Son dakika haberi... Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi. Yeni yılın ikinci kabine toplantısını yine yoğun bir gündemle gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, toplantıda ekonomi, eğitim, terörle mücadele ve dış politika başta olmak üzere, pek çok kritik konuyu detaylı şekilde ele aldıklarını söyledi.
SON DAKİKA | Başkan Erdoğan'dan F-16 açıklaması: Karar memnuniyet verici
"TÜRKİYE, HEDEFLERİ DOĞRULTUSUNDA KARARLILIKLA İLERLİYOR"
Deprem bölgesindeki çalışmaların her zaman olduğu gibi kabine gündeminin en önemli başlığı olduğunu dile getiren Erdoğan, toplantıda yaklaşan yerel seçimlere ilişkin hazırlıkları da gözden geçirdiklerini aktardı.
Başkan Erdoğan, bir taraftan yaklaşan 31 Mart seçimleriyle ilgili çalışmaları yürütürken diğer taraftan Türkiye'yi büyütme mücadelesini sürdürdüklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Türkiye, şöyle bir fotoğrafın ortasında bulunmaktadır: Bölgemizde yaşanan savaşlar, çatışmalar ve saldırılar kesintisiz sürüyor. Küresel güvenlik mimarisindeki kırılmalar, küresel ekonomideki belirsizlikleri de derinleştiriyor. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin önemli bir kısmı ciddi siyasi istikrarsızlık ve buna bağlı sosyal gerilim tehditleriyle yüzleşiyor. Dünya genelinde etkili olan tüm bu olumsuzluklara rağmen Türkiye, hedefleri doğrultusunda kararlılıkla ilerliyor. Turizmde 2023 senesi tarihimizin en iyi sezonu oldu. Turizm gelirimiz 2023'te bir önceki yıla oranla yüzde 17 artarak 54 milyar 315 milyon dolara yükseldi. Ülkemize gelen ziyaretçi sayısı 57 milyon kişiyi buldu. Turizmde bu tarihi başarıları, muhalefetin ve bazı faşist çevrelerin turizmi baltalamaya yönelik menfi kampanyalarına rağmen elde ettik. Bu art niyetli propagandalar olmasaydı aslında çok daha yüksek oranlara ulaşabilirdik. 2024 yılı için hedefimiz 60 milyon ziyaretçi, 60 milyar dolar turizm geliridir."
İhracatta yakalanan ivmenin ocak ayında da sürdüğünü belirten Erdoğan, "Ocak ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,6 artışla 20 milyar dolar oldu. Böylece tarihimizin en yüksek ocak ayı ihracat tutarına ulaştık." diye konuştu.
"ÜLKEMİZ RİSK PRİMİNDEKİ DÜŞÜŞ DEVAM EDİYOR"
En büyük öncelikleri olan istihdamda da olumlu havanın devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, bugün TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, Türkiye'de işsizlik oranının Aralık 2023'te bir önceki aya kıyasla 0,1 puan düşüşle yüzde 8,8'e gerilediğini anlattı.
Erdoğan, uluslararası yatırımcılar ve piyasalar nezdinde Türkiye ekonomisine güvenin artmasından memnuniyet duyduklarının altını çizerek, "Türk lirası varlıklara yönelik talebin de yükselmesi ile ülkemiz risk primindeki düşüş devam ediyor. Önümüzdeki dönemde ekonomi programımızın müspet yansımalarını enflasyon başta olmak üzere diğer alanlarda net bir şekilde göreceğiz." dedi.
"ALİ KUŞÇU, FERGANİ, CEZERİ GİBİ İLİM YOLCULARININ MİRASINI TAŞIYAN BİR MİLLETE..."
Milli Uzay Programı kapsamında bir ilki gerçekleştirerek insanlı uzay misyonunu başarıyla hayata geçirdiklerini belirten Erdoğan, Türk Hava Kuvvetlerinin yetiştirdiği seçkin pilotlardan Alper Gezeravcı'nın Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki görevini ve bilimsel deneyleri tamamlayarak Türkiye'ye döndüğünü hatırlattı.
Gezeravcı'yı bugün kabul ettiğini dile getiren Erdoğan, ikinci astronotu da gelecek aylarda yeni deneyler yapmak üzere yörünge altı uçuş için uzaya göndereceklerini söyledi.
