Sarıyer'deki 300 metrekarelik villasını kaçak inşaatla 400 metrekare ekleyerek 700 metrekareye çıkaran Halk TV'nin patronu Cafer Mahiroğlu'nun "imar kirliliğine neden olma" suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davada beklenen bilirkişi raporuna SABAH ulaştı. Mahkeme, oluşturduğu 3 kişilik bilirkişi heyetiyle kaçak villa inşaatında keşif yapmıştı. Yapılan keşif sonrası bilirkişi heyeti tarafından kaçak villa inşaatıyla ilgili hazırlanan raporda, yapılan usulsüzlükler fotoğraflanarak dava dosyasına konuldu. Heyet, Mahiroğlu'nun Boğaziçi sit alanında kalan kaçak villa inşaatıyla ilgili herhangi bir proje veya izin belgesini mahkemeye sunmadığı, 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu'na aykırı inşaat yaptığı değerlendirmesinde bulundu. Kaçak inşaatla koruma alanının zarar gördüğüne dikkat çekildi. Yapının tamamında güçlendirme yapılırken bilirkişi heyeti kaçak villa inşaatında ölçüm gerçekleştirdi ve usulsüzlükler fotoğraflanarak dava dosyasına konuldu. Bilirkişi heyetinin tespitlerine göre, yapının çatısı kaldırılarak 122.66 metrekarelik yeni kat ilave edildi. Bodrum katta ilave edilen 297 metrekarelik alanın üst kısmı ise zemin kat seviyesinde teras olarak yapıldı. Binayı, eski haline getirme çalışmaları projesiz yapıldı. Yapılan ölçümlerde bodrum katın iskânlı alanı yaklaşık 63 metrekareydi. Yapı tatil tutanağında ise bodrum katın iskânlı alanı 82.29 metrekare gösterildi. Tutanağa aykırı ilave alan tam tamına 297 metrekare. 82.29 metrekare olan iskânlı alan 63 metrekare civarına ytong duvarla bölünerek indirildi. Bu duvarın arkasındaki 297 metrekare alanlı kısma ise kapalı olduğundan dolayı geçilemedi. Duvarın arkasında ne tür bir uygulama yapıldığı tespit edilemedi.
NE BELGE VAR, NE ONAY
Bodrum katta yapılan inşaat faaliyetlerinde herhangi bir projeye rastlanılamadı. Birinci normal katta tavan betonarme döşemesinin kaldırıldığı, bu alanda eğimli çelik konstrüksiyonlu çatının olduğu görüldü. Binanın deniz tarafındaki saçak kısmının yerden yüksekliği 7.80 metre olarak ölçüldü. İzne tabi olan binanın taşıyıcı unsurunu etkileyen bu inşaat faaliyetleri ile ilgili dava dosyasında herhangi bir tasdikli ve onaylı proje veya izin belgesinin olmadığı saptandı.
HİÇBİR İZİN ALINMADI
Yapının güçlendirildiği, bu güçlendirme işlemi ile ilgili statik projesinin de dava dosyasında olmadığına dikkat çekildi. Bodrum kat tavan döşemesinin seviyesinde yapı tatil tutanağında belirtilen 297 metrekarelik alanlı terasın olduğu gibi durduğu görüldü. Esaslı onarım vasfında ruhsata tabi olan bu inşaat işlemlerini yapan Mahiroğlu'nun kurumlardan izinsiz yaptığı işlemlerin 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu'na aykırı olduğu değerlendirmesinde bulundu.
ANITLAR KURULU'NUN KARARINI ÇİĞNEDİ
Raporda
dava konusu villanın bulunduğu parselin, Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 1974 yılındaki kararıyla tespit ve ilan edilen Boğaziçi sit alanında olduğu, aynı kurulun 1983 yılındaki kararıyla sınırları belirlenen Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesinde kaldığı vurgulandı. Raporda, Boğaziçi sit alanında bulunan parselde yapılacak her türlü inşaatın 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamı içinde yer aldığı hatırlatılarak, yasa gereği bu alanlarda izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunulamayacağının altı çizildi.
'RUHSATLI OLMASI GEREK'
Raporda, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu çerçevesinde villada yapılacak olan tadilat ve tamiratlar için İBB'ye bağlı KUDEB'den (Koruma Uygulama ve Denetim Büroları), esaslı onarımlar için ise bölge kurullarından izin alınması gerektiği hatırlatıldı. Villada yapılan inşai faaliyetlerin, ruhsat gerektirmeyen basit tadilat ve onarımlarla birlikte taşınmazın iç ve dış görünümünü değiştiren ruhsat gerektiren esaslı onarım kapsamındaki faaliyetler olduğu vurgulandı.
KORUMA ALANI ZARAR GÖRDÜ
RAPORDA, koruma altındaki alana zarar veren esaslı onarım kapsamındaki fiziki inşai faaliyetler için İstanbul 3 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylanan tadilat projesinin gerektiği ancak dosyada herhangi bir belgeye rastlanmadığına dikkat çekildi.