Skandal olay, 2019-2020 arasında '@HOHMUSTESARI' 'Sayın Müsteşar' rumuzunu kullanan Twitter kullanıcısının Samsun'da görevli Savcı Özcan Muhammed Gündüz olduğunun belirlenmesiyle çıkmıştı. Araştırma da, bu hesapta aralarında bakanların da olduğu devlet yetkililerine ve AK Partililere küfürler edilince başlatılmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan suç duyurusunun ardından açılan soruşturmada, savcının küfür ve hakaretlerine maruz kalan isimler arasında çok sayıda bakan ve partili yer aldı.
2016'DA HESABI AÇTI
Twitter adresinin 'hohmustesari@ gmail.com' mail adresi üzerinden Ağustos 2016'da açıldığı saptandı. Hesabın kurtarma bilgilerinde verilen telefon numarası da Samsun Cumhuriyet Savcısı Özcan Muhammed Gündüz'e ait çıktı. 2006'da Ankara Hukuk Fakültesi'nden mezun olan ve bir kamu kurumunda avukatken, 2018 yılı HSK kararnamesi ile Samsun Cumhuriyet Savcısı olarak atandığı öğrenilen Gündüz'le ilgili soruşturma, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yetkisizlik kararıyla 30 Aralık 2020'de Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) 2. Dairesi tarafından Cumhuriyet Savcısı Gündüz, yaptığı paylaşımların mesleğin şeref, onur ve memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte olduğu belirtilerek ihraç edildi.
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında "Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" ve "iftira" suçundan 2 yıldan 6 yıl 4 aya kadar ceza istemiyle dava açılan Gündüz, "hakaret" suçundan ceza aldı.
MAAŞINI FARKIYLA İSTEDİ
Eski Cumhuriyet Savcısı Gündüz, ihraç edilmesinin ardından Danıştay'a dava açtı. Trol savcı, HSK'yı şikâyet ettiği dilekçesinde, ihraç kararının iptalini isterken, karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının enflasyon farkıyla birlikte ödenmesini, özlük haklarının iadesini istedi. Hesabın kullanıcısı olmadığını, aynı fiilleri işlemiş olan diğer yargı mensuplarına daha alt cezalar verildiği, bu nedenle eşitlik ilkesine aykırı davranıldığını öne sürdü.
HSK, karşı savunmasında Özcan'a isnat edilen suçla ilgili lehine ve aleyhine olabilecek tüm delillerin toplandığı, hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde suçun ortaya konulduğu, sürecin gerektirdiği tüm işlemlerin yasanın öngördüğü biçimde uygulandığı ve Özcan'ın mağduriyetine sebep olacak herhangi bir hukuka aykırılığın olmadığını belirtti.