Erdoğan, ilk uzay misyonunun özellikle gençlerde uzay çalışmalarına, astronomiye ve bilime yönelik ilgiyi artırmasından memnuniyet duyduklarının altını çizerek, "Ali Kuşçu, Fergani, Cezeri gibi ilim yolcularının mirasını taşıyan bir millete zaten başka türlüsü de yakışmazdı." dedi.
"SIĞ ANLAYIŞI GÖRDÜKÇE ÜZÜLÜYORUZ"
Türkiye'nin farklı alanlarda yaptığı her hamleyi değersizleştirmeyi maharet zannedenlerin burada da boş durmadığına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"İş yapmak, proje üretmek, ülkenin ve milletin hayrına vizyon ortaya koymak yerine, eser ve hizmetlere kulp takan, takoz koyan, engel çıkartan bu sığ anlayışı gördükçe üzülüyoruz. Türkiye'nin geçmişte kaybettiği hazine değerindeki yılların, kaçırdığı fırsatların sebebini bunlara baktıkça daha iyi anlıyoruz. Biz, müzmin muhaliflere aldırmadan yolunuza devam ettik, ediyoruz ve edeceğiz. Savunma sanayi yatırımlarımızın meyvelerini toplamayı sürdürüyoruz. Yalova Sefine Tersanesi'nde katıldığımız tek bir törenle donanmamızın ikinci büyük gemisi TCG Derya'yı, yerli imkanlarla üretilen milli firkateynimiz TCG İstanbul'u ve ona entegre edilen çeşitli silah sistemlerini, lojistik destek gemimiz TCG Üsteğmen Arif Ekmekçi'yi, dünyada elektronik harp kabiliyetine sahip ilk insansız su üstü aracımız Marlin SİDA'yı, kısacası her biri ayrı emek ve başarı örneği olan çok sayıda savunma sanayi ürününü Deniz Kuvvetlerimize teslim etmenin heyecanını yaşadık. Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa'nın 'Denizlere hakim olan, cihana hakim olur.' sözünün rehberliğinde ilerliyoruz. Envantere aldığımız gemilerimizin ve silah sistemlerimizin donanmamıza hayırlı olmasını diliyor, projelerde emeği geçenleri tebrik ediyorum."
ABD ile yürütülen F-16 görüşmelerine değinen Erdoğan, "Amerika Birleşik Devletleri ile bir süredir yürüttüğümüz F-16 talebimizin olumlu sonuçlanmasından memnuniyet duyuyoruz. Ülkemize yönelik kısıtlamaların kaldırılması ile birlikte inşallah Türk savunma sanayi, bundan sonra daha hızlı yol alacaktır." dedi.
"30 MİLYAR DOLARA ULAŞTIRMAKTA KARARLIYIZ"
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'yi Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin 8'inci toplantısı dolayısıyla 24 Ocak'ta Ankara'da misafir ettiklerini anımsatan Erdoğan, Reisi ile terörle mücadele, bölgesel gelişmeler ve Gazze krizi başta olmak üzere pek çok konuyu etraflı bir şekilde istişare ettiklerini söyledi.
Erdoğan, İran'la yaptırımlar nedeniyle bir süredir yavaşlayan ikili ticareti 30 milyar dolar hedefine ulaştırmakta kararlı olduklarının altını çizerek, farklı alanlarda imzalanan 10 yeni anlaşmanın ikili ilişkileri geliştirme iradesinin somut bir işareti olduğunu vurguladı.
"TÜRKİYE, GÜNEY SINIRLARINDA BİR 'TERÖRİSTAN' KURULMASINA MÜSAADE ETMEYECEK"
Milli Güvenlik Kurulu'nun ocak ayındaki toplantısında hem 2023'ün muhasebesini yaptıklarını hem de sınır ötesi operasyonları kapsamlı bir değerlendirmeye tabi tuttuklarını bildiren Erdoğan, bölücü terör örgütünün dar bir alana hapsedildiğini, Türkiye'nin "terörü kaynağında yok etme" stratejisiyle bölücü terör örgütünü dar bir alana hapsettiğini belirtti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bölücü örgütün ömrünü uzatan ana faktör kimi müttefiklerimiz ile Kuzey Irak'taki bazı yapıların teröristlere verdiği desteklerdir. Türkiye elbette Irak'ın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygılıdır. Irak'ın teröre karşı verdiği mücadeleyi tüm samimiyetimizle destekliyoruz. Iraklı kardeşlerimizden de haklı beklentimiz, Irak topraklarının ülkemize yönelik terör eylemlerinde bir üs olarak kullanılmasına izin vermemeleridir. Gerek Dışişleri Bakanımız, gerek MİT Başkanımız, gerekse Milli Savunma Bakanımız bu konudaki hassasiyetlerimizi Irak makamlarına iletti. Bu sene yaz aylarında Pençe Harekat Bölgesi'ndeki tahkimatımızı önemli ölçüde tamamlamış olacağız. Böylece 40 yıldır sürdürdüğümüz bölücü terör örgütüyle mücadelede çok daha etkin tedbirleri alma imkanına kavuşacağız.
