8 gündür kuşatma altında tuttuğu yiyecek-içecek tedarikine izin vermediği Şifa Hastanesi'ndeki 500 hastayı tehditle, tahliye yalanıyla sokağa çıkaran İsrail Gazze'nin kuzeyindeki tüm hastanelerin faaliyetlerini durdurmuş oldu. Aralarında yürümekte zorluk çeken hasta ve yaralıların da olduğu yüzlerce sivili ve hastanelere sığınan binlerce masumu daha önce bombaladıkları cesetlerle dolu yollara yönlendiren İsrail bu kez de Gazze'nin güneyinde kapasitelerinin kat kat üstüne çıkan hastanelerdeki insanlık dramından sorumlu. O hastanelerden biri de El Aksa Şehitleri Hastanesi. Gazze şeridinin kuzeyinden sürülen binlerce hasta ve yaralıyla birlikte artık tedavilerin güçlükle yapılabildiği noktaya gelen hastanede sağlık ekibinin genç kahramanları tüm zorluklara rağmen gece gündüz uyumadan halkının yaralarını sarmaya çalışıyor. İşte 'Vazgeçmek bizim için seçenek olamaz' diyen o kahramanlardan üçünün hikayesi:
YARIN NE OLACAĞINI BİLMİYORUZ
Muhammed Ebu Salem, Gazze'deki İslam Üniversitesi'nde fizyoterapi eğitimi aldı. 25 yaşındaki genç doktor El Aksa Şehitleri Hastanesi'nde gönüllü olarak görev yapıyor. Baba ocağı İsrail uçakları tarafından bombalanan Salem'in tek tesellisi o saldırıda ailesinin hayatta kalması. Neredeyse hiç uyumadan acil serviste yaralıların imdadına koşan Salem "İsrail'in katliamları maalesef Filistinliler için günlük yaşamın bir parçası haline geldi. Mezun olduğumda mesleğimin zorluklarını biliyordum ve buna hazırdım. Ama savaş zamanı bir hastanede çalışarak kariyerime başlayacağım aklıma gelmezdi. Yarın ne olacağını bilmiyoruz. Ölecek miyiz yoksa hayatta kalacak mıyız onu da bilmiyoruz. Ancak vazgeçmek seçeneklerimiz arasında yok" diyor. Önceki gün hastaneye gelen yaralılardan birinin kardeşi olduğunu söyleyen Salem "Bir anda kardeşimi karşımda görünce şok oldum Allah'tan ciddi bir yaralanma değildi" diye konuştu.
VATANİ GÖREVİMİZİ YAPIYORUZ
Hastanenin acil servisinin gönüllü doktorlarından Alla Kassab 25 yaşında bir cerrah. Mısır'daki Ain Shams Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra El Aksa Şehitleri Hastanesi'nde çalışmaya başlamış.Kassab "Son iki haftada bu hastanede gördüklerim beni mesleğimde daha güçlü ve azimli hale getirdi. Burada kendi halkımıza el uzatıyor, vatani görevimizi yapıyoruz" dedi. Kassab kendisini en çok üzen şeyin hastaneye getirilen yaralı çocuklar olduğunu söyleyerek "Onların halini gördüğümde konuşamıyorum. Konuşursam ağlarım diye kendimi tutuyorum. Aileme de bir şey anlatmıyorum. Birkaç gün kendime gelebilmek için suskunlaşıyorum" dedi.
HAYALİMİZ YAŞAMAK VE YAŞATMAK
Abdülrahman
Ebu Shawish 25 yaşında genç bir cerrah. Nuseirar Mülteci Kampı'nda ailesiyle birlikte yaşıyor. Gönüllü olarak El Aksa Şehitleri Hastanesi'nde görev yapıyor. Almanca öğrendikten sonra mesleki kariyerini Almanya'da sürdürmek için hazırlanırken Gazze'nin işgale uğraması sonrası hayallerinden vazgeçerek halkının yardımına koşmuş. Shawish "Buraya organları dışarı çıkmış, uzuvları kopmuş bir çok kişi geliyor. Değişik yanıkları olanlar var. Sınırlı tıbbi malzememiz var. Hastaneye gelen yaralıları tamamen tedavi etme imkanımız yok. Sadece hayatta kalmalarını sağlayacak müdahaleleri yapabiliyoruz. Bazı şarapnel parçaları vücutlarında kalıyor. Ancak yapacak başka birşeyimiz yok. Bu saldırıların bitmesini umarak bazı tedavileri sonraya bırakıyoruz" diyor. Shawish, 7 Ekim'den önce kendisi için büyük hayaller kurduğunu ancak şimdi tek dileğinin kendisi, ailesi ve Gazzeliler'in hayatta kalması olduğunu söylüyor. DIŞ HABERLER
EVLATLARINI SON KEZ ÖPÜP KOKLADILAR
İsrail'in önceki akşam güvenli dediği halde vurduğu Han Yunus kentindeki saldırılarda Filistinli Ağa ailesi iki çocuğunu kaybetti. Evlatlarının cansız bedenlerini Nasır Hastanesi morgundan alan baba Cemil ve eşi gözyaşlarına boğuldu.
İKİ GAZETECİ DAHA KATLEDİLDİ
İsrail'ın önceki gün Bureij Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıda Filistinli gazeteciler Sari Mansur ve Hassouneh Salim de öldü. Gazeteciler dün meslektaşlarının gözyaşlarıyla defnedildi. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana 51 gazeteciyi öldürdü.
UMUDUN FOTOĞRAFI
Gazze'deki Nasser Hastanesi'nde dün bir yandan İsrail saldırılarında yaralananlar tedavi edilirken diğer yandan ikiz bebek mutluluğu yaşandı. Iman isimli Filistinli kadın ikiz bebek dünyaya getirdi. Hastene personeli çiçeği burnunda annenin sevincini paylaştı. Bebeklerin sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir ömür geçirmeleri için dua edildi.
İNCİ ÇANTALI KIZ
İsrail'in Han Yunus saldırılarında Filistinli Aşur ailesinin yaşadığı apartmanda hedef alındı. Onlarca sivilin öldürüldüğü saldırıdan yaralı kurtarılan küçük bir kızın sağlık görevlileri tarafından taşınırken inci saplı çantasını bırakmaması gözleri doldurdu.