Türkiye, sınırlarında bir "teröristan" kurulmasına kesinlikle izin vermeme kararlılığı çerçevesinde Irak makamlarıyla üst düzey güvenlik temas trafiğini yürütüyor. İlki geçen aralık ayında Ankara'da düzenlenen "güvenlik zirvesinin" ikincisi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'ın katılımıyla önceki gün Bağdat'ta gerçekleştirildi. Zirve sonrası yayımlanan bildiride, terör örgütü PKK'nın Irak tarafından ilk kez "yasaklı örgüt" olarak tanımlanması öne çıktı. Irak makamlarının terör örgütü PKK'nın, Irak topraklarını kullanarak Türkiye'yi hedef aldığı kabul etmesi de Ankara'nın sınır ötesi operasyonlarının uluslararası alandaki meşruiyetini perçinledi.
Irak Ulusal Güvenlik Konseyi kararının kamuoyuyla paylaşılması ve terörle ortak mücadeleden bahsedilmesi zirve bildirisinde yer alan ilklerden oldu. İki ülke yetkilileri eşgüdümlü şekilde, düzenli aralıklarla ve sonuç odaklı bir yaklaşımla çalışma kararı aldı. Bu kapsamda; terörle mücadele, ticaret, tarım, enerji, su, sağlık ve ulaştırma alanlarında özel olarak çalışacak Ortak Daimi Komitelerin oluşturulması kararlaştırıldı. Bu komitelerin Bakan seviyesinde planlanması Ankara-Bağdat hattında üst düzey temas trafiğinin yoğunlaşacağının sinyali oldu.
'YASAKLI ÖRGÜT'
Aralık ayındaki güvenlik zirvesinde PKK ilk defa "ortak tehdit" olarak değerlendirilmişti. Bağdat'taki zirvede ise PKK'nın ilk kez Irak tarafından "yasaklı örgüt" olarak tanımlandı. Bildiride, "Türkiye, Irak Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından PKK'nın Irak'ta yasaklı bir örgüt olduğu yönünde alınan kararı memnuniyetle karşılamıştır" ifadesi yer aldı. Zirvede, terör örgütü PKK'ya karşı "ortak" mücadeleden ilk kez bahsedildi. "Taraflar, Irak topraklarını kullanarak Türkiye'yi hedef alan örgüt ve uzantılarına yönelik alınması gereken önlemler konusunu istişare etmişlerdir" ifadeleriyle PKK'nın Irak topraklarında yuvalandığı ve Türkiye'yi hedef aldığı Irak makamlarınca resmen kabul edildi. BM Şartı'nın 51. maddesi ve ilgili BM Güvenlik Konseyi kararları başka bir ülkeden gelen terör ve güvenlik tehdidine karşı meşru müdafaa hakkını kullanılmasının önünü açıyor.