Terörün yok edilmesi, Irak'la hayata geçirmeyi planladığımız Kalkınma Yolu projesi için de önemlidir. Türkiye, ne pahasına olursa olsun güney sınırlarında bir 'teröristan' kurulmasına müsaade etmeyecektir. Terör örgütü mensuplarını nerede bulursak orada kafalarını ezmeyi, bu amaçla oluşturulan altyapıları imha etmeyi sürdüreceğiz. Evlatlarımıza, sınırlarımızın dışında da terörün olmadığı güvenli, huzurlu, istikrarlı ve barışın hüküm sürdüğü bir bölge bırakacağız."
"İSTANBUL'A 4 AYRI PROJEDE 34 KİLOMETRELİK RAYLI SİSTEM"
Başkan Erdoğan, AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı adaylarının tanıtımını yaptıklarını, seçim beyannamesini kamuoyunun takdirine sunduklarını anımsatarak, İzmir ziyareti kapsamında 2 bin 60 yataklı şehir hastanesini ve bağlantı yollarını hizmete açtıklarını, İstanbul trafiğine yeni bir nefes olarak görülen Gayrettepe- Kağıthane hattının da 29 Ocak'ta hizmete alındığını aktardı.
Böylece İstanbul Havalimanı ile Gayrettepe arasında 37,5 kilometrelik bir hat ile kesintisiz metro ulaşımının sağlandığını belirten Erdoğan, "Bu hattımızın da hizmete alınmasıyla İstanbul'da tamamlanan raylı sistem ağlarının uzunluğu 338,5 kilometreye çıkmıştır. Şu an İstanbul genelinde toplam uzunluğu 52,7 kilometre olan 4 metro hattının inşası sürüyor. 'Uğraştıran değil, ulaştıran İstanbul' parolasıyla şehrimizin trafik çilesini bitirecek adımları atmaya devam ediyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, "Önümüzdeki aylarda yapılacak açılışlarla birlikte 4 ayrı proje kapsamında 34 kilometrenin üzerinde uzunluğa ve 18 istasyona sahip raylı sistemi şehrimize kazandıracağız. Gayrettepe- Kağıthane metro hattının bir kez daha İstanbul'umuza hayırlı olmasını diliyorum." dedi.
Başkan Erdoğan, yaklaşık 10 yıllık bir çaba sonucunda hayata geçirilen Diyanet Akademisi'nin ilk mezunlarını 1 Şubat'ta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ağırladıklarını hatırlattı.
Akademi eğitimlerini başarıyla tamamlayan 4 bin 537 aday din görevlisine başarılar dileyen Erdoğan, "Diyanet camiamız sadece insanımıza din hizmetlerinin verilmesinde değil, 'Asım'ın neslinin' yetiştirilmesinde de önemli sorumluluklar üstleniyor. Çocuklarımızın ve gençlerimizin ruh, beden ve gönül sağlığına yönelik tehditlerin arttığı günümüzde hademe-i hayrat olan din görevlilerimizden daha fazla gayret bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Diyanet Akademisi'nin hizmete girmesiyle din görevlilerinin eğitim imkanlarının genişlediğine işaret eden Erdoğan, "Din görevlilerimizin önümüzdeki dönemde ilim, irşat, tebliğ ve temsil görevlerini en güzel şekilde yerine getireceklerine yürekten inanıyorum." ifadelerini kullandı.
