Geçtiğimiz günlerde İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad'da İstanbul merkezli 8 ilde operasyon düzenlendi. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Emniyet Genel Müdürlüğü iş birliğiyle gerçekleşen operasyonda 34 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler, Türkiye'de yaşayan yabancılara yönelik keşif, takip ve adam kaçırma planlamakla suçlandı.
Savcılıkta ifadesi tamamlanan saldırgan Ömer Salgın ise "Kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Şüpheli tutuklandı.
Operasyona ilişkin dikkat çeken noktalar ise şöyle: İsrail istihbarat servisi yetkililerinin şüphelilerle sosyal medya üzerinden iletişime geçtiği, savaştan sonra Filistin lehine çalışmalar yapan İsrail ve Filistinli aktivistlerin isim bilgilerini vererek bu kişileri takip etmelerini istediği öğrenildi. Şüphelilerin aldıkları isim bilgileri doğrultusunda hedef kişileri takip ettiği, bazı kişilerin fotoğraflarını çekerek bu kişilere ait bilgileri İsrail ile paylaştığı da saptandı.
PROVOKATİF SALDIRILARIN ARDINDA NE VAR?
Ardından Şehitlerimiz ve Gazze için İstanbul'da yapılan yürüyüşte elinde Kelime-i Tevhid bayrağı olan vatandaşa yumruklu saldırı düzenlendi ve saldırgan yakalandı. Bu olay kamuoyunda büyük tepki çekti.
Slogan atan Ö.S.'yi uyaran Cami İmamı Galip Usta ve o sırada camide olan Bilal Erdem, Ö.S.'nin bıçaklı saldırısı sonucu yaralandı. Kanlar içinde kalan ikili, hastaneye kaldırıldı. Failinin birçok suç kaydı ve av tüfeğine sahip olduğu öğrenildi.
GİZLİ HÜCRELER HAREKETE GEÇİRİLİYOR
A Haber yayınında Cansın Helvacı'nın programına katılan Avukat Pınar Hacıbektaşoğlu, Fatih Camii imamına saldırı olayı üzerinden gerek MOSSAD ajanlarının Türkiye'de yakalanması gerek elinde Kelime-i Tevhid bayrağı olan şahsa yumruklu saldırı olaylarının zamanlamalarına dikkat çekti.
Özellikle zamanlama ve seçilen mekanın önemine dikkat çeken Avukat Pınar Hacıbektaşoğlu, değerlendirmesinde şunları kaydetti:
"Ülkemizde yıllardır gizli hücrelerin zamanlama ve mekan manidar bir şekilde harekete geçirildiğini düşünüyorum. Daha geçen hafta MOSSAD ajanları ülkemizde yakalandı. Nasıl bir imaja sahip olduklarını gördük."
"İNANÇLARIMIZ VE HASSASİYETLERİMİZ ÜZERİNDEN KARIŞIKLI YARATILMAK İSTENİYOR"
MOSSAD ajanlarının İstanbul'daki bazı camilerin video kayıtlarının da istenildiği konusuna değinen Hacıbektaşoğlu, "İnançlarımız ve hassasiyetlerimiz üzerinden bir karışıklık yaratılmak isteniyor. Fatih Camii imamı çok sevilen bir insan. Böyle bir insana yönelik saldırı karşısında toplum olarak çok dikkatli olmayız. Gazze meselesinde dünya ayağa kalktı. Bırakın hükümetler düzeyinde bizler vatandaş olarak bu konuda çok hassasız. Güvenlik güçlerimiz ve istihbaratımız son derece hassas bir şekilde bu konuları takip edecekler. Ancak biz vatandaş olarak çok dikkatli olmalıyız.
Toplumu Gazze meselesi üzerinden sanki Türkiye buna duyarsızmış, bunu dile getirenlere yönelik farklı bir tepki varmış algısı yaratılmak isteniyor. Fatih Camii saldırısında, o an cemaatin ne kadar itidalli durduğunun farkındayız.
"BUNLAR NORMAL OLAYLAR DEĞİL"
Bu tarz olaylarda seçilen şahıslara dikkat çekilen programda, Fatih Camii'ndeki saldırganın da meczup bir tip seçildiğinin altı çizildi. Avukat Hacıbektaşoğlu, bu konuda şu ifadeleri kullandı:
Böyle olaylarda kullanılan tipler toplum için çok fazla anlam ifade etmeyen sıradan insanlar gibi çekiliyor. Bir insan neden meczup olup Fatih Camii'ni seçer. Bunlar normal olaylar değil. Şiddet eğilimin zaman ayarı, din hali bu olayların meczup olma durumunda çıkarıyor. Birkaç celse sonra bu şüphelilerin tahliye olmaları söz konusu. Kasten adam öldürmeye teşebbüs söz konusu ve en nihayetinde bunun adi bir bir adam öldürme suçundan kasten yaralama suçundan çok farklı olduğunu bilmeliyiz. Bunların toplum huzurunu bozmaya yönelik adımlar olduğunu hiçbir zaman unutmayalım.
Fatih Camii'deki provokatif saldırının perde arkası ne? | Video