1923'te, Cumhuriyet ilan edildiğinde Türkiye, Kurtuluş Savaşı'ndan yeni çıkmış bir ülkeydi. Okul sıralarında olması gereken çocuklar cephelerde vatan savunmasındaydı. Kalem tutması gereken eller bir ülkenin bağımsızlık mücadelesinde top tüfek taşımıştı. Savaşlarda olan kayıplar nedeniyle ülkede doktor, mühendisin yanı sıra öğretmen de yok denecek kadar azdı. Yalnızca yükseköğretim mezunu kişi bakımından değil, eğitim kurumları bakımından da tablo oldukça vahimdi.
336 BİN ÖĞRENCİ İLKOKULA GİDİYORDU
Eğitimin her kademesinde okullaşma oranı çok düşüktü. 1923'te okur sayısı nüfusun yüzde 7-8'i kadardı. Bunda kadınların oranı yüzde 1'in altındaydı. 1923-24 eğitim öğretim yılında ülkede ilkokul sayısı 4 bin 770, bu okullardaki öğrenci sayısı 336 bindi. Bu sayının yalnızca 63 bini kız öğrencilerden oluşuyordu. Aynı yıllarda ortaokul sayısı 72, bunların toplam öğrencisi ise 10 bin kadardı. Ülkede yalnızca 23 lise vardı. Buradaki öğrenci sayısı bin 241'di. Yine aynı yıllarda ülkede İstanbul Darülfünunu olarak bilinen yalnızca bir tane üniversite vardı. Burada da topu topu 2 bin 88 öğrenci eğitim görüyordu.
İLK DÖNÜŞÜM EĞİTİMDE
Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte her kurumuyla yeni bir mücadeleye başlayan Türkiye Cumhuriyeti ilk dönüşümlerinden birin eğitim alanında yaşadı. İlk 10 yılda eğitimde adeta bir atılım yaşandı. Öğrenci sayısında rekor artış oldu. 1923- 1938 yılları arasında ortaöğretimde yüzde 1500'e, liselerdeki öğrenci sayısında ise yüzde 2 binden fazla artış yaşandı. 100 yıl önce yalnızca 23 lisesi ve bir üniversitesi olan Türkiye Cumhuriyeti bugün eğitimin her alanında Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından örnek gösterilen bir ülke oldu. Bir asır önce yüzde 7'lerde olan okur yazar oranı bugün yüzde 99'lara ulaştı. Okul öncesinden üniversiteye kadar Türkiye'de 20 milyondan fazla öğrenci artık okul sıralarında. Üniversite sayısı ise 206 oldu. 7 milyondan fazla öğrenci de bu üniversitelerde öğrenim görüyor.
SON 20 YILDA ATAK
Öte yandan Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki bu atak 90'ların sonunda bazı çağ dışı ve anti demokratik uygulamalar nedeniyle sekteye uğradı. Okul öncesi ve ortaöğretimde okullaşma oranları yüzde 50'nin altındayken başörtüsü yasakları, imam hatip ve meslek liselerindeki kat sayı uygulamaları eğitimde fırsat eşitliğine engel olmuştu. Türkiye 2002'den itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde son 20 yılda yaşanan gecikmeleri büyük oranda telafi etti.
KIZ ÇOCUKLARI OKULLU OLDU
Son 20 yılda eğitimde yapılan reformlar okullaşma oranlarında da yansıdı. Eğitim çağındaki nüfusun yüzde 95'inden fazlası eğitime dahil oldu. 2000 yılında kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 39 iken 2023'te bu oran yüzde 95'e yükseldi. 2022-2023 eğitim öğretim yılının istatistiklerine göre 20 milyona yakın öğrenci eğitim alıyor.