Milli İstihbarat Teşkilatı'nın geçtiğimiz Mayıs ayında İsrail İstihbarat Servisi Mossad'a çalışan özel dedektif 'Taner Sezgin' kod adını kullanan Selçuk Küçükkaya'nın liderlik ettiği casusluk şebekesine operasyon düzenlemişti. Casusluk şebekesiyle ilgili yürütülen soruşturma tamamlanmıştı.
15 YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENDİ
17 şüpheli hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca "Siyasal ve askeri casusluk" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlenmişti. Soruşturma dosyasından MİT operasyonuyla yakalanan Küçükkaya'nın, akrabalarından ve iş ilanı sonrası ekibine katılan ekibiyle "üçüncü göz uzman kadrosu" adlı Whatsapp grubundan yönettiği belirlenmişti. Mossad ile FETÖ'cü TSK'dan ihraç terörist Serkan Özdemirci aracılığıyla tanıştığı belirlenen Küçükkaya'nın Avrupa'da eğitim aldığı kaydedilmişti. Özdemirci, Küçükkaya'ya deneme amaçlı İstanbul Şişli, Beyoğlu ve Üsküdar'da faaliyet gösteren üç restoranı araştırıp, fotoğraflamasını, ticari sırlarını, mülkiyet bilgilerini temin edip raporlayarak iletmesini istediği yer almıştı.
YARGILAMA BAŞLADI
17 sanığın yargılaması İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam etti. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 4'ü tutuklu 14 sanık, müştekiler Abdulhamit Çelik ve Hülya Çelik ile taraf avukatları katıldı. Geçtiğimiz celse MİT başkanlığından istenen, dosyadaki mağdurlara ait tüm bilgilerin devletin güvenliği veya iç, dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgilerden olup olmadığına dair rapor dosyaya eklendi.
MİT RAPORU DOSYAYA GİRDİ
MİT'den gönderilen raporda, İsrail İstihbarat Servisi'nin istihbarı yöntemler kullanarak para karşılığında bilgi aldığı bir dedektiflik şebekesi kurduğu, istihbarat servisinin özel dedektif Selçuk Küçükkaya'nın şebekesi vasıtasıyla, kamu kurumlarından elde ettikleri gizli verileri de kullanarak Türkiye'de cinayet, adam kaçırma, tehdit ve şantaj gibi suçları işlemeyi tasarladıkları kaydedildi.
ALGI OLUŞTURABİLECEĞİ RAPORDA YER ALDI
Raporda, bilgiler ve olası neticeleri dikkate alındığında, Türkiye topraklarında bulunan yabancı şahsıların kişisel verilerinin korunamadığı, can güvenliğinin sağlanamadığı gibi hususlarda uluslararası kamuoyunda bir algı oluşturulduğu anlatıldı. Türkiye'nin yabancı ülkelerin operasyon alanı olduğu algısına yol açtığı, bu durumun devletin iç ve dış siyasal yararlarına tehdit oluşturduğu raporda yer aldı.
ÖZEL BİLGİ VERMEDİĞİNİ İDDİA ETTİ
Söz verilen sanık Selçuk Küçükkaya, gözaltına alındığında işkenceye maruz kaldıktan sonra ilk savunmasının alındığını belirterek, bu savunmanın kabul edilmemesini istedi. Bir şirketin kendisine mail yoluyla ulaşarak bilgiler gönderdiklerini ve kendisinden bunları teyit etmesini istediklerini ileri süren Küçükkaya, kimseye özel bilgi vermediğini söyledi.
"PAKET EVİMİZE ATILAN BİR BOMBAYDI"
Söz alan müşteki Abdulhamit Çelik, "Dinlediklerimize göre galiba suçlu olan bizi, bu arkadaşlar masum. İşyerim, evim tehdit edildi. Hepsinden şikayetçiyim, tutuklanmalarını istiyorum" dedi. Müşteki Hülya Çelik ise, "Paket evimize atılan bir bombaydı. İçinde mermi ve beyaz gül vardı. İçinde 'Abdullah Çelik öldürülecek' yazıyordu. Kargoyu alan kızım görünce yıkıldı. İş yerindeki paketi yeğenim açmış. Çocuklarımda bizde yolda rahat yürüyemiyoruz. Şikayetçiyim" dedi.
ERTELENDİ
Mahkeme heyeti, araştırılacak başka husus kalmadığından dava dosyasının esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için duruşma savcısına gönderilmesine, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.
YENİ İDDİANAME
Ayrıca, müşteki Abdulhamit Çelik'in ev ve işyerine kargo paketiyle beyaz gül, tek kurşun ve tehdit notu gönderilmesine ilişkin İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen dava dosyası İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirildi. Birleşen dosyanın iddianamesinde, sanıklar Cenk Birtürk, Fatma Birtürk, Selçuk Küçükkaya, Musa Kuş ve Emre Birtürk'ün 31 Aralık 2021 tarihinde saat 15.48'de Molla Gürani Mahallesi'nde bir iş yerine ve saat 16.36'da Kocamustafapaşa Mahallesi'ndeki bir eve motokurye ile içerisinde tehdit içerikli mesaj ve kurşun olan kargo paketinin gönderildiği anlatıldı.
TAKIM ÇALIŞMASI
İddianamede, Kırmızı paket içinde 2 adet beyaz gül, 1 adet fişek ve tehdit içerikli yazılar yazıldığı kaydedildi. Sanık Küçükkaya'nın bahse konu olayı organize ettiği ve talimatları doğrultusunda sanık Musa Kuş'un müşteki Çelik'e ait kişisel bilgileri rızası dışında öğrenmeye çalıştığı aktarılıyor. İddianamede, sanık Kuş'un müştekiye gönderilen pakette bulunan mermileri temin ettiği, sanıklar Fatma, Emre ve Cenk Birtürk'ün müştekinin fotoğraflarını çekip, adreslerini öğrendikleri, paketi ise Fatma ve Cenk Birtürk'ün gönderdiği belirtildi.
GÜLLÜ KARGO DAVASI EKLENDİ
Sanıklar Selçuk Küçükkaya, Musa Kuş, Cenk Birtük ve Fatma Birtük'ün "Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme veya yayma"" ve "Birden fazla kişiyle imzasız mektupla veya özel işaretlerle tehdit" suçlarından 4'er yıldan 9'ar yıla kadar, sanık Emre Birtürk'ün ise "birden fazla kişiyle imzasız mektupla veya özel işaretlerle tehdit" suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.