Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yalova AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
REHİN VERDİLER: Gençler bizim siyasetimiz eser ve hizmet siyasetidir. Bizim ittifakımız tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet şiarı altında birleşenlerin ittifakıdır. CHP gibi istismar siyaseti yapanların sonu, DEM gibi bölücü emeller peşinde koşan partilerin elinde oyuncak olmaktır. Bu zihniyet 18 yıl hapse mahkûm olmuş bir teröristi Meclis'e taşımak için hukukun altından tünel kazmakla kalmıyor, şimdi işi daha da ileri götürüp mahalli seçim işbirliği kisvesi altında cezaevlerindeki terör örgütü mensuplarını salmanın hesabını yapıyorlar. Üç beş oy daha fazla alacağız, iki üç belediyede oylarımızı artıracağız diye hoyratça çiğnenmedik hiçbir ilke, işportaya çıkarılmadık hiçbir değer bırakmadılar. Gazi Mustafa Kemal'in partisini götürdüler, siyasi kariyerleri uğruna bölücü örgütün DEM'ine rehin verdiler. Gel bakalım Muharrem dediler, FETÖ taktikleriyle tasfiye ettiler. Bay Kemal'i günah keçisi ilan edip yalnızlığa iterek CHP'nin başına Özgür Efendi'yi getirenlerin ilk işi bu partiyle, bölücü örgütün güdümündeki partiyi DEM'lemek oldu.
PİYASA ATATÜRKÇÜLERİ: Dikkat ederseniz yedikleri, içtikleri ayrı gitmiyor. Ülkenin ve milletin aleyhine her işte CHP ve DEM birlikte hareket ediyor. Aynı şekilde ülkenin ve milletin lehine ne iş varsa hepsine de yine CHP ve DEM birlikte takoz koyuyor. Teröre karşı en etkili silahımız olan SİHA'lardan rahatsız olanlar bunlar. Bölücü emellere set çeken, sınır ötesi harekâtlarımızdan rahatsız olanlar bunlar. Bunlar parti içi kavgalardan fırsat buldukça daha büyük kavgayı millete karşı veriyorlar. Yıllarca Gazi Mustafa Kemal ve cumhuriyet istismarı yaparak milleti kandıran, piyasa Atatürkçülerinin gerçek yüzleri bu kirli işbirliğiyle inkârı mümkün olmayacak şekilde ortaya çıkmıştır.
SALDIRININ İZAHI OLMAZ:
14 Mayıs seçimlerinde sırf kendilerine oy vermediler diye depremzedelerimize en aşağılık hakaretleri savurmuşlardı. Bugün de aynı kepazeliği yaşını başını almış kadınlara ve görevini yapmaya çalışan gazetecilere karşı sergiliyorlar. İstanbul Büyükçekmece'de başörtülü bir yaşlı teyzeye saldırıyor ve boğazından adeta gırtlaklıyor. Utan, utan, utan! Hani kadına şiddet yoktu. Annen yaşındaki bir kadına saldırmanın izahı olmaz.