Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Sedat Önal, BM Genel Kurulunda Gazze'deki insani durum hakkında düzenlenen oturumda katılımcılara hitap etti.
Konuşmasının başında Gazze'de aktif görev yapan BM kurumları ve personeline teşekkür eden Önal, İsrail'in saldırıları sonucu bölgede hayatını kaybeden BM çalışanları için taziyelerini iletti. Önal, Suudi Arabistan'daki zirvede liderlerin acil ateşkes çağrısında bulunduğunu, İsrail'in Gazze'deki saldırganlığını, ablukayı, toplu cezalandırmayı ve insanların zorla yerinden edilmelerini güçlü şekilde kınadığını hatırlattı.
Önal, "Gazze'de son altı haftada, ölümler, yerinden edilmeler, travma, korku ve kaygı benzeri görülmemiş boyutlara ulaştı. İnsanlık yakın tarihte böyle bir insani trajedi görmedi. Ne siviller, ne de hastaneler, mülteci kampları dahil olmak üzere sivil altyapılar hiçbir ayrım gözetilmeden yapılan bombalamalardan muaf değil." dedi.
Gazze'de, uluslararası insan hakları hukuku ile uluslararası insancıl hukukun her gün ayaklar altında çiğnendiğini belirten Önal, "Bu katliam gözlerimizin önünde yaşanmaya devam ederken sessiz kalamayız. Sivil halkın acil insani ihtiyaçlarına öncelik verilmelidir. Yiyecek, su, yakıt, barınak, hijyen, sağlık ve güvenlik dahil olmak üzere hayatta kalmaları için gerekli olan temel ihtiyaçlara erişimleri olmalıdır." çağrısında bulundu.
Önal, Türkiye'nin çatışmaların başlangıcından bu yana Gazze'ye insani yardım ulaştırmaya çalıştığını hatırlattı. Gazze'deki Türk Filistin Dostluk Hastanesi'nin İsrail'in yoğun bombardımanı altında faaliyetlerini durdurmak zorunda kalan birçok sağlık tesisinden biri olduğuna ve buradaki kanser hastalarının tedavilerine devam etmek üzere Türkiye'ye nakledildiğine dikkati çekti.
BM Güvenlik Konseyi'nde 15 Kasım'da çocukların korunmasına ilişkin kararın kabul edilmesini memnuniyetle karşıladıklarını kaydeden Önal, "Ancak Güvenlik Konseyi'nin Gazze'deki felaket boyutundaki trajediyi durdurma konusundaki başarısızlığı affedilemez." diye konuştu.
Büyükelçi Önal, sözlerini "Yaşananlar, Orta Doğu'da kalıcı barış ve güvenliğin ancak Filistin sorununa iki devletli vizyon temelinde siyasi bir çözüm bulunmasıyla sağlanabileceğini bir kez daha gösterdi." ifadeleriyle noktaladı.