Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Birleşmiş Milletler (BM) Kadının Statüsü Komisyonu'nun 68'inci Oturumu kapsamında geldiği BM Genel Merkezi'nde, Mısır ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) işbirliğinde gerçekleştirilen, "Sürdürülebilir Kalkınma için Ailelerin Güçlendirilmesi: Kadınların ve Kız Çocuklarının İnsan Haklarının Korunması Konusundaki En İyi Uygulamalar" başlıklı yan etkinliğe katıldı.
Toplantıda konuşan Bakan Göktaş sözlerine, "Tüm Müslüman ülkeleri, Filistin'deki zulme karşı durmaya davet ediyorum. Başta Filistin olmak üzere dünyanın birçok yerinde yıkıcı krizler ve çatışmalarla karşı karşıya kalırken, kadın-erkek eşitliğini sağlamanın her zamankinden daha önemli olduğunu vurgulamak isterim." ifadeleriyle başladı.
Dünya barışının sağlanması için kadınların ve kız çocuklarının haklarının korunmasının şart olduğunu dile getiren Göktaş, gelecek nesillere daha güvenli, daha müreffeh ve daha adil bir dünya bırakmanın tek yolunun, onları hayatın her alanında güçlendirmekten geçtiğini belirtti.
Bakanlık olarak İİT, BM, Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği gibi uluslararası platformlarda kadın politikalarının belirlenmesi ve uygulanması sürecine aktif katıldıklarını anlatan Göktaş, şunları söyledi:
"Dönem başkanlığımız döneminde İİT ile işbirliği içinde, aile ve sosyal hizmetlerden sorumlu bakanlık olarak önemli girişimlere ev sahipliği yaptık. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın girişimleriyle, İİT bünyesinde Kadın Danışma Konseyi'ni kurduk. Geçmişte bizzat görev yaptığım bu yapı içerisinde İslam ülkelerinde kadının rolü ve aile içi dinamikler konusunda önemli çalışmalar gerçekleştirdik. İİT Kadının İlerlemesi Eylem Planı (OPAAW) ve Kadın Konseyi'nin faaliyetlerine ilişkin kararları kabul ettik. 2017 ve 2019 yıllarında bakanlığımızın koordinasyonu ve ev sahipliğinde, İİT Kadın Danışma Konseyi'nin katkıları ve katılımıyla 'Genç Müslüman Kadınlar İçin Liderlik' programını yürüttük. OPAAW kapsamındaki ilk Ulusal İlerleme Raporu'muzu 2020 yılında İİT Sekretaryası'na sunduk."
"MÜREFFEH BİR TOPLUM HEDEFİYLE HER GÜN KADINLARIN GELECEĞİNE YATIRIM YAPIYORUZ"
Türkiye'nin ikinci yüzyılında "güçlü kadın, güçlü aile, güçlü toplum" hedefiyle çalışmalarını sürdürdüklerini bildiren Göktaş, "İnançlarımızda ve kültürümüzde aile kutsal bir kurumdur." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM'nin 78. Genel Kurulu'ndaki konuşmasında "bizi insan yapan köklü değerlerin son dönemde ağır saldırı altında olduğunu" ifade ettiğini hatırlatan Göktaş, şöyle devam etti:
"Bu saldırılar öncelikle aileyi hedef almakta olup, doğrudan insanlığı, insan doğasını, geleceği ve toplumsal yapıyı tehdit etmektedir. Dolayısıyla aile kurumunu korumak ve yaşatmak, tüm insanlığın geleceğini güvence altına almak demektir. Ailenin ve nesillerin korunması devletin asli görevleri arasındadır. Anayasamızın 41. maddesinde açıkça belirtildiği gibi aile Türk toplumunun temelidir. Ailenin korunmasında devletin sorumlulukları Anayasa'mızda belirtilmiştir. Tüm bunların yanı sıra Türkiye olarak kadın, aile ve toplum arasındaki güçlü bağın da bilincindeyiz. Müreffeh bir toplum hedefiyle her gün kadınların geleceğine yatırım yapıyoruz. İş ve aile yaşamını uzlaştıran politikalarımızla kadınların ve ailelerin refahını artırma yaklaşımını benimsiyoruz. Kadınların doğumdan sonraki ilk aylarında hem annelik hem de iş hayatını yönetmelerini kolaylaştıracak yasal düzenlemeler geliştirmekteyiz. Kadınların doğum sonrası kısmi süreli çalışma kapsamında istihdam güvencesini ve haklarını koruyarak istihdamını destekliyoruz. Çocuk zorunlu ilkokul çağına gelene kadar her iki ebeveyne de yarı zamanlı çalışma olanağı sağladık."
"DÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE..."
Göktaş, son yıllarda kadınların, başarıyla yürüttüğü kadın hakları mücadelesi, hükümetlerin sağladığı olumlu siyasi, hukuki, sosyo-ekonomik koşullar sonucunda güçlü bir ekosisteme kavuştuğuna dikkati çekerek, "Ancak dünyanın bazı yerlerinde kadınlar hala eşitsizlikle karşı karşıya kalmaktadır. Temel insan haklarından mahrum kadınlar, kendilerini gerçekleştirmede birçok engelle karşılaşıyor. Bu nedenle kadın haklarının korunmasını ve geliştirilmesini küresel bir sorun olarak görüyoruz." dedi.
Türkiye'nin, ulusal ve uluslararası normlar ışığında kadının güçlenmesi ve gelişmesine yönelik geniş yelpazede politika ve stratejiler hazırlayıp uyguladığını dile getiren Bakan Göktaş, şunları kaydetti:
"Kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve kadının güçlendirilmesinin planlama, program, politika geliştirme ve uygulama süreçlerinin tümüne dahil edilmesi yönündeki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Son 21 yılda genel istihdam oranı yüzde 12 artarken, kadın istihdamını yüzde 25 artırdık. Kadınların ekonomiye katılımını niteliksel ve niceliksel olarak daha da ileriye taşımak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Aileyi güçlendirmenin yolunun kadının refah durumda olmasından geçtiğini biliyoruz. Bu nedenle tarihimizde, kültürümüzde ve medeniyetimizde kadına atfedilen yüksek değerlerin, kadın ve erkek tarafından kolektif olarak desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz.
Dün olduğu gibi bugün de Suriyeli, Myanmarlı, Doğu Türkistanlı ve Afrikalı kadınların yanı sıra evlerinden ve yurdundan edilen Filistinli kadınların da yanında olacağız. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi ayrıca, 'İnanıyoruz ki insanlığın zulüm ile bükülen belini mazlumlar arasında ayrım gözetmeyerek doğrultabiliriz' ifadelerini kullanmıştır. Bunu, acılarımızı, sevinçlerimizi paylaşarak, kardeşlik hukukunu güçlendirerek gerçekleştireceğiz. Bu çerçevede, ülkemizde edinilen bilgi ve tecrübelerimizi paylaşmaya, ortak projeler geliştirmeye ve gelişim süreçlerini hızlandırmaya hazır olduğumuzu ifade etmek isterim."