Dün akşam saatlerinde İYİ Parti'nin X hesabından yapılan açıklamaya göre, seçim kampanyası için hazırlanan afişlerin billboardlara şirketlerle anlaşma olmasına rağmen İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediyelerinin baskısıyla asılmadığı iddia edildi.
Parti'den yapılan açıklamada, "Belediyelerden gelen sansüre hayli hayli direniriz" denilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Kampanyamızın içeriğini görenler, büyük bir telaş içerisinde engel olmak istemiş. Ancak bunu yapanlar bir şeyi unutmuşlar. Bizim hangi şartlarda kurulan bir parti olduğumuzu unutmuşlar. İYİ Parti olarak biz 6 yıldır birçok engele, birçok sansüre ve birçok korku duvarına karşı mücadele ettik. Ama bu sefer ne öğrendik biliyor musunuz? Demokrasi neferliği, işin ucu kendilerine dokunana kadarmış. Nezaket timsalliği, köprüyü geçinceye kadarmış. Elinizden geleni ardınıza koymayın."
MERAL AKŞENER'DEN ZEHİR ZEMBEREK SÖZLER
Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti lideri Meral Akşener, CHP'li belediyelerin, İYİ Parti'ye billboard engeline zehir zemberek sözlerle tepki gösterdi. Akşener; birileri istiyor ki; bilbordsuz, seçim kampanyası yapalım! Ama bu defa, öncekilerden farklı ve ilginç olarak; önümüze bu engeli çıkartan iktidar değil, ana muhalefet. Bizi sansürlemek isteyen; saray değil belediye! Bizi engellemeye çalışan; Beştepe değil, Saraçhane! Yaa, ne kadar da ilginç değil mi? 'Hadi canım, o kadar da olur mu?' dediğinizi duyar gibiyim… Heyhat, oluyor. Maalesef oluyor…
EŞ BAŞKANLIK DEYİNCE ALINIYORLAR
Her siyasi parti gibi biz de; seçim kampanyamızın hazırlıklarını, tamamladıktan sonra bir şirketle anlaşarak; Ankara, İstanbul ve İzmir'de, bilbordlar kiraladık. Şirketle yaptığımız, anlaşmaya göre; standart bir uygulamayla belediyelerden, onay alındıktan sonra; billboardlarımız, geçtiğimiz pazar akşamı asılacak, pazartesi sabahı da sokaklarda görünür olacaktı… Ama ne oldu, biliyor musunuz? Bilbord görsellerimiz baskıya gitti. Ancak ne hikmetse basımı yapılan bilbordlarımızın, fotoğrafları çekilip; birilerine gönderilmiş. Sonra da; "İstanbul'dan", şirkete bir telefon gelmiş… Peki telefonda, ne denmiş, biliyor musunuz? "Bunları asmayacaksınız." Üstelik, sadece İstanbul'da değil; Ankara ve İzmir'de de asılmayacakmış… Sonra da eş başkanlık deyince alınıyorlar… Gelen bu telefonun üzerine; şirket de haliyle, korkmuş, tedirgin olmuş…
"BUNUN CEVABINI VERECEKSENİZ"
Sayın Özgür Özel, Eskişehir'de çok ilginç bir konuşma yaptı. Bizimle ilgili imanın ötesine geçen, AK Parti ile tuhaf bazı alışverişlerimiz olabildiğini ifade eden bir konuşma yaptı. Bana göre çok ağır bir iftirada bulundu. Buradan Sayın Özel'e sesleniyorum. Bunun cevabını vermek zorundasınız… Siz bilmeyebilirsiniz, 2017'de biz 'hayır' oyu kullanmak üzere kampanya yaptı. Kılıçdaroğlu'na gidin sorun. Meral Akşener ve arkadaşlarına CHP, 1 liralık yardım yapmış mı?
O dönemde Sayın Kılıçdaroğlu'nun başında bulunduğu CHP ve emrinde olan belediyeler eliyle bize 1 kuruş para yardımı yapmış mı? Sayın Kılıçdaroğlu buna cevap vermek zorundasınız. Bu işin peşini bırakmayacağım. Biz sürünürken başımız dimdik gezdik. Bunun cevabını vereceksiniz. Bunu benim kaldırmam mümkün değil.
Gelelim 2019'a… Seçimler oldu, İstanbul ve Ankara kazanıldı. Adana, Antalya, Aydın, Muğla kazanıldı. Diğer yerleri saymıyorum, zaten CHP'nin önemli gücü olan yerler. Bundan bahsetmiyorum. Bu belediye başkanlarına sesleniyorum.
Sayın İmamoğlu, Sayın Mansur Yavaş, Sayın Zeydan Karalar, Sayın Muhittin Böcek… Ben size herhangi bir işle ilgili, şu kişiye şu işi verin, bize para gelecek diye aradım mı? Partimize 1 liralık katkı istedim mi? Sayın Kılıçdaroğlu, ben sizden herhangi bir talepte bulundum mu? Sizden istemedik, size kazandırdık."