SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Kriter Dergisinde Bakan Yaşar Güler ile söyleşiye imza attı. Bakan Güler, "Ülkemizin koordinasyonunda hayata geçirilen ve etkinliğiyle tahıl krizinin aşılmasına büyük katkı sağlayan Karadeniz Tahıl Anlaşması'nın, yeniden aktif hale gelmesi için girişimlerimizi sürdürüyoruz" diye konuştu.
Bakan Güler, Cumhuriyetin ikinci asrını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ve Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda, aynı zamanda "Savunmanın Yüzyılı" da yapma kararlılığında olduklarını ifade etti. Değişen ve gelişen dünyadaki savaşların da değiştiğine dikkati çeken Güler, şunları kaydetti:
SAVAŞLAR HİBRİT SAVAŞA EVRİLİYOR
Eskinin konvansiyonel savaşları, artık hibrit savaşa evriliyor. Böylece savaşın aktörleri, salt ordular olmaktan çıkıyor. Dolayısıyla muharebe sahasında birbirinden farklı harekât çeşitleri arasında süratli ve senkronize bir geçiş sağlama, silahlı kuvvetlerin temel amacı haline geldi. Bu doğrultuda geliştirdiğimiz kapsamlı yaklaşımla personel ve donanım açısından yeteneklerimizi güçlendiriyoruz.
ABD'nin PKK/PYD/YPG'yle yaptığı iş birliği ve tek taraflı yaptırımları müttefiklik ruhuyla bağdaşmıyor. ABD başta olmak üzere müttefiklerimizin milli güvenliğimizi doğrudan etkileyen konulardaki yanlış tutum ve yaklaşımlarını düzeltmesi gerekiyor. ABD'den 40 F-16 Blok 70 Viper alımı ile 79 modernizasyon kiti talep ettiğimiz süreci takip ediyoruz. ABD ile teknik toplantılar tamamlandı. Bir an evvel olumlu ve somut adımlar atılarak sürecin başlatılmasını beklediğimizi muhataplarımıza iletiyoruz. Konunun sürüncemede bırakılması, ipe un serme yaklaşımı kabul edilebilir değil. En iyi alternatif olarak gördüğümüz Eurofighter.
HEDEF HÜRJET VE KAAN'IN ENVANTERE GİRMESİ
Türk savunma sanayii, teknoloji, tecrübe, mühendislik altyapısı ve proje yönetim sistematiğiyle dünyada büyük yankı uyandırdı ve bunu daha da ileriye taşımak için çalışmalar devam ediyor. Asıl hedef, muharip eğitim uçağı HÜRJET ve 5'inci nesil milli muharip uçak KAAN'ın envantere alınması.
YAPTIRIM VE KISITLANDIRMALAR SONLANSIN
Türkiye NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahip. Terörden en çok zarar gören NATO ülkesi de Türkiye. Beklentimiz, terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle kararlılıkla mücadelemizde müttefiklerimizin destek olması, İttifak'ın birlik, dayanışma ve uyum ilkeleriyle bağdaşmayan ülkemize yönelik yaptırım ve kısıtlamaların sonlandırılması.
MASUM SİVİLİN KATLEDİLMESİ KABUL EDİLEMEZ
Gazze ile ilgili başından beri ortaya koyduğumuz insani, vicdani, adaletli tutum ve yaklaşımımızı bugün de sürdürüyoruz. Filistin'de, uluslararası hukukun ihlal edilmesi, ayrım gözetmeksizin hastaneler, okullar, ibadethaneler, mülteci kamplarının hedef alınması ile daha da vahimi çoğunluğu bebek, çocuk ve kadınlardan oluşan binlerce masum sivilin katledilmesi kabul edilemez. Bu durum vahşet boyutuna ulaşan bir savaş suçu ve daha da acısı bir insanlık suçudur.
KARADENİZ'DE "ÜÇLÜ GİRİŞİM"
Karadeniz'de barış ve istikrarın yeniden tesisinin, başta kıyıdaş devletler olmak üzere tüm dünya açısından önem arz ediyor. Türkiye olarak Karadeniz'deki dengeyi sağlayan Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni dikkatle, sorumlu ve tarafsız bir biçimde uyguluyoruz ve uygulamakta da kararlıyız. Karadeniz'deki mayın tehlikesine karşı ülkemiz öncülüğünde Türkiye, Bulgaristan ve Romanya'nın yer aldığı 'Üçlü Girişim' başlattık.
İYİ KOMŞULUK VE MİLLİ MENFAATLER
Kasım'da Ankara'da icra edilen Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı, Yunanistan ile ilişkilerimizi daha da geliştirmek için güzel bir fırsat oldu. Güven artırıcı önlemlerin uygulanmasını kolaylaştırmak için İletişim Noktası(Point of Contact) Mekanizması kurma kararı alındı. Görüşmemizde ağırlıklı olarak Ege'de gerginliğin azaltılması, diyalog kanallarının açık tutularak sorunların iyi komşuluk ilişkileri ve müttefiklik ruhu çerçevesinde çözümü konularının ön plana çıktı.İki ülke arasında imzalanan Atina Bildirgesi çerçevesinde de iyi komşuluk ilişkileri, diyalog ve pozitif gündemle süreci devam ettirmeyi hedefliyoruz. Barışçıl bir çözüm için çaba gösterirken milli menfaatlerimizden asla taviz vermeyeceğimizi ve bu konuda kararlılığımızın tam olduğunu özellikle vurgulamak isterim.
HUZUR KALICI BARIŞ ANTLAŞMASINA BAĞLI
Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinde Tek Vatan Harekatı önemli. Kafkasya bölgesinin artık çatışmaya değil, dostluk ve işbirliğine ihtiyacı vardır. Kafkasya'da güvenlik ve huzurun tesisi Azerbaycan ve Ermenistan arasında kapsamlı ve kalıcı bir barış antlaşmasından geçiyor.
DOST VE MÜTTEFİK ÜLKELERLE İŞBİRLİĞİ
Dost ve müttefik ülkelerle karşılıklı askeri işbirliğini geliştirmek için askeri çerçeve anlaşmaları, askeri eğitim işbirliği ve askeri yardım anlaşmaları imzalandı. "Askeri Çerçeve Anlaşmaları bağlamında, kardeş, dost ve müttefik ülkelerle bugüne kadar 88 ülke ile Askeri Çerçeve Anlaşması, 63 ülke ile Askeri Eğitim İş Birliği Anlaşması imzalandı. Ayrıca, 47 ülke ile Askeri Çerçeve Anlaşması ve 13 ülke ile Askeri Eğitim İş Birliği Anlaşması imzalanmasına yönelik müzakere süreci devam ediyor. Askeri Yardım anlaşmaları kapsamında ise bugüne kadar 20 ülke ile Askeri Mali İş Birliği Anlaşması, 30 ülke ile Nakdi Yardım Uygulama Protokolü imzalandı.