Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 8'inci Aile Şûrası'nda konuştu. İsrail'in Gazze'de yaptığı katliama ilişkin mesajlar veren Erdoğan özetle şunları söyledi:
ACIMASIZ BİR KATLİAM: İsrail yönetimi, Filistinli kardeşlerimize yönelik acımasız bir katliam gerçekleştiriyor. Katolik camiasına Papa vasıtasıyla seslendim. Camiler, kiliseler, okullar, pazar yerleri, hatta hastaneler İsrail güçleri tarafından bombalanıyor. İsrail'in Gazze ve Ramallah'a yönelik saldırıları neticesinde, çoğu çocuk ve kadın 6 binin üzerinde kardeşimiz şehit oldu. Etrafı tamamen kuşatılmış 360 kilometrekarelik dar bir alanda yaşama tutunma mücadelesi veren 2.3 milyon insanın tepesine 12 bin tondan fazla bomba yağdırıldı. Amerika orada, Avrupa bütün imkânlarıyla orada. Tek tek gelip ziyarette bulunuyorlar. 600 bin Gazzeli yerlerinden edildi. Şu anda BM ekipleri her an orayı terk etmeyi planlıyorlar.
DAHA NE KADAR İNSANIN ÖLMESİ LAZIM?: Gazze'ye yönelik saldırılar, kendini savunma sınırını çoktan aşmış, açık bir zulme, mezalime, katliama ve barbarlığa dönüşmüştür. İşin üzücü yanı, medeni geçinen gayri medenilerin bu vahşeti sadece seyretmesidir. Avrupa Birliği Komisyonu, 'Henüz ateşkes çağrısı yapamayız' diyor. Daha ne kadar insanın ölmesi lazım, daha ne kadar çocuğun ölmesi lazım? Sizin hesabınız ne? Neye göre yapıyorsunuz bunu? Bunu bir açıklayın bilelim, ateşkes ne zaman yapılır ne zaman yapılmaz. Siz siyaset yapıyorsanız biz de siyaset yapıyoruz. 40 yıldır siyasetin içindeyim. Hiçbir zaman bu tür vahşetlere sesiz kalmadık ve kalamayız.
AKAN MÜSLÜMAN KANI ONUN İÇİN: Batılı ülkeler, İsrail yönetimini aklıselime davet etmek yerine, saldırılara koşulsuz destek veriyor. Lafa gelince insan hak ve hürriyetleri konusunda ahkâm kesenler, Gazzeli mazlumların hayat hakkını tam 19 gündür yok sayıyor. Ne oldu İnsan Hakları Beyannamesi? Siz bu beyannameye hiç bakmıyor musunuz? Orada neler yazıyor bakmıyor musunuz? İşlerine gelirse açıp bakarlar. İşlerine gelmediği için bakmazlar. Akan kan Müslüman kanı da onun için.
BUNUN ADI İKİYÜZLÜLÜK: Yardım gemisi göndermek varken, uçak gemisi, savaş gemisi göndererek hangi lobilere hizmet ettiklerini açıkça ortaya koyuyorlar. Sizi daha iyi tanıdık. Daha iyi de tanıyacağız. Bunun adı ikiyüzlülüktür, riyakârlıktır, ateşe benzin dökmektir. Avrupa Birliği Komisyonu