Son dakika haberleri: AK Parti Grup Toplantısı'nda konuşan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne ölüm yağdıran İsrail'e sert tepki gösteren Başkan Erdoğan, "Gazze'de tarifi imkansız acılar yaşanıyor. İsrailli yöneticiler hiç merak etmesinler. Bunların da sonu hüsran olacak." dedi.
Başkan Erdoğan: "Ey Netanyahu! Artık ecelin geliyor!" | Video
Hastaneleri, okulları kasıtlı olarak hedef alan İsrail'in bir şehri topyekun yok etmeye çalıştığını söyleyen Erdoğan, "Buradan Netanyahu'ya soruyorum; Sen de atom bombası var mı yok mu? Sıkıysa açıkla ama açıklayamaz. Artık ecelin geliyor. Ey İsrail, sende atom bombası ve nükleer bombası var. Bunları biz biliyoruz. Neye sahip olursan ol gidicisin." ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:
"GAZZE'DE TARİFİ İMKANSIZ ACILAR YAŞANIYOR"
"Aziz milletim, değerli milletvekili arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Grup Toplantımız partimiz, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum.
Bugün kuruluşunun 40. yıl dönümünüğ kutlayan KKTC'li kardeşlerimizin 15 Kasım Cumhuriyet Bayramlarını tebrik ediyorum. Zulme dur diyen kahramanlara rahmetle yad ediyor, Kıbrıs halkına selamlarımı gönderiyorum. Kıbrıs'ın yanında olmaya devam edeceğiz.
İsrail vahşetini durdurmak için imkanları seferber ettik. Gazze'de tarifi imkansız acılar yaşanıyor. Hükümet olarak bir taraftan İsrail vahşetini durdurmak için diplomasi yollarını kullanırken, bir yandan da ülkemizi güçlendirmek için uğraşıyoruz.
Her alanda geniş bir yelpazede ülkemize hizmet yolculuğumuzu kesintisiz bir şekilde sürdürdük. 28 Ekim'de Atatürk Havalimanı'nda düzenlediğimiz mitingle mazlum Gazze halkının yanında olduğumuzu bir kez daha gösterdik. Mitingge katılan sağlayan MHP Genel Başkjanı Devlet Bahçeli ile birlikte tüm genel başkanlara ve siyasilere teşekkür ediyorum.
"FİLİSTİN MİTİNGİNİ BAHANE EDEN İSTİSMARCILARA DERS VERDİK"
Ertesi gün 29 Ekim'di. Büyük bir coşkuyla kutladık. Bu şekilde Filistin mitingini bahane ederek fitne peşinde koşan istismarcılara ders verdik. Donanmamızın resmi geçit töreni çok önemli mesajlar içeriyordu. Bu tören vesilesiyle ordumuzun kabiliyetlerini görme fırsatını bulduk. TCG Anadolu'nun donanmamıza nasıl güç kattığını gördük.
Bununla yetinmedik. Yeni bir uçak gemisi inşa etmek için kolları sıvadık.
SAVUNMA SANAYİNDE TAM BAĞIMSIZLIK HEDEFİ
Gökbey 20 bin fit intifa testini sorunsuz şekilde tamamladı. Aksungur İHA 30 bin fit uçuşunu başarılı şekilde yaptı. Her alanda kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Nasıl ülkemizin bu alandaki dışa bağımlılığını yüzde 80'lerden yüzde 20'lere düşürdüysek savunma sanayii konusunda tam bağımsızlığa kavuşacağız.
Bölgemizdeki meseleler bunun ne kadar hayati olduğunu göstermiştir. Huzurlu bir şekilde yaşamak istiyorsak güçlü olmak zorundayız. Siyasetiyle, ekonomisiyle, sosyal yapısıyla askeri oalrak güçlü olmazsak bizi bu topraklarda yaşatmazlar.
"BUNLARIN DA SONU HÜSRAN OLACAK"
İsrailli yöneticiler hiç merak etmesinler. Ermenistan gibi bunların da sonu hüsran olacak.
