Eski başbakanlardan Binali Yıldırım, Anadolu Ajansının (AA) düzenlediği "Türk Haber Ajansları Medya Zirvesi: Medyada Birlik ve Gelecek Vizyonu" programında yaptığı konuşmada, gerçekleştirilen imza töreniyle Türk Haber Ajansları Birliğinin (ATNA) kurulduğunu söyledi.
İki yılı aşan çetin, zahmetli bir çalışma sonucunda bu birliğin teşkili noktasına gelindiğini dile getiren Yıldırım, şunları ifade etti:
"Esasında haberler de sahiplerine göre şekillenir. Dünyada bölgesel, küresel haber ajanslarının oluşturduğu birliktelikler var. 'Emperyal ülkeler', diğer adıyla 'sömürgeci ülkeler', eskiden sömürgeciliklerini doğrudan yapıyorlardı ve hiçbir dış etkiye de önem vermezlerdi ancak 21. yüzyılda dünyada büyük bir değişim oldu. O değişim nedir? Sanayi devrinden bilgi-iletişim devrine geçiş oldu. Bilgi-iletişim devri demek, her şeyden herkesin anında haberi olması demek. Eskiden bir haber ancak 24 saat sonra teyit edilirdi, doğrulanırdı. Gün geçmeden doğru mudur, yanlış mıdır anlaşılmazdı. Artık sosyal medya ve internet marifetiyle anlık, saniyeler içerisinde haber eskiyor, yenisi geliyor."
Artık dünyanın küresel bir kıyıya dönüştüğünü belirten Yıldırım, burada yapılması gerekenin doğru haberi en önce muhataplarına iletmek olduğunu vurguladı.
Yıldırım, "Bugün emperyal ülkelerin haber ajansları, işte Associated Press, Reuters, Deutsche Presse-Agentur, Agence France-Presse ve buna benzer yani Batılı, emperyal ülkelerin haber ajansları, haberlerini verirken o ülkelerin çıkarlarının halel görmemesine azami dikkat ederler. Uzun yıllar bizim gibi gelişmekte olan ülkeler de ne yazık ki haberleri verirken bu kaynaklara müracaat ederek verme durumunda kaldık. Elimizdeki imkanlar yeterli değildi." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin de desteğiyle Karabağ'ın işgalden kurtulduğuna dikkati çeken Yıldırım, bundan bazılarının rahatsız olduğunu söyledi.
Bu rahatsızlığın İsrail'in Gazze'ye saldırılarında değerlendirildiğine işaret eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu rahatsızlığı olanlar, İsrail'in Gazze saldırısında fırsatı değerlendirmeye kalktılar. Ne dediler? 'Azerbaycan, İsrail'in yanında.' yalanını ortaya attılar. Biz, bu söylemin arkasındaki maksadın ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Karabağ'da karın ağrısı olanlar, bu olayı hazmedemeyenler, Can Azerbaycan'ı başka bir yerde konumlandırma gayreti içinde olur. Biz çok iyi biliyoruz ki bağımsız, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin konusunda Türkiye ile Azerbaycan arasında zerre kadar fark yoktur."
"İSRAİL, ZAMAN ZAMAN BOCALIYOR, DAHA DA BOCALAMAYA DEVAM EDECEK"
Yıldırım, İsrail'in Gazze'ye saldırılarını ve yaşanan çatışmayı sahada takip eden basın mensuplarına değinerek, "Bakın, 7 Ekim'den beri sahadan tüm gerçekliğiyle yalın bir şekilde dünya kamuoyuna hizmet eden Türk haber ajanslarıdır, Türk muhabirleridir, Türk medyasıdır. Hayatını riske atma pahasına hem ülkemizi hem Türk dünyasını hem de dünyayı yalan habere karşı bilgilendirmek için yoğun bir gayret gösteriyorlar. Onun için İsrail, zaman zaman bocalıyor, daha da bocalamaya devam edecek." değerlendirmesinde bulundu.
Savaşın da bir hukukunun olduğunu belirten Yıldırım, şunları söyledi:
"Siz savaşta bebekleri, savunmasız insanları, kadınları, çocukları öldüremezsiniz. Hedef ayrımı yapmaksızın bombaları yağdıramazsınız. Gün gelir bunun hesabı sorulur ve nitekim bütün bu yayınlar, gelecek hukuki davalar için birer delil niteliği teşkil etmektedir. Bunu da kim yapacak? Bunu da emperyal veya sömürgeci ülkelerin kontrolünde olmayan basın ve medya kuruluşları, Türk medyası, Türk devletleri medyası yapacak. Bu birlik onun için çok önemli."
Yıldırım, birliğin kurulmasında emeği geçen başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'a, AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz ile birliğe ortak olan Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan haber ajanslarının yetkililerine teşekkür etti.
"TÜRKİYE OLARAK BİZ HER ZAMAN HAKTAN, HUKUKTAN, ADALETTEN YANA OLDUK"
Sovyetlerin dağılmasından sonra dünyanın düzeninin bozulduğunu belirten Yıldırım, böylece iki kutuplu dünyanın oluştuğunu dile getirdi.
Yıldırım, tek kutuplu dünya hevesiyle okyanus ötesinin kendisini "emperyal ülke" ilan ettiğini anlatarak, şunları söyledi:
"Fakat görüldü ki onun da dünyanın değişen dengelerini idare etme kabiliyeti yok. Eğer olsaydı dünyanın süper gücü, İsrail'in güdümüne kayıtsız şartsız girmezdi. Bugün orada icraat yapan, savaş suçu işleyen masumları gözünü kırpmadan yok eden İsrail değildir, onun arkasındaki süper güçtür, sözüm ona gelişmiş Batı ülkeleridir. Dolayısıyla sorumluluğu sadece İsrail'in üzerine atmak kolaycılık olur. Elbette ki yıllar gelecek bunun hesabını özgür dünya bir gün soracaktır. Türkiye olarak biz her zaman haktan, hukuktan, adaletten yana olduk. Bundan böyle de aynı tutumumuzu devam ettireceğiz."
Türkiye'de sosyal medya üzerinden işlenen suçlara yönelik mücadelede ve farkındalık oluşturmada ciddi bir çalışma olduğunun altını çizen Yıldırım, sosyal medyanın "sorumsuz bir medya" olmadığını vurguladı.
Yıldırım, gerçek hayatta ne suçsa sanal alemde de aynı şeyin suç olduğuna işaret ederek, "Sanal dünya yalan dünyası değildir. Onun için bu mücadeleyi hep beraber yapacağız. Amacımız doğruları en hızlı şekilde insanlara ulaştırmak, sömürgeci ülkelerin olayları perdelemesinin önüne geçmek. Bu anlamda Anadolu Ajansımızın öncülük ettiği bu girişim, bu teşebbüs elbette ki çok önemli." şeklinde konuştu.