Sabiha Gökçen Havalimanı'nda 5 Şubat 2020 akşamı İzmir-İstanbul seferini yapan Pegasus Hava Yolları'na ait yolcu uçağı, inişinden sonra pistten çıkıp topraklık alana düşmüştü. 3 parçaya bölünen uçakta 3 yolcu ölmüş, aralarında mürettebatın da bulunduğu 180 kişi yaralanmıştı. Kazanın ardından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında kaptan pilot Mahmut Aslan ve Hollandalı yardımcı pilot Ferdinant Poondaag şüpheli bulunmuş, kaptan pilotun 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan tutuklanmıştı. Yardımcısı ise adli kontrol şartıyla serbest kalmıştı.
GEÇEN YIL KAZA KIRIM RAPORU AÇIKLANMIŞTI
Soruşturma aşamasında kaptan pilot Mahmut Arslan da adli kontrol tedbirleri kapsamında tahliye edilirken gözler bu kazanın neden yaşandığına dair sorunun yanıtlarını aramaya çevrilmiş, bu nedenle Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ulaşım Emniyeti İnceleme Merkezi'nce 2022 Mart ayında nihai kaza kırım raporu hazırlamıştı. Geçen yıl açıklanan bu raporun ardından soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı ve dosyaya yeni bir bilirkişi raporu daha girdi.
DOSYAYA YENİ BİLİRKİŞİ RAPORU GİRDİ
Yeni bilirkişi raporunda çarpıcı detaylara yer verildi. Yaşanan uçak kazasına ilişkin iniş sonrası uçağın kazayı pist sonunda iniş takımları ve lastiklerinde oluşabilecek küçük hasar ile atlatılabilecek iken ve kaza öncesinde Ulusal ve Uluslararası otoriteler tarafından 06 pist sonunda RESA'nın olmamasının önemli bir eksiklik olarak belirlenmiş olmasına rağmen, HEAŞ havalimanı otoritesi tarafından olaydaki uçağın güvenli bir şekilde inmesiyle ilgili gerekli güvenlik şartlarının sağlanmadığı, pist dışı olunması durumunda kazanın etkisini azaltabilecek tedbirlerin zamanında ve gereği gibi alınmadığı belirtildi.
TESPİTLERE RAĞMEN DİKKATE ALINMAMIŞ
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nce (SHGM) gerçekleştirilen denetlemelerde, kazanın oluşmasının asıl nedeni olan RESA ve acil durum erişim yollarının bulunmaması hususlarının, olay tarihinden çok daha önce belirlenmiş olduğu, buna rağmen söz konusu bulguların kapatılmadığının vurgulandığı raporda, pilotların uçağın havada olduğu süreçte istikrarlı yaklaşma şartları sağlanmamış olmasına rağmen inişe devam ettikleri, gözetimde olan pilot Ferdinand Pondaag'ın pisti pas geçmek için pilot Mahmut ASLAN'ı ikaz etmediği ve "unstabil go around" çağrısı yapmadığı kaydedildi.
PİLOTLARIN İKAZ HATALARI
Pilot Mahmut Aslan tarafından hatalı olarak speed brake'lerin pist içinde kapatıldığı ve manuel frenlemeye geç başlandığının altı çizilen raporda speed brake'lerin kapatılmasından sonra ikinci pilot Ferdinand Pondaag'ın bu değişikliği gözlemleyerek "autobrake" ikazını yapmadığı ve bu ikaza rağmen aksiyon görmediğinde "I have control" ikazı ile frenlemeyi yapmadığı anlatıldı. Uçağın uygunluğu, bakımları, pilotların lisans ve deneyimi, yorgunluk olmadığı gibi hususlarda noksanlık olmadığı da ifade edildi.
UÇAKTA TEKNİK BİR ARIZA YOKMUŞ
Hava trafik kontrolörlerinin kazanın meydana gelmesine etki eden bir kusurlarının olmadığı ifade edilirken raporda, Hava Trafik Kontrolörleri/Kule operatörünün ve kaza esnasında görevli MTO görevlilerinin "pistin değiştirilmesi veya uçuş operasyonunun bir süreliğine durdurulması hususunda aksiyon almakta" geç kaldıkları kanaatine varıldı. Ayrıca uçak teknik probleminin bulunmadığı ve kaza sonrası teknik incelemelerde uçağın uçuşa elverişli olduğunun kesin olarak teyit edildiği açıklandı.
ASLİ KUSURLULAR BELİRLENDİ
Raporda yer alan teknik tespit ve değerlendirmeler sonucunda olayda ölüm ve yaralanmaların meydana gelmesinde hangi şüphelilerin kusurlu olduğu hususunda, 2 heyet üyesi görüş bildirmemeyi tercih etti. Diğer üyelerin kanaatine göre ise HEAŞ havalimanı otoritesinin olayın meydana gelmesinde ve kazanın etkisinin artmasında birinci derecede etkili olduğu, dolayısıyla Asli Kusurlu olduğu vurgulandı.
PİLOTLAR "TALİ" KUSURLU BULUNDU
Ayrıca 5 üye açısından Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü de asli kusurlu olduğu söylenirken pilotlar Mahmut Aslan'ın ve Ferdinand Pondaag'ın tali kusurlu oldukları" ifade edildi. Dosyada bulunan belgelere göre Pegasus firmasının kusurunun olmadığı değerlendirildi. Hava trafik kontrolörlerinin, uçak üreticisi veya teknik bakım ekiplerinin de kazanın meydana gelmesine etki eden bir kusurlarının olmadığı kaydedildi.