Aydıncık'ta bulunan Sarıyar-2 Tüneli'nin çıkışında aşırı hız ve dikkatsizlik sonucu yaptığı, 9 vatandaşımızın can kaybına neden olan kazayla birlikte gözler otobüs şirketlerine yöneldi. Peki bu kazalar neden oluyor? Bu sorunun yanıtını aramak için sektör temsilcileriyle konuştuk…
ÜÇ TEMEL SORUN VAR
Kazaların artışında üç temel sorun yatıyor. Bunların başında otobüs firmalarındaki kalifiye personel sorunu geliyor. Sektör, iyi eğitimli, tecrübeli ve donanımlı kaptan şoför bulmakta zorlanıyor. Nedeni de, şoförlerin sorumlulukları ve şartları ağır… Bunun karşılığında da elde ettikleri gelir düşük… Otobüs firmaları şoförleri mevsimlik işçi gibi çalıştırıyor. Yaz dönemi yolcu sayısının artmasıyla birlikte şoför talebi katlanıyor. Ancak kış döneminde bu oran yüzde 50 düşüyor. İyi ve tecrübeli isimler TIR kullanmaya ya da belediye otobüslerine geçiyor. İkinci sorun ise sektörde yaşanan yüzde 45'lik daralma… Uçak şirketleriyle rekabette zorlanan otobüs firmaları maliyeti düşürmek için personel ve araç bakım giderlerden kısıyor. Üçüncü sorun ise denetimlerin hala yeterli düzeye ulaşmaması… Özellikle şirketlerin iç denetimlerinin daha fazla artması gerekiyor.
EĞİTİMSİZLER
Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOF) Başkanı Mustafa Yıldırım, sadece Türkiye'de değil dünyada şoför krizinin yaşandığını, iyi şoförlerin yurtdışına gitmeye başladığını söyledi. Yıldırım, "Şu anda eğitimsiz şoför sayısı çok fazla. Bugün yaşanan kazayı izlediğimizde görüyoruz viraja o şekilde giren biri otobüs şoförü olamaz. İyi şoförler ya belediyelere kaydı ya da yurtdışına gidip TIR kullanıyorlar. Çünkü bizim sektörde ortalama kaptan şoför maaşı 25 bin TL. Ama kamuda 40 bin alıyorlar" dedi. Şoförlerin 4.5-4.5 olmak üzere 9 saati aşmaması gerektiğini anlatan Yıldırım, "Ancak bazı firmalar personel sorunu olduğu için fazla mesai yaptırıyor. Yeterli eğitim yok üstüne bir de yorgunluk eklenince kazalar artıyor" diye konuştu.
İÇ DENETİM ARTMALI
Ulaştırma Bakanlığı'nın 1 Ocak itibarıyla şehirlerarası yolcu otobüslerinde U-ETDS olan Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemi'ni zorunlu hale getirdiğini hatırlatan Yıldırım, "Bu yerinde bir uygulama fakat otobüslere şoförleri takip eden kameralar da eklenmeli. Avrupa'da şoförün yorgunluğu ya da dikkatsizliği anlık bu tip kameralarla takip ediliyor. Eğer şoför yorgun ve uygusuzsa tespit edilip araç kenara çekiliyor" ifadelerini kullandı. Devletin her adımı denetleyemeyeceğinin de altını çizen Yıldırım, şöyle devam etti: "Otobüs firmaları iç denetimlerini artırmalı. Şoförlere eğitimler vermeli. Her ehliyeti olan şoför olarak alınmamalı. Devlet otobüs şoförlerini özel sınava tabi tutmalı. BDDK gibi Yolcu Taşımacılığı Düzenleme Kurulu kurulmalı."
KAZALARIN ÖNLENMESİ İÇİN NE YAPILMALI?
- Otobüs firmaları iç denetimlerini artırmalı
- Kaptan şoförlere ileri sürüş tekniklerine dair özel eğitim verilmeli
- Her ehliyeti olan şoför olmamalı, sınavdan geçmeli
- Yolcu Taşımacılığı Düzenleme Kurulu kurulmalı
- Otobüslerdeki şoförler özel kameralarla takip edilmeli.
O VİRAJI ÜÇ KATI HIZLA GEÇTİ
Kazanın ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürlüğü'nden de açıklama geldi. Bakanlıktan yapılan açıklamada kaza sonrası Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemi'ne bildirilen verilerin incelendiği belirtilerek, "Bildirilen veriler doğrultusunda 48 koltuk taşıma kapasitesine sahip olan otobüste 38 yolcunun seyahat ettiği, yönetmelik gereğince bulunması gereken şoför ve görevli olduğu tespit edilmiştir" denildi. Kazanın meydana geldiği tünelin Mart 2017'de taşıt trafiğine açıldığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Yaklaşık 6 yıldır hizmet veren ve her yıl ortalama 12 milyon araç geçişi olan bu mevkide bugüne kadar herhangi bir ölümlü kaza yaşanmamıştır. Ancak kazanın meydana geldiği 1.124 metre uzunluğundaki Sarıyar-2 Tüneli çıkışında söz konusu aracın tünel içi giriş ve çıkışlarından sonra kademeli olarak 50, 40 ve 30 kilometre hıza inmesi gerekirken 3 katı hızla 98.7 kilometre hızla seyrettiği görüntülerle tespit edilmiştir. Maalesef sürücünün bu yöndeki trafik işaret ve işaretçilerine uymadığı belirlenmiştir."
EHLİYETİ OLANI ALIYORLAR
Varan Turizm Genel Müdürü Muhammet Resul Kılınç, tecrübeli kaptan açığının sektörün en büyük sorunu haline geldiğini söyledi. Kılınç, "Biz kaptanlarımızı hem sürüş hem de psikolojik testlere tabi tutuyoruz. Ayrıca periyodik muayenelerden geçiyorlar. Ancak tüm şirketlerde bu yok. Personel sorunu nedeniyle ehliyeti olan herkesi hiç sınava tabi tutmadan alıyorlar. Bu da maalesef son dönemde kazaları tetikledi" dedi. Sektörde kaptanların asgari ücret artı prim usulüyle çalıştığını anlatan Kılınç, "Sefer başına 2 bin TL alıyorlar. Yazın bazı şoförler 30 sefer yaparak 60 bin TL'ye kadar prim kazanıyor" ifadelerini kullandı.