"AFRİKALI KARDEŞLERİMİZLE İŞBİRLİĞİMİZİ KAZAN-KAZAN ANLAYIŞIYLA GÜÇLENDİRECEĞİZ"
Başkan Erdoğan, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile yaptıkları görüşmede, Avrupa Birliği'ne tam üyelik süreci, savunma sanayi alanındaki işbirliğinin geliştirilmesi, ticaret ve yatırım konularını ele aldıklarını vurguladı.
Nijer Başbakanı Ali Mahamane Lamine Zeine ile heyetinin Türkiye'ye yaptığı ziyareti anımsatan Erdoğan, ziyaretin Afrika'yla ilişkileri tekrar gözden geçirmeye vesile olduğunu belirterek, "Afrikalı kardeşlerimizle işbirliğimizi kazan kazan anlayışıyla her alanda güçlendirmeye devam edeceğiz." diye konuştu.
"DEPREM ŞEHİRLERİMİZİ TAMAMEN AYAĞA KALDIRANA KADAR VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞACAĞIZ"
Başkan Erdoğan, 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremleri, "sadece milletimizin değil, insanlık tarihinin de en yıkıcı, acı ve büyük tabii afetlerinden biri" olarak niteledi.
Depremlerin 11 ili ve 14 milyon insanı doğrudan etkilediğine dikkati çeken Erdoğan, "Bu depremlerde kaybettiğimiz 53 binin üzerindeki şehidimizi bir kez daha rahmetle yad ediyor, Rabbim hepsini cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin diyorum." dedi.
Depremin birinci yıl dönümünde inşası tamamlanan konutların teslimatını yapmak, depremzedelerin acısına ortak olmak üzere bölgeye gittiğini, Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş, Şanlıurfa ve Adıyaman'ı ziyaret ettiğini dile getiren Erdoğan, depremden zarar gören tüm il, ilçe ve köylerde yeniden inşa çalışmalarının kesintisiz sürdüğünü vurguladı.
"DEPREM BÖLGESİNDE 2 AY İÇİNDE 75 BİN KONUTUN TESLİMİNİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ"
Başkan Erdoğan, depremzedeleri en kısa sürede güvenli, huzurlu ve dayanıklı evlere kavuşturmak için gece gündüz çalıştıklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Sadece ziyaret ettiğimiz 5 ilimizde kuralarını çekerek hak sahiplerine teslim ettiğimiz konut ve köy evi sayısı 31 binin üzerindedir. İnşallah 2 ay içinde deprem bölgesi genelinde 75 bin konutun teslimini gerçekleştireceğiz. Takip eden dönemde de her ay 15- 20 bin civarında konut ve köy evini hak sahipleriyle buluşturacağız. Böylece temel atmanın üzerinden bir sene geçmeden inşaatları bitirme sözümüzü önemli ölçüde yerine getirmiş olacağız. Yıl sonuna kadar hedefimiz 200 bin evi vatandaşlarımıza teslim etmektir. Ardından bu sayıyı süratle 390 bine ulaştıracağız."
Başkan Erdoğan, Hatay ve Gaziantep'te deprem konutlarının teslimin yanı sıra aralarında 1875 yataklı Gaziantep Şehir Hastanesi'nin de bulunduğu 3 modern sağlık tesisinin resmi açılışını gerçekleştirdiklerini anımsattı.
Devlet olarak deprem bölgesinde sadece konut ve ev inşa edilmediğini, şehirlerin depremde tahrip olan ana meydanlarını, caddelerini, altyapı ve üstyapı çalışmalarını da yaptıklarını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ayrıca deprem bölgesinde istihdamı ve üretimi canlandıracak, şehirlerimizin ekonomisine güç katacak projeleri devreye alıyoruz. Bunlardan biri de iskan ve istihdam temasıyla yürüttüğümüz, deprem bölgesi şehirlerimizi savunma sanayi merkezleri haline getirecek yatırımlardır. Savunma Sanayi Başkanlığımız tarafından planlamaları yapılarak ilk adımları atılan savunma sanayi kuruluşlarımız, önümüzdeki aylarda birer birer faaliyete geçecektir. Deprem şehirlerimizi altyapısıyla, üstyapısıyla, üretimiyle, ticaretiyle, sanayisiyle, tamamen ayağa kaldırana kadar var gücümüzle çalışacağız."