Birlik ve beraberliğimizi güçlendirmeye ihtiyacımız var. Tek bilek olduğumuz sürece kimse sırtımızı yere getiremez. Güçlü ve modern bir ordu olmazsa olmazımızdır. İyi yetişmiş jandarma, polis teşkilatı huzurumuz demektir.
Elbette hepsinin tamamlayacısı yatırıma, istihdama dayalı sağlam ve dirençli bir ekonomidir. Diğer türlü bu topraklarda bzie nefes alma hakkı tanımayacaklarını çok iyi biliyoruz.
Bir asır önce bunu Çanakkale'de yaşadık. Zayıf düşersek bu barbarlığın çok daha kanlı ve çok daha kanlı bri şekilde tekerrür etmesine engel olamayız.
"NETANYAHU GİDİCİDİR"
Netanyahu iki tarafına bakan koymuş basın açıklaması yapıyor. Zannediyor ki o bakanlar beni kurtaracak. O bakanlar bile Netanyahu ile aynı istikamette yürümüyor. Netanyahu gidicidir. Bütün mesele dünyada haklının yanında yer alacakların duruşudur. Bu konuda maalesef beklenen gelişmeler olmuyor. ABD başta olmak üzere Batı hep birlikte hala maalesef ters yüz olarak bu duruma bakıyor.
FRANSA'YA TEPKİ: DÜRÜST OL
Fransa önce farklı açıklamalar yapıyor. Daha sonra geri vitese takıyor. Dürüst ol ya. Bir gün öyle bir gün böyle yapma. Biz istiyoruz ki; dimdik dosdoğru ama hiçbir zaman kalkıp da akşam başka sabah başka olmayın. Türkiye gibi olun ya.
"İSRAİL TERÖR DEVLETİDİR"
İsrail katliamlarına tam 40 gündür devam ediyor. Hastaneleri, okulalrı kasıtlı olarak hedef alan İsrail, bir şehri içindeki insanlarla beraber topyekun yok etme stratejisi uyguluyor. Bir devlet terörü estiriyor. İsrail bir terör devletidir.
Hamas'ı terör örgütü olarak ifade ediyorsun. Hamas, Filistin'de seçimlere girip seçim kazanan bir siyasi parti. Haklarını elinden aldınız. İsrail ve ABD birlikte aldılar. Ama hala benim ülkemde Hamas'ın siyasi bir parti olduğunu anlayamayanlar var.
NETANYAHU'YA: ATOM BOMBANIZ VAR MI YOK MU? AÇIKLAYAMAZSIN...
Savaşın da bir ahlakı vardır. Savaş hukukunun ilk kuralı ise çocuklara, kadınlara ve yaşlılara hastalara dokunmamaktır. Küvezdeki kundaktaki bebekleri katledenler, insanların suyunu, yakıtını keserek ölüme mahkum edenler... Buradan Netanyahu'ya soruyorum; Sen de atom bombası var mı yok mu? Sıkıysa açıkla ama açıklayamaz. Artık ecelin geliyor. Ey İsrail, sende atom bombası ve nükleer bombası var. Bunları biz biliyoruz. Neye sahip olursan ol gidicisin.
Karşımızda bir soykırım var. Yüzlerce binlerce avukat bunları Lahey Adalet Divanı'na, bunları kesinlikle soykırım noktasında da bütün adımları atıp gerekli olan duyuruyu yapmanın gayreti içerisinde olacağız. İsrail'in işlediği insanlık suçuna ses çıakrmayan en az o kadar suçludur.
"BMGK DAHA KENDİ ÇALIŞANINI KORUYAMIYOR"
Yüzlerce çocuk bombalar altında can veriyor. Demokrasiden dem vuranların hiçbiri ses çıkarmıyor. Uluslararası basın kuruluşları tek bir açıklama dahi yapmıyor. BMGK bırakın Gazzeli sivillerin hayatını korumayı teşkilatın kendi çalışanlarına dahi sahip çıkamıyor. İsrailli bakanlar nükleer silaha sahip olduklarını kameralar önünde itiraf ediyor.
