliya da vefat etmeden önce Cumhurbaşkanımıza, 'Bu topraklar Evlad-ı Fatihan'dır, bu yüzden bu topraklar size emanet.' demiştir. Evet, bu topraklar bize emanettir. Bu topraklar Türkiye'ye emanettir. Biz bu emanete sonuna kadar sahip çıkacağız. Onun için İstanbul Üsküp'tür, İstanbul Saraybosna'dır, İstanbul Gümülcine'dir, İskeçe'dir. İstanbul, tüm Balkanlar'ın özetidir. Burası hepimizin ana vatanıdır. Biz hepimiz, burada büyüdük, burada kızımızı gelin ettik, oğlumuzu burada askere gönderdik, acılarımızı, sevinçlerimizi, mutluluklarımızı hep burada yaşadık, burada paylaştık."
"İSTANBUL'UN HAKKINI İSTANBUL'A TESLİM EDECEĞİZ"
Kurum, İstanbul'un şehremini olmak için yola çıktıklarını, İstanbul'a hizmetkar olmak için yollarda olduklarını kaydetti.
Mevcut İBB yönetiminin 5 yılda hiçbir şey yapmadığı gibi, kendi projelerini eleştirdiğinin altını çizen Kurum, "Sen kendi genel başkanını devirmek için gizli gizli toplantılar yaparken, biz İstanbul'da 365 milyar liralık yatırım yapıyorduk. Sen cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olup İstanbul'u kaderine terk ederken, biz asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutumuzun temellerini atıyorduk. Biz İstanbul'umuzu asla ve asla kaderine terk etmeyeceğiz, milletimizin her anında hep yanında olacağız. Bu söz, onların verip de tutmadıkları, hatırlamadıkları sözlere benzemez. Bu söz Murat Kurum sözüdür, bu söz Recep Tayyip Erdoğan sözüdür." değerlendirmesinde bulundu.
Kurum, bugün İstanbul'un, ihmalkarlığın elinde huzursuz ve mutsuz olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Geride bıraktığımız 5 yılda İstanbul, liyakatsizliğin kurbanı oldu, beceriksizliğe mahkum edildi. 'Bu şehri depreme hazırlayacağız.' dediler, tek bir çivi çakmadılar. Reklama, algıya ayırdıkları bütçeyi depreme ayırmadılar. 'Ulaşım sorununu çözeceğiz.' dediler, tam bir çileye dönüştürdüler. Kendi partilerini dizayn etmek için balya balya paralarla İstanbul'un kaynaklarını çarçur ettiler. İstanbul'un kaynaklarını, 'Yetimin hakkıdır.' demeden kendi ikballeri için dağıttılar. Yetmedi, 'İsrafı bitirdik.' dediler, en büyük israfı yaptılar. İstanbullu hemşehrilerimizi ötekileştirdiler. Kadınlarımıza karşı bile ev hanımı-çalışan kadın ayrımcılığı yaptılar. Binlerce kadın emekçimizin ekmeğiyle oynadılar, işlerine son verdiler. Siz hiç endişe etmeyin, biz onların savurduğu paraları İstanbul'un projelerinde kullanacağız. Onların siyasi kariyeri için ayırdıkları kaynakları, reklama verdikleri paraları biz İstanbul'a harcayacağız. İstanbul'un hakkını İstanbul'a teslim edeceğiz. Sandık milletin mahkemesidir, sandık günü hesap günüdür. 31 Mart'ta sandık gelecek, sandıkta hep beraber hesap kesilecek."
Programa, eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır, bazı milletvekilleri ve çok sayıda kişi katıldı.