AİLE VE GENÇLİK FONU'NA BAŞVURULAR 15 ŞUBAT'TA DEPREM BÖLGESİNDEN ALINACAK
Başkan Erdoğan, 2023'te yapılan Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi sürecinde verilen sözlerin takipçisi olduğunu, bu kapsamda Aile ve Gençlik Fonu'yla ilgili mevzuat çalışmalarının tamamlandığını bildirdi.
Fonun, ilk etapta deprem bölgesinde hayata geçirileceğini aktaran Erdoğan, "Fona başvuruları 15 Şubat'tan itibaren almaya başlıyoruz. Böylece depremzede gençlerimizin yuva kurmalarına yardımcı olacağız." açıklamasında bulundu.
"ASRIN BİRLİKTELİĞİYLE, ASRIN FELAKETİNİN YARALARINI SÜRATLE SARACAĞIZ"
Deprem bölgesindeki vatandaşlara seslenen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Kim derse desin, biz büyük bir devlet ve asil bir milletiz. Bu topraklardaki bin yıllık tarihimiz boyunca nice zorlukların, badirelerin, saldırıların ve imtihanların üstesinden geldik. Tasada ve sevinçte bir olduğumuzu sayısız defa gördük. İnşallah yine başaracağız. Asrın birlikteliğiyle, asrın felaketinin yaralarını süratle saracağız. Sizden felaket tellallarına ve bozgunculara prim vermemenizi özellikle rica ediyorum. Hükümet olarak bu hassas süreci kimseye mahcup olmadan, herkesin gönül hoşluğunu temin ederek, her bir kardeşimin hayır duasını alarak, alnımızın akıyla inşallah nihayete erdireceğiz. Depremzede kardeşlerimizden gönüllerini ferah tutmalarını bekliyorum. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten, kazadan, beladan, saldırıdan muhafaza eylesin diyorum. Bir kez daha depremde kaybettiğimiz canlarımızı rahmetle yad ediyor, geride kalanlara Mevla'dan sabrı cemil niyaz ediyorum."
"ARTIK SİYASETİYLE, TOPLUMUYLA, EKONOMİSİYLE BAMBAŞKA BİR TÜRKİYE VAR"
Son 10 yıldır olduğu gibi 31 Mart seçimleri yaklaşırken de milleti huzursuz edecek görüntülerin ardı ardına gelmeye başladığını belirten Erdoğan, terör saldırılarından eski Türkiye'den ödünç alınma provokatif çıkışlara kadar her türden oyunun yeniden devreye sokulduğunu belirtti.
Eskiden siyaset mühendisliği ile demokrasinin, toplum mühendisliği ile birlik ve beraberliğin, küçük meblağlı spekülasyonlarla ekonominin kontrolünü ele almayı alışkanlık edinenlerin yine boş durmadığını vurgulayan Erdoğan, "Artık siyasetiyle, toplumuyla, ekonomisiyle bambaşka bir Türkiye var. Geçtiğimiz mayıs seçimlerinde milletimiz bu gerçeği içerideki ve dışarıdaki tüm vesayet ve darbe heveslilerine bir kez daha ispatladı. Yüzlerine çarpılan bu gerçeğe rağmen Mahalli İdareler Seçimlerini, ülkemizi tökezletmenin aracı haline dönüştürme hayali kuranların inşallah yine heveslerini kursaklarında bırakacağız." diye konuştu.
Türkiye'nin 21 yıldır en büyük gücü olan güven ve istikrar iklimini bozmak isteyenlere fırsat vermeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu ülkenin rahmetli Menderes ile birlikte 1950'de başlayan demokrasi ve kalkınma yolculuğunu 1960 darbesi ile kesenlerin, hemen ardından yeniden toparlanan siyasi ve ekonomik düzeni önce 1971 muhtırasıyla ardından 1980 darbesi ile sabote edenlerin, rahmetli Özal'ın tekrar yükselttiği büyük ve güçlü Türkiye hayalinin önünü 28 Şubat darbesi ile kesenlerin, AK Parti iktidarları boyunca aynı amaç doğrultusunda sayısız yol ve yöntemi deneyenlerin, hiçbiri işe yaramayınca yeniden darbe ve kaos çıkarma silahına sarılanların, velhasıl bu milleti her doğruluşunda sırtından hançerleyenlerin devri artık kapanmıştır."