Bu kriz sadece yurt dışında değil ülkemizde de turnusol işlevi gördü. Siyasi görüşleri farklı olsa da milletimizin ezici çoğunluğu vicdanlı, onurlu bri duruş sergiledi. İsrail'e tepki gösteren tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Tüm iletişim araçlarını kullanarak Gazze halkının sesi olan basın mensuplarını tebrik ediyoruz.
İsrail insanlık vicdanında da şimdiden mahkum olmuştur. Mazlumun yanında saf tutan tüm Filistin dostlarını saygıyla selamlıyorum. İsrail katliamlarına bu şekilde devam ederse, terör devleti olduğunu tescil ettirecektir.
Allah'ın izniyle zafer Filistinlilerin olacaktır. Bizi üzen Gazi Meclisimizin kürsüsünden söylenen sözlerdir. Bazıları işgalcilerle vatanını savunanları bir tutabiliyor. Şu hakikati göremiyorlar; meselenin doğrudan ülkemizin varlığı olduğunu anlamıyorlar.
"CHP'NİN BU KONUDA SİCİLİ KABARIK"
Bu süreçte nasıl bir duruş sergileyeceğiniz önemlidir. Mazlumla zalimi eşitlemek, zalimi aklamak demektir. Hadi CHP'yi anlıyoruz. Bunların bu konuda sicili kabarık. Böyle vicdani bir meselede; Gazzeli direnişçileri Netanyahu ile yanı kefeye koyan diğer siyasetçileri esefle kınıyorum.
Son olarak 11 Kasım Cumartesi Riyad'da düzenlenen zirvede, Gazze konusundaki duruşumuzu ve çözüm önerilerimizi kayda geçirdik. İsrail'delki yerlşeşimcilerin terörsit olarak ilan edilmesinden, Gazze'nin yeniden imarı için fon oluşturulmasından, İsrail'in nükleer silahlarının ortaya çıkarılmasına kadar birçok konuda mutabık kaldık. Biz alınan kararların tam manasıyla hayata geçirilmesi için gereken çabayı harcayacağız.
CHP'YE SERT TEPKİ: NE KADAR DEMOKRASİ DÜŞMANI VARSA SELAM ÇAKTILAR
Atatürk'ün partisi kimi zaman marjinal örgütlerin kimi zaman da kendi siyasi ikbali için her kılığa giren bukalemun tiplerin oyuncağı haline geldi. Kurultayda buna bir kez daha şahit olduk. Yenilik dediler; ancak kurultaylarında Selo'sundan Kavala'sına ne kadar demokrasi düşmanı varsa selam çaktılar.
Aktörler değişti, genel başkanlar değişti ama CHP'nin faşist kodları değişmedi.
CHP'nin genel başkanlık koltuğunda oturan gerçekten genel başkan mı emanetçi mi belli değil. Onu oraya oturtan efendilerinin bir sonraki adımı da meçhul. CHP'nin yeni genel başkanının selefi gibi çarkçı olması bizi alakadar etmez. Tüm bunlar CHP'nin iç meselesidir, iç hesaplaşmasıdır.
KILIÇDAROĞLU'NA: ORADA İNŞALLAH MUTFAĞI DA UNUTMAMIŞTIR
Bugün recmettikleri genel başkanları ofis açmış. Orada inşallah mutfağı da unutmamıştır. 5*6 ay öncesine kadar yere göğe sığdıramayanlar da bunlardan başkası değildir. Kimin kime ihanet ettiği bizim meselemiz değildir. Cumhurbaşkanı adaylarını günah keçisi ilan etmelerindeki çelişki de bizi ilgilendirmez. Bugün o koltukta oturanın çarkçı olması da bizi alakadar etmez. Orakları ile kendi aralarında açıklığa kavuşturmaları gereken hususlardır. Bize düşen o hançerleri milletimize saplamalarının önüne geçmektir. Milletimiz tercihi ile buna zaten izin vermedi. Seçimde bunu bir adım daha öteye taşıyacağız.
