İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin su ve kanalizasyon şirketi İZSU, vatandaşları tedirgin eden gelişme sonrası açıklama yaparak olayın 'plankton patlaması' adı verilen doğal bir olay sonucu meydana geldiğini öne sürdü. Körfezdeki renk değişimini deniz suyu sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesine bağlayan İZSU: "Doğal süreçlerini tamamlayıp yok olacaklar. İnsan ve deniz canlılarının sağlığını etkileyecek olumsuz bir durum yok." İfadelerine yer verdi.
Ardından körfezi temizlemek için bu güne kadar yaptıkları yatırımları sıraladı. İZSU'nun açıklamasına DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojileri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Doktor Doğan Yaşar'dan yanıt geldi. Prof. Doktor Yaşar: "Kirlilik olmasa plankton patlaması olmaz. Körfez, son 20 yılın en kirli dönemini yaşıyor. Sayın başkana Güzelbahçe'de değil Karşıyaka Konak sahillerinde denize gir derken bunu kastetmiştik. İç körfezde kirlilik hat safhada" dedi.
AÇIKLAMA KİRLİLİĞİ ANLATIYOR
İZSU'nun yaptığı açıklamanın esasında körfezdeki kirliliği anlattığını belirten Prof. Doktor Doğan Yaşar: "Hava son dört, beş gündür çok ısındı. Zaten kirlilik çok fazla olduğu için plankton patlaması derdiğimiz olay yaşandı." Plankton patlamasının deniz suyundaki oksijen miktarının düşmesine bağlı olarak gerçekleştiğini belirten Prof. Doktor Yaşar: "Deniz suyunda her birimde ortalama 1 milyon civarında organizma yaşar. Kirlilikle birlikte deniz suyunun sıcaklığı da artınca bunların sayısı litrede 2 milyonlar seviyesine çıkar. Ortamdaki oksijen yetmez ve organizmalar ölür. Sonuç olarak deniz suyunda bugün yaşadığımız renk değişimi gerçekleşir. Plankton patlamalarının çeşitli türleri var. Zehirlisi olursa balıklara da oksijen kalmaz ve toplu balık ölümleri yaşanır" diye konuştu.
SOYER'İN AÇIKLAMALARI GERÇEĞİ YANSITMIYOR
Tunç Soyer'in 'Körfezi temizledik, kokmuyor" şeklindeki açıklamalarını hatırlatan Yaşar: "Körfezde yapılan hiçbir şey yok. Körfez her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Büyük Kanal Projesi devreye alındığında 2005 yılına kadar yapılan testler körfezin iyileştiğini gösteriyordu. Ama daha sonra Kocaoğlu'nun gelmesi ile birlikte körfezdeki iyileşme tekrar geriye doğru gitti. 20 yıl öncesinde 700 milyon dolar para harcayarak büyük kanal projesini devreye soktuk. Bugüne kadar harcanan para 1 milyar doları bulmuştur. Biz bu parayı niye verdik? O zamanda bu koku vardı, şimdi de var. Biz bu parayı neden verdik? Körfezin yeniden canlanması, eski günlerine geri dönüp tekrar denize girilebilecek hale gelmesi için verdik. Ama değişen hiçbir şey yok. 2012'den sonra özellikle dere yataklarının betonlanmasından sonra kirlilik giderek arttı. O zaman uyardım. Yapmayın, suyun toprakla ilişkisini kesmeyin, daha fazla kokar dedim ama dinlemediler. Pis kokunun en büyük nedenlerinden biri de budur. Maalesef Büyükşehir Belediyesi bilime uymuyor, bilimle pek ilgileri yok." Dedi.
İZMİRLİ BU AÇIKLAMALARA KANMAZ
Tunç Soyer'in danışmanları tarafından yanlış yönlendirildiğini iddia eden Prof. Doktor Yaşar: "Büyükşehir'in arşivlerinde bizim yazdığımız körfez kirliliğine ilişkin onlarca rapor var. Açın okuyun. Ama açıp okumuyorlar. Danışmanların başkanı 'böyle demeç olmaz' diye uyarması lazım. Söylenenlerin bilimsel altlığı yok. Dünkü olay denizin maksimum düzeyde kirli olduğunun bir göstergesi. Kirlilikte bunun üzeri yok. Geçtiğimiz mayıs ayında körfezde toplu balık ölümleri oldu. Sırf seçimi propagandası için bu tür açıklamalar yapılıyor. İzmirli buna kanmaz, kanmıyor da zaten. Sosyal medyada dünyanın eleştirisi vardı." Dedi.
KİRLİLİK OLMASA PLANKTON PATLAMASI DA OLMAZ
İZSU'nun açıklamasının bilimsel olarak doğru olduğunu belirten Yaşar: "Bu açıklamanın Türkçesi körfez kirli demektir. Çünkü kirlilik olmasa orada plankton patlaması olmaz. Eğer ortamda kirlilik yaratan bir durum yoksa deniz suyunun sıcaklığı artsa bile sorun çıkmaz. Ama hala ortama ciddi anlamda kirlilik girdiği için bunlar yaşanıyor."