75 yıllık süreçte insanlığın farklı kıtalarda, farklı zaman dilimlerinde birçok sınamadan geçtiğini ve çoğunda küresel ölçekte sınıfta kaldığını vurgulayan Kurtulmuş, "Dün Irak, Suriye, Srebrenitsa, bugün ise Gazze; insanlığın ve insan haklarının can çekiştiğinin delilidir." değerlendirmesini yaptı.
"İNSANLIĞIN GELECEĞİ İÇİN İNİSİYATİF ALMAYA HAZIRIZ"
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin birinci maddesine işaret eden Kurtulmuş, Beyanname'nin yalnızca birinci maddesinin bile tam manasıyla uygulanması halinde insan onurunu, hayatını ve geleceğini hiçe sayan dramların hiçbirinin yaşanmayacağını belirtti.
Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Gelinen noktada açıkça görülmektedir ki; dünya devletleri imza attıkları bu Beyanname'nin gerektirdiği sorumluluktan kaçınmışlardır. İnsan hakları evrenseldir ve herkesi eşit şekilde kapsamalı, korumalıdır. Bazılarının eşit ama bazılarının daha fazla eşit olduğu bir dünya düzeninin sürdürülebilir olmadığı aşikardır.
Savaşlar, göçler, yabancı düşmanlığı, ırkçılık, şiddet ve hak ihlalleri her gün daha da büyüyen devasa sorunlarımızdır. Bu meyanda mevcut kurumların yeniden yapılandırılması zorunluluğa dönüşmüştür. Türkiye olarak insanlığın geleceği için inisiyatif almaya ve öncülük etmeye her zaman hazırız. Bu düşüncelerle, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nün, başta savaş ve soykırımın yok ettiği Gazzeliler olmak üzere tüm dünya için bir çıkış kapısı, bir çözüm noktası, bir kurtuluş vesilesi olmasını diliyorum."