YEREL SEÇİM MESAJI
Benim milletim bunlardan çok çekti. İstanbullu, Ankaralı hatta İzmirli de çok çekti. Yeniden buraları sahiplerine verelim. Beceriksiz idareciler yüzünden çürüyen belediyelerimizi kurtaracağız. Hesabını vermeden bunların hiçbirine huzur yoktur. Geçtiğimiz günlerde 3 Kasım'da 21. yılımızı geride bıraktık. Şanla şerefle ülkemize hizmetle geçen 21 yılda Türkiye'yi geliştirme çabasında olduk. Milletin iradesine leke sürdürmedik asla. Savunmadan ulaştırmaya, sağlıktan eğitime, sosyal yardımlara kadar ülkemize çağ atlattık. her bir ferdimiz bunları günlük hayatında yaşıyor ve tecrübe ediyor.
31 Mart seçimlerinde İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyükşehirlerimizi gerçek sahiplerine teslim edelim.
"MİLLETİMİZE VERDİĞİMİZ SÖZLERİ YERİNE GETİRDİK"
Onca saldırıya rağmen milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirdik. Gençlere taahhüt ettiğimiz internet ve indirimli telefon sözümüzü tuttuk. Emeklilerimize 5 bin lira ödemeyi yatırdık. Aile ve gençlik fonuna dair süreç de mecliste şekillenmek üzere. 2024 yılı bütçe görüşmeleri devam ediyor.
"CHP'NİN BİREYSEL BAŞVURU KONUSUNDA SÖYLEYECEK HİÇBİR SÖZÜ YOKTUR"
CHP, bireysel başvuru hakkını içeren anayasa değişikliğinin iptali için AYM'ye başvurmuştur. CHP'nin bireysel başvuru konusunda söyleyecek hiçbir sözü yoktur.
İki yüksek yargı organı arasında ortaya çıkan içtihat farkını, 'darbe' olarak nitelemek bir başka utanmazlıktır. AYM'nin 130 bin dosya sayısına ulaşam iş yükünün altından kalkması mevcut şartlarda mümkün değildir.
KALICI ÇÖZÜM İÇİN "SİVİL ANAYASA" VURGUSU
AYM ile Yargıtay arasındaki mesele iki yüksek yargı organı arasında görüş farklılığından ibarettir. Devlet başkanı sıfatıyla bize bu tartışmada hüküm vermek değil hakem olmak düşer. Biz de sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getireceğiz.
Kişisel eleştirlerimizi baki tutarak iki yargı oranındaki içtihat farklarının kalıcı bir şekilde giderilmesi için gayret göstereceğiz.
Sorunun acil çözümü anayasal ve yasal değişikliklerin süratle yapılmasından; kalıcı çözümü yeni ve sivil anayasadan geçmektedir.
Meclis, eylem ve nümayiş yeri değil, ülkenin meselelerine çözüm üretme merciidir. Sürece katkı vermek isteyen partilerle çözüm yolu bulacağımıza inanıyorum.
"BİZ KENDİMİZDEN SORUMLUYUZ"
Seçim sandıktan önce gönüllerde kazanılır. Bunun da yolu eser, hizmet ve seçmenle bağını koparmamaktır. Biz kendimizden sorumluyuz. Kendi partimizden ve ittifakımızdan mesulüz."
İSVEÇ'İN NATO'YA KATILIMI
(İsveç'in NATO'ya katılım protokolüne ilişkin kanun teklifi) Şu anda komisyonda. İsveç ne yapıyor ne ediyor onu da takip ediyoruz."
AYM AÇIKLAMASI:
AYM Başkanıyla görüşmedim. Şu anda bireysel başvuru noktasında geçmişte bireysel başvuruyu süratle azaltacak diye adımlar atıldı. Şu anda dosya sayısı 130 bin. Demek ki beklenen netice alınamadı. Herhalde bunun üzerinde de AYM çalışacak bizimle alakalı bir iş değil. 130 bin dosyadan bahsediyoruz.