İyi Parti'de kanlı hesaplaşma! Azmettirici parayı vermeyince itirafçı oldu... "Benden öldürmemi istedi"

ADLİYEYE GETİRİLDİ

Şüpheli otel sahibi Y.K. ve A.Ç. jandarmadaki işlemlerinin ardından sağlık raporları alınarak adliyeye sevk edildi. Diyabet hastalığından kaynaklı ayaklarında çıkan yaralar nedeniyle güçlükle yürüyebilen A.Ç., arka girişten jandarma görevlileri tarafından tekerlekli sandalye ile adliye binasına alındı. Y.K.'nin ise tanınmamak için kapüşonlu bir palto giydiği ve eliyle yüzünü kapattığı görüldü.

'HÜSEYİN ERGEN'İN ÖLDÜRÜLMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ'

Şüpheli A.Ç. jandarmada verdiği ifadede, o dönem İYİ Parti Manavgat ilçe başkanı olan Hüseyin Ergen'in sosyal medyada yaptığı paylaşımla ilgili 17 Aralık'tan sonra Antalya'daki evinde ve Manavgat'taki otelinde Y.K. ile görüştüklerini anlattı. A.Ç., "Y.K. ile yüz yüze görüşmemizde, Hüseyin Ergen'in sosyal medyada eşi A.K. ile ilgili paylaşmış olduğu yazıları bana WhatsApp'tan attı. Bu husus ile ilgili Hüseyin Ergen'in öldürülmesi gerektiğini söyledi. Ben kendisine 'Bunun gereğini yaparız' dedim. Ancak Hüseyin Ergen Manavgat İYİ Parti ilçe başkanı olduğundan konunun siyasi taraflara çekilebileceğini söyledim. Kendisi de bana Hüseyin Ergen'i görevden aldırabileceğini söyledi. Ben de kendisine 'O zaman gereğini yaparız' dedim ve anlaştık. Görevden alınmasının ardından beni arayacağını söyledi" dedi.

'50 BİN LİRAYI EVİN BAHÇESİNDE BANA VERDİ'

Y.K.'nin 31 Aralık günü kendisini arayarak, "Hüseyin Ergen'i görevden aldırdık, gel görüşelim" dediğini aktaran A.Ç., "Ben de 2- 3 Ocak 2024 tarihlerinde Y.K.'nin Antalya'daki evine gittim. Y.K. ile yüz yüze görüştük. Y.K. bana Hüseyin Ergen'in evinin krokisi, cep telefonu numarası, çalıştırdığı restoran ve kullandığı araç ile ilgili temin ettiği bilgileri elden teslim etti. Aldığım krokinin fotoğrafını çektim daha sonra yaktım. Telefonumda bulunan bu fotoğrafı sildim, telefonumun incelenmesi durumunda krokiye ait fotoğrafın geri geleceğini düşünüyorum. Ve 'Hüseyin Ergen'i öldürün' dedi. Bu süreçte kullanmamız için 50 bin lirayı evin bahçesinde bana verdi" diye konuştu.

'İŞİ BİTİRMEDİNİZ Mİ'

Bir süre sonra Y.K.'nin kendisini WhatsApp'tan aradığını aktaran A.Ç., ifadesinde şunları söyledi: "Y.K.'nin 'Çocuklar denize girdi mi?' demesi üzerine ben de kendisine havanın soğuk olduğunu, çocukların denize giremeyeceğini söyledim. Y.K. bu söylemde görüşmemizde Hüseyin Ergen'in öldürülmesi işinin bitip bitmediğini sordu. Ben de işin bitmediğini söyledim. Bana, 'Siz işi halledin ben gereğini yapacağım' diye WhatsApp'tan yazdı, bu mesajı sildim. Telefon incelenmesinde geri döneceğini düşünüyorum. Daha sonra tekrar Y.K.'nin Çolaklı Mahallesi'nde bulunan otelinin ofis bölümünde yüz yüze görüştük. Bu görüşmede 'İşi bitirmediniz mi? Eşim A.K. beni sıkıştırıyor, ne oldu' diye sordu. Ben de kendisine bu işin kolay olmadığını, biraz zaman alacağını söyledim. Bu konu ile ilgili Y.K. ile yüz yüze görüşmelerimizde A.K. hiç yanımızda bulunmamıştır. Y.K. görüşmelerimizde bizden gerçekleştireceğimiz olay ile ilgili video ve fotoğraflar istedi. Daha sonra bu süreçte Selahattin Oğuz 'Bugün yarın bu iş biter' diye bilgi veriyordu."

'10 MİLYON İSTEDİM'

Hüseyin Ergen'in silahla yaralanma olayını aynı gün internetten öğrendiğini, olayın ardından Y.K.'nin oteline giderek yüz yüze görüştüklerini ve internette buldukları videoyu seyrettirdiğini anlatan A.Ç., "Söz verdiğimiz gibi olayı tamamladık. Hüseyin Ergen'in ayaklarına sıkılması sebebiyle 20 milyon değil de 10 milyon istedim. Y.K. bana hiçbir şey söylemedi. Ancak önden 450 bin lira verilmesi konusunda anlaştık. Ertesi gün Y.K.'nin Antalya'daki evine giderek yüz yüze görüşme yaptık. Kendisi, anlaştığımız 450 bin lirayı sarı torba içerisine koyarak bana verdi. Bu miktarın az olduğunu, konuştuğumuz miktarın verilmesini istedim. Kendisi de bana 'Şimdi o kadar param yok' diyerek, veremeyeceğini söyledi. Ben de firari olan Selahattin Oğuz'a vermek için parayı aldım. Y.K.'nin şoförüyle evden ayrıldım. Selahattin Oğuz'a 350 bin lirasını verdim" dedi.

'MİKTARIN 3 MİLYON LİRA OLDUĞUNU SÖYLEDİ'

Şüpheli A.Ç., jandarmaya verdiği ifadede, yaptıkları görüşmede Selahattin Oğuz'a, "Y.K.'den geri kalan parayı alamazsak yakalandığında bu olayın azmettiricisinin Y.K. ve eşi A.K. olduğunu, Y.K.'nin 10 milyon lira karşılığında bu olayı gerçekleştirmek için kendisini yönlendirdiğine dair ifade vereceksin' diye talimatlandırdım" diye konuştu.

Y.K.'nin evinin bahçesinde uzun bir pazarlık yaptıklarını, kendisine en son vereceği miktarın 3 milyon lira olduğunu söylediğini aktaran A.Ç., "Ben de hak ettiğimiz paranın 10 milyon lira olduğunu söyledim. Ancak daha sonra 5 milyon liraya düştüm. Y.K.'nin bu miktarı da vermeyeceğini söylemesi üzerine oradan ayrıldım. Y.K.'nin 5 milyon lirayı vermemesi üzerine karakola gelerek samimi ikrarda bulunmaya karar verdim" dedi.