TikTok Türkiye Sözcüsü Emir Gelen dün Türkiye Büyük Millet Meclisi Dijital Mecralar Komisyonu'nda platformun uygulamaları hakkında sunum yaptı. Komisyon Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, hükümet olarak sansüre karşı olduklarını söyledi. Özgürlükler korunurken bireyin ve ailenin korunmasının kırmızı çizgi olduğunun altına çizdi.
Dijital ağlarda kadın ticareti, uyuşturucu, çocuk istismarı ve hukuksuzluğun aşır boyutlara uşlatığını söyleyen Hüseyin Yayman, buna asla göz yummayacaklarını söyledi. İslamofobi gibi meselelerde de dijital ağların daha özenli davranması gerektiğini belirten Yayman, "Gerçek hayatta suç olan dijitalde de suçtur" dedi.
Peki Tiktok temsilcisi ne dedi? Bundan sonra ne olacak? TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Üyesi Şebnem Bursalı A Haber'de önemli değerlendirmelerde bulundu. Durduk yerde TikTok'un Meclis'e çağrılmadığını söyleyen Şebnem Bursalı, "4 aşkın bir süre bilgi verildi. Tek bir konu ve tek bir konuk vardı ve rekor bir sürede bu toplantı yapıldı. Bu da bizlerin konuya verdiği önemi gösterdi. Vatandaşların şikayetleri doğrultusunda bu komisyon bu çağrıyı yaptı." dedi.
TOPLUMUN HASSASİYETLERİ KENDİLERİNE İLETİLDİ
Komisyonda sorulan bütün sorulara cevap vermeye çalıştılar. Yazılı olarak cevap vermek istedikleri sorularımızda oldu. Ortada kalan pek çok sorumuz oldu. Yapılan şikayetlerin ne tür boyutta dikkate alındığı, ne kadar süreçte dönüş yapıldığı, haklı başvurularda içeriğin yayında kaldırılmasının ne kadar sürdüğü ve kültürel kodlar kültürel öğeler ne kadar dikkat alınıyor? İşte bu sorular bizim için cevaplar noktasında yetersi kaldı. Ancak TikTok'un yazılı olarak vereceği cevaplar var. Toplumun hassasiyetleri doğrudan kendilerine iletildi. Bunlar şirket merkezine iletilecek ve gereken yollar izlenecek.
YASAKLAMAYA KARŞIYIZ
Bu toplantının yapılacağının duyurulmasından sonra hem bana hem de komisyon üyesi arkadaşlara çeşitli mecralardan binlerce mesaj geldi. Bize gelen mesajların yüzde 90'ından fazlası kapatılmasını istiyor. Bu sosyal ağları kapatmak bir çözüm değil. Netice itibarıyla bizler AK Parti olarak son 22 yıldır özgürlüklere ve demokrasiye verdiğimiz önemi ortaya koyuyoruz. Yasakçılığa ve sansüre karşıyız. TikTok başta olmak üzere hiçbir sosyal mecraya karşı yasaklamaya ve sansüre karşıyız ve bundan yana olmamız söz konusu bile olamaz.
Burada bir ama var. Demokrasi ve özgürlük tamam ancak kamu düzeni söz konusuysa bireysel hak ve özgürlükler söz konusuysa bunun yanında aile birliği, bütünlüğü söz konusuysa kimse kusura bakmasın bir denetlemenin bir düzenlemenin bir kontrolün olması gerektiğinin hepimizi biliyoruz ve hepimizi bu konuda hemfikiriz. Yasaklamak yerine doğru içerik ve doğru iletim sadece bu ve bu kadar basit. Bunu en başta yapması gereken sosyal ağ tedarik eden şirketlerdir. Bunların belli bir filtreleme sistemi olduğunu kendilerinden tekraren öğrendik.
Gerek algoritmalar gerek yapay zeka yoluyla bir düzenleme yaptıklarını söylüyorlar. Ama bugün yaşanan olaylara baktığımızda bunun yeterli olmadığı çok açık. Biz de zaten bunu dile getirdik. Kendilerini düzenlemeleri gerektiğini biz net şekilde ilettik. Kendileri bu noktada iyi niyetli ve şirket merkezine bunu ileteceklerini bize aktardılar. Türkiye'de 30 milyon kullanıcı var ve burada Türkiye'ye özel filtreme sistemine bakan 1 uzman var. Bu yeterli değil. 1 kişilik uzmanla hassasiyetlerin yürütülemeyeceğini ilettik zaten bunlar yaşananlardan belli oluyor.