Yüksek yargıda Can Atalay krizi... Gezi davasından mahkûm olduktan sonra milletvekili seçilen ve Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) hakkında ihlal kararı verdiği TİP milletvekili avukat Şerafettin Can Atalay'ın dosyasıyla ilgili Türk hukuk tarihinde görülmemiş flaş bir gelişme yaşandı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay'a verilen 18 yıl hapis cezasını onamıştı. AYM de başvuruyu kabul ederek oy çokluğuyla 25 Ekim'de Atalay'ın "seçilme hakkı" ile "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiğine hükmetmişti. Dosya Anayasa Mahkemesi tarafından yerel mahkeme olan İstanbul 13. Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti. Mahkeme, dosyada karar verme yetkisinin Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nde olduğunu belirterek dosyayı geçtiğimiz günlerde bu daireye gönderdi. Dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesi, son noktayı koydu. SABAH'ın ulaştığı karara göre, Şerafettin Can Atalay'ın daha önceden mahkûmiyet kararını onayan Daire, önceki kararının doğru olduğunu belirterek Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararına uyulmamasına hükmetti. Kararda, Anayasa Mahkemesi'nin Atalay'ın bireysel başvurusu hakkında 25 Eylül 2023 tarihli ihlal kararında hukuki değer ve geçerlilik olmadığı belirtildi.
'AYM VESAYET MAKAMI GİBİ'
Bu bağlamda Daire, Anayasa'nın 153. maddesi kapsamında uygulanması gereken bir karar bulunmadığını, Atalay hakkında verilen mahkûmiyet kararının temyizi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucu 28 Eylül'de karar verilerek onandığı, kesinleşen karar karşısında Anayasa Mahkemesi'nin anılan kararına uyulmamasına karar verdi. Kararda ayrıca, Atalay hakkındaki mahkûmiyet hükmünün onanması ile hükümlü sıfatını kazandığı, Anayasa'ya göre milletvekilliğinin düşmesi sebeplerinden biri olarak "kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinin'' düzenlenmiş olduğu, Anayasa'nın 76. maddesinde sayılan milletvekilliği ile bağdaşmayan suçlardan kurulan mahkûmiyet hükmünün milletvekilliğini düşüreceği belirtildi. Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda inceleme yetkisinin de bulunmadığına dikkat çekilen kararda, hükümlü Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik işlemlere başlanması için kararın bir örneğinin TBMM Başkanlığı'na gönderilmesine hükmedildi. Dairenin AYM tarafından verilen ihlal kararına ilişkin incelemesinde "Ülkemizde Anayasa Mahkemesi sadece yasaları iptal ederek yasama organının alanına müdahale etmemekte, ayrıca bazen yasa koyucu gibi davranarak Anayasa'ya göre aralarında astlık üstlük ilişkisi bulunmayan yüksek mahkemeler üzerinde de süper temyiz mahkemesi olarak vesayet makamı gibi davranmaktadır" tespitinde bulunuldu. Kararda son olarak, Anayasa hükümlerini ihlal eden ve kendisine verilen yetki sınırlarını yasal olmayacak şekilde aşarak hak ihlalinin kabulü yönünde oy kullanan ilgili Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında gereğinin takdir ve ifası için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.