İşgalci İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik düzenlediği saldırıları sürüyor. Adeta soykırımın yaşandığı Gazze'de bugüne kadar 11 binden fazla sivil hayatını kaybetti. Tüm dünyanın gözü önünde savaş suçu işleyen İsrail'e tepkilerin ardı arkası kesilmezken başta ABD olmak üzere pek çok Batılı ülkenin desteği sürüyor.
İsrail özellikle ABD'den aldığı lojistik destekle sözde Hamas ile savaşıyorum diyerek Filistinli bebek, çocuk, kadın demeden tüm sivilleri katlediyor. Hastane, okul, cami, kilise demeden uykusunda uyuyan masum sivillere acımasızca havadan, karadan, denizden bomba yağdırmaya devam ediyor.
Türkiye'de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında yapılan suç duyurusu ile Netanyahu'nun soykırım suçuyla Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM) yargılanması isteniyor. Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) gönderilmek üzere yazılan dilekçede, Netanyahu'nun "Savaş Suçu", "İnsanlığa Karşı Suçlar" ve "Soykırım" suçlarından yargılanması talep edildi.
Başsavcılık, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde soykırımla yargılanması için yapılan başvuruyu Adalet Bakanlığı'na gönderdi. Ayrıca İsrail'in Gazze'ye başlattığı saldırıların ilk günlerinden itibaren Netanyahu ve İsrailli yetkililer hakkında vatandaşlar tarafından çok sayıda suç duyurusunda bulunuldu. Bu dilekçelerin de gerekli işlemlerin yapılması için Adalet Bakanlığına gönderildiği biliniyor.
Peki, 2014 yılında Filistin'de düzenlenen saldırıları nedeniyle de UCM'de soruşturması süren Netanyahu için süreç nasıl işleyecek? İsrail Başbakanı Netanyahu başta olmak üzere Gazze soykırımında parmağı olan tüm İsrailli yetkililer savaş suçlusu ilan edilecek mi? Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selami Kuran, sabah.com.tr'ye değerlendirdi.
NETANYAHU SADECE SAVAŞ SUÇU İŞLEMİYOR
İsrail 7 Ekim'den bu yana Gazze'de insanlık ve hukuk dışı saldırılarına devam ediyor. Sivil halkı bombalıyor. İsrail'in 40 gündür sistematik bir şekilde Gazze'ye ve sivillere sistematik bir şekilde yapmış olduğu saldırıların uluslararası insancıl hukuk kapsamında değerlendirilmesi gerekmekte. İsrail'in sadece savaş suçu değil, saldırı suçu, insanlığa karşı suç ve soykırım suçunu oluşturulan fiillerde bulunduğunu söylememiz lazım. Kamuoyunda genellikle savaş suçu ile ilgili gündem oluşturuluyor.
İsrail'in yapmış olduğu saldırılar, 1949 Cenevre sözleşmeleri, 1967 Cenevre Protokolü ve 1998 Roma Statüsünde uluslararası suçlar dediğimiz 4 suç tipini de işliyor. Bu suçlar, saldırı, savaş, insanlığa karşı suç ve soykırım suçudur. Aslında İsrail hükümetinin yapmış olduğu eylemleri bu 4 suç tipini de oluşturan fiiller olarak değerlendirilmesi lazım. Uluslararası hukukçu olarak görüşüm; bu suçları işleyen gerçek kişilerin uluslararası mahkemede yargılanmaları ve cezalandırılmaları gerekir.
UCM'DE NETANYAHU VE İSRAİLLİ YETKİLİLER İÇİN YÜRÜYEN BİR SORUŞTURMA VAR
İsrail ile ilgili aslında Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM) aslında süregelen bir süreç var. 2015 Ocak ayında Filistin Devleti, İsrail'in 2014 yılındaki saldırıları nedeniyle hem Doğu Kudüs'te, Gazze'de, Batı Şeria'da savaş suçu işlediği iddiasıyla bir suç duyurusunda bulundu. Filistin, devlet olarak Roma Statüsünü imzaladı ve UCM'nin yargı yetkisini tanıdı. UCM, 2015 Mart ayında bir ön inceleme başlatacağını duyurdu ve bu inceleme yıllar sürdü. Neredeyse 7 yıl boyunca bir ön inceleme yapacağını duyurdu. Mart 2021'de İsrail devletinin Filistin topraklarında savaş suçu işlediğine ilişkin kanıtlar olduğunu ve İsrail'in o dönem ki yöneticileri ile ilgili bir soruşturma başlatacağını açıkladı. Şu anda zaten İsrail Devleti'ne, Netanyahu'ya ve o dönem ki askeri yetkililer için yürüyen bir soruşturma var.