"TÜRKİYE'NİN HATALAR YAPMASINI BEKLEYENLER DAHA ÇOK BEKLER"
Bayat senaryoların ne millet nezdinde işe yaradığını, ne de bölge ve dünya gerçeklerinin buna uygun zemin hazırladığını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin artık siyasi, ekonomik ve askeri olarak bambaşka bir ligin oyuncusu olduğunu söyledi.
Erdoğan, iktidarlarının ilk 10 yılının vesayetle, mücadeleyle, ikinci 10 yılının ise terör ve milli irade hırsızlarına karşı verdikleri kavgayla geçtiğini belirterek, bu süreçte demokrasi ve kalkınma atılımlarını sürdürmeyi asla ihmal etmediklerini, böylece 2023 hedeflerini, Türkiye Yüzyılı vizyonuna ulaşan bir şahlanışın alt yapısını inşa etmeyi başardıklarını söyledi.
"Türkiye'nin 1960'lardaki, 1970'lerdeki, 1990'lardaki gibi küresel yönetim ve ekonomi sisteminde hak ettiği yeri almasının önüne geçecek hatalar yapmasını bekleyenler daha çok beklerler." diyen Erdoğan, artık etrafı kan ve ateş çemberi ile çevrili olduğu halde, güven, huzur ve istikrarla Türkiye Yüzyılı'nı idealini hayata geçirmek için kararlılıkla hedeflerine doğru ilerleyen bir Türkiye olduğuna dikkati çekti.
Başkan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sıkıntılarımız yok mu, elbette var. Bu sıkıntıların bir kısmı küresel ve bölgesel krizlerin yansımaları, bir kısmı da ayağımıza takılan çelmelerin bedelleridir. Herkesin elini vicdanına koyarak şu sorulara hakkaniyetle cevap vermesini bekliyoruz. Dünyada Gezi olaylarıyla başlayıp, 17-25 Aralık, emniyet, yargı darbe girişimi ile süren, PKK terörünün şehirlerimizi hedef alması ve DEAŞ'ın sınırlarımıza dayanmasıyla yükselen, 15 Temmuz darbe girişimi ile zirveye ulaşan, sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan 'teröristan' gayretleri ile desteklenen, ekonomimizi mahvetme tehditleriyle genişleyen, Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna Savaşı gibi küresel krizlerle beslenen, 6 Şubat depremleri ile 53 bin canımıza mal olan ve 104 milyar dolar maliyet çıkartan bir felakete maruz kalan, velhasıl böylesine büyük sıkıntılara düçar olup da hala ayakta duran, hala hedeflerinden kopmayan, hala programlarını uygulayabilen bir başka ülke örneği var mıdır? Emin olun, Türkiye'den başka her ülke için bu sorunların bir tanesi bile büyük bir yıkım sebebiydi."
Erdoğan, tek başına Kovid-19 salgınının en gelişmiş ülkeleri bile çaresiz duruma düşürdüğüne, Türkiye'nin bu salgını en az hasarla atlatan ülke olduğuna dikkati çekti.
"MAZLUMUN VE MASUMUN YANINDAKİ DURUŞUMUZU HİÇ BOZMADIK"
"Sınırlarına dayanan masum göçmenlere dahi tahammül edemeyip, siyasi ve sosyal bunalımlara giren ülkeler görmedik mi? Biz eli silahlı teröristlerin saldırılarını püskürtüp, başlarını inlerinde ezdik. Kendi coğrafyalarına yakın bir yerde çıkan savaşın etkisiyle korku ve endişe içinde oradan oraya savrulan toplumlar görmedik mi?" diyen Erdoğan, Türkiye'nin savaş çığırtkanlığı yapmak yerine, barış çabalarına sarılmayı seçtiğini kaydetti.
Başkan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yanı başlarında yaşanan katliamları görmezden gelerek, varlık sebepleri saydıkları değerlere ihanet eden ülke yönetimleri görmedik mi? Biz mazlumun ve masumun yanındaki duruşumuzu hiç bozmadık. Bu örnekleri onlarca yüzlerce başlıkta çeşitlendirmek mümkündür.
Kendi adımıza buradan almamız gereken mesaj şudur; Türkiye yaşadığı onca sıkıntıya, onca zor imtihana rağmen hamdolsun sıkıntılarının hepsinin üstesinden gelecek programa, imkana, en önemlisi de kudrete sahip bir ülkedir. Milletimizle el ele vererek çözemeyeceğimiz hiçbir mesele olmadığı inancıyla mücadele bayrağını bir an bile yere düşürmeden yolumuza devam ettik ve devam edeceğiz. İşte böylesine tarihi bir destanı özellikle yazan aziz milletimiz, ne enflasyon ne de başka gayretler bizi çökertemez, çökertemeyecek."
"CUMHURİYETİMİZİ İKİNCİ ASRINDA HAK ETTİĞİ YERE ÇIKARTACAĞIZ"
Mehmet Akif Ersoy'un "Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak/ Alçak bir ölüm varsa, eminim, budur ancak" dizelerini anımsatan Erdoğan, Türk kültüründe karamsarlık ve umutsuzluğun küfre eş değer sayıldığını vurguladı.
Türkiye'yi, asırlık eksiklerini geçen 21 yılda telafi ederek, 3 kat, 5 kat, bazı alanlarda 10, 20 kat büyüttüklerine işaret eden Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nın aydınlığına da 85 milyon olarak hep birlikte ulaşacaklarının altını çizdi.
Erdoğan, bunun aksini iddia edenlerin, gafletinden, hasedinden, idrak yoksunluğundan yapmıyorsa, altında sinsi ve karanlık bir hesap yattığını ifade etti.
Türkiye'nin, Milli Mücadele'nin bizatihi kendisiyle nice hesapları bozduğunu, Cumhuriyet ile binlerce yıllık geleneğin son devletini kurduğunu anlatan Erdoğan, "Bugün de inşallah önümüzdeki sorunları çözerek Cumhuriyetimizi ikinci asrında hak ettiği yere çıkartacağız." dedi.
"NETANYAHU YÖNETİMİ, KATLİAM POLİTİKASINDA HER GÜN YENİ BİR KIRMIZI ÇİZGİYİ AŞIYOR"
Başkan Erdoğan, bu akşam Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan'ın daveti üzerine, Dünya Hükümetler Zirvesi katılmak için Dubai'ye hareket edeceklerini, onur konuğu olarak davet edildikleri bu yılki zirvede ikili temaslarının yanı sıra zirveye katılan diğer devlet ve hükümet başkanlarıyla görüşmeler gerçekleştireceklerini bildirdi.
Ardından Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin davetine icabetle Kahire'ye geçeceklerini aktaran Erdoğan, Sisi ile ekonomi, ticaret, turizm, enerji ve savunma başta olmak üzere ülkeler arasındaki pek çok konuyu istişare edeceklerini söyledi.
"Hiç şüphesiz her iki ülkede de gündemimizin ilk sırasında Gazze'ye yönelik artan İsrail saldırıları olacaktır." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hitler özentisi Netanyahu yönetimi, 7 Ekim'den beri sürdürdüğü vahşet ve katliam politikasında her gün yeni bir kırmızı çizgiyi aşıyor. Bu sabah, güvenli bölge olarak ilan ettikleri ve Gazze'nin kuzeyinden zorla çıkarılan yaklaşık 1,5 milyon Gazzeli'nin sığındığı Refah'a saldırdılar. Doğrudan sivilleri hedef aldıkları bu saldırılarda 100'den fazla Gazzeli kardeşimiz şehit oldu, yüzlercesi de yaralandı. İsrail'in bu pervasızlığının sebebi, Batılı güçlerin 'tavşana kaç, tazıya tut' diyen ikiyüzlü politikasıdır.
Batılı güçler, sahne önünde İsrail'e itidal çağrısı yaparken, Hamas bahanesinin arkasına saklanarak Netanyahu'nun katliamlarına göz yumuyorlar, silah ve mühimmat desteği vermeye devam ediyorlar. İslam dünyasının da maalesef İsrail'i durdurma, katliamların önüne geçme, zulme engel olma noktasında yetersiz kaldığını görüyoruz. Emirlikler ve Mısır'da gerçekleştireceğimiz görüşmelerde, Gazzeli kardeşlerimiz için daha başka neler yapabiliriz, buna bakacağız. Türkiye olarak akan kanın durması için elimizden gelen her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz. Rabb'im, çok zor günler geçiren Gazze halkının ve Filistinli kardeşlerimizin yardımcısı olsun. Ziyaretlerimizin şimdiden hayırlara vesile olmasını diliyorum."