"Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden rahat yaşamak isteyen toplumlar önce onurlarını, sonra özgürlüklerini, daha sonra bağımsızlık ve geleceklerini kaybeder." diyor Gazi Mustafa Kemal Atatürk. O'nun mücadeleci ruhu ve zorluklar karşısında asla pes etmeyen kararlı duruşu, özellikle Cumhuriyet'in ilk kuşağının hayatında ateşleyici bir güç oldu.
İŞARET FİŞEĞİNİ YAKTI
Zor şartlar altında Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmayı başaran Gazi Mustafa Kemal, ülke adına kişisel olarak çeşitli sektörlerde bir dizi girişimi başlattı. 1923'te Türkiye İş Bankası'nın kurulmasını öncülük etti, 1925'te Türk Hava Kurumu'nu kurdu ve 1933'te Türk Hava Yolları'nın kurulmasını destekledi. Bilimsel ve teknolojik yeniliklerin değerini de anlayan Atatürk, 1926'da Türkiye'de ilk patent kanununu çıkardı. Kendisi de sürece dahil oldu ve 13 patent aldı.
SOYADINI ATATÜRK'TEN ALDI
Cumhuriyetin en büyük atılımı şüphesiz ki demiryolları alanında gerçekleşti. Demiryollarının yaygınlaşması için büyük mücadele veren isimlerin başında Nuri Demirağ yer alıyor. Demiryolları inşaatlarında müteahhit olarak görev yapan Nuri Bey'e, soy ismini bizzat Atatürk verdi. Demiryollarından sonra en büyük hizmeti Türk havacılık sektöründedir. Yerli uçağın seri üretimi ilk kez Nuri Demirağ Uçak Fabrikası tarafından yapılmıştır. Ancak yaşanan bir kaza neticesinde verilen uçak siparişleri iptal edildi ve fabrika kapatıldı. Tüm bunlara rağmen Nuri Demirağ girişimci ruhu ile dönemin sembol isimleri arasına ismini yazdırdı.
SAVUNMA SANAYİSİNİN MİHENK TAŞI
Kurtuluş savaşında kullanılan silahların ve cephanelerin tamamının yabancı menşeili olması, Türkiye'yi bu alanda acil tedbirler almaya mecbur bıraktı. Savunma sanayini geliştirmek için yürütülen projeler çerçevesinde, Türkiye'nin ilk savunma sanayi firması Şakir Zümre tarafından kuruldu. Cumhuriyetin ilk girişimcilerinden olan Zümre, açtığı bomba fabrikasında; denizaltı, uçak ve karasal mühimmat üretimi yaptı. İstiklal Savaşı'nda da kullanılan malzemeler nedeniyle Zümre'ye İstiklal Madalyası verilirken Zümre'nin fabrikasında üretilen malzemeler Yunanistan, Bulgaristan, Polonya gibi ülkelere de ihraç edildi.
67 YIL CENAZE NAMAZI KILINDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2017 yılında gündeme taşıdığı bir ismi herkes çok merak etmişti. O isim, tarihin gizli sayfalarında kalmıştı. Nuri Killigil, milli mücadelede görev almış azimli bir asker, hem de bir silah fabrikatörü. Türkiye'nin ilk modern silah fabrikasını kuran Killigil, çeşitli metal eşyaların yanı sıra silah, tapa ve mermi üretmeye başladı. Ardından Türkiye'nin ilk özel savunma şirketini kurdu. Kısıtlı imkanlara rağmen ürettiği silah ve mühimmatı, yurt dışına ihraç etti. Dünya silah lobisinin birtakım hamleleriyle Nuri Killigil'in silah üretimi engellenmeye başladı. 2 Mart 1949'da sahibi olduğu fabrikada sabotaj olduğu düşünülen büyük bir patlama meydana geldi ve aralarında Nuri Killigil'in de bulunduğu 27 kişi bu patlamada hayatını kaybetti. Yapılan tüm aramalara rağmen Nuri Paşa'nın naaşı bulunamadı. Killigil'in cenaze namazı, Edirnekapı Şehitliği'nde bulunan mezarında ölümünden tam 67 yıl sonra kılındı.
İSTİKLAL MADALYALI KAHRAMAN
Türk havacılığının mimarlarından Vecihi Hürkuş, Türkiye'nin ilk baş tayyarecisiydi. Türk havacılık tarihinde, cephede uçak düşüren ilk savaş pilotuydu aynı zamanda. Hürkuş, Yeşilköy'deki Tayyare Mektebi'nde eğitim aldı. İlk uçağını Kurtuluş Savaşı'nın hemen ardından yaptı. İzmir'de Yunan uçaklarından kalan malzemeleri kullandı. Tasarladığı uçağa Vecihi K-VI adını verdi. Ancak o dönem ülkede havacılıkla ilgili bir onay mekanizması olmadığı için uçuş izni alamadı. Hürkuş, çok sayıda pilot yetiştirdi, sivil uçakla yaptığı yurt turlarıyla havacılığı sevdirdi. Tüm bunları not defterlerine gün gün kaydetti. Baş tayyareci Vecihi Hürkuş, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden üç defa takdirname aldı. Aynı zamanda kırmızı şeritli İstiklal Madalyası sahibiydi.