UCM TARAFSIZ VE BAĞIMSIZ DEĞİL
Ukrayna'nın Putin'in Ukrayna'da savaş suçu işlediğine dair UCM'ye bir başvurusu oldu. Ukrayna, Roma Statüsü'ne taraf ve Rusya değil. İsrail'de Roma Statüsü'ne taraf değil ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor. Roma Statüsünün ilgili düzenlemesine baktığımızda, taraf olan bir devletin, topraklarında suç işleniyorsa UCM'nin yargı yetkisi vardır. Rusya-Ukrayna savaşında süreç hemen başladı, yaklaşık 8 ay gibi bir süre sonra sonuçlandı. Mahkeme, Putin hakkında tutuklama kararı çıkardı. Filistin'in başvurusuna baktığımızda süreç yıllar alıyor. Netanyahu hakkında tutuklama kararı çıkmıyor. Söz konusu İsrail ise maalesef uluslararası bir kurum olarak UCM, tarafsız ve bağımsız olamıyor. Özellikle İngiltere ve ABD'nin baskısı altında. Bu nedenle süreç ağırdan alınıyor. Bizim hukukçu olarak beklentimiz, UCM'nin bu soruşturmayı ivedilikle sonuçlandırmasıdır.
TÜRKİYE, İSRAİL'İ CEZA MAHKEMESİNE ŞİKAYET EDEBİLİR Mİ?
Türkiye, Roma Statüsü'ne taraf değil. Sivil Toplum Kuruluşlarının suç duyurusunda bulunmaları mümkün. Yalnız Türkiye'de değil, tüm İslam ülkelerinde yaşayan vicdanlı insanların, İsrail'in insanlığa karşı suç işlediğine ilişkin UCM'ye suç duyurusunda bulunması hukuken mümkündür. Zaten bu süreç Türkiye'de başladı. UCM Savcılığına iletilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe yazarak talepte bulundular.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Bu başvurular mutlaka Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler kanalı ile UCM'ye iletilecektir. Bu başvurular UCM üzerinde ciddi bir baskı oluşturacaktır. Bu baskıyla UCM rölantiye aldığı süreci hızlandırmak zorunda kalacaktır.
NETANYAHU VE İSRAİLLİ YETKİLİLER MÜEBBET HAPİSLE CEZALANDIRILABİLİR
UCM yargılama süreci başladığında gerçek kişileri yargılar. Savaş suçunu işleyen, insanlığa karşı suç işleyen siyasi yöneticileri, başbakan ve savunma bakanını ve üst düzey askeri yöneticileri, genelkurmay başkanı gibi kişileri yargılar. Burada ceza hukuku sorumluluğu kişilere yöneliktir. Bu suçların işlenmesi için talimat veren, yönlendiren, sevk ve idare eden, o eylemi işleyen kişiler ile ilgili bir yargılama söz konusudur. Eğer UCM bu yargılama sonrasında, yöneticileri yargılama sürecine başlatırsa, suçu işlediklerine dair kanıtlar ortada, televizyonların canlı yayınlarında bombalıyorlar, yeterli kanıtlar ortada, uluslararası suçların işlendiğine dair mevzuatta tarif edilen suçların tamamı Gazze'de 40 gündür işleniyor. Dolayısıyla başta Netanyahu olmak üzere ilgili yöneticiler suçlu bulunur ve müebbet hapisle cezalandırılmaları söz konusu olur. Ceza hukuku boyutu ve tazminat hukuku boyutu ayrıdır. Tazminat hukuku olarak, İsrail devlet olarak, Filistin'de bombaladığı konutlar, hastaneler, alt yapı tesisleri gibi maddi olarak verdiği zararı da tazmin etmek durumunda kalabilir.
ABD VE BATILI ÜLKELERE YÖNELİK BİR SUÇLAMA YAPILABİLİR Mİ?
ABD, İsrail'e siyasi desteğin dışında lojistik destek de veriyor. Dolayısıyla burada birlikte suçun işlenmesi noktasında müdahil olan devletlerin de yargılanması gündeme gelebilir.
Son dakika: Hem yalancı hem katiller! İsrail'in 'Şifa Hastanesi' yalanı çöktü; "kanıtlar" eleştiri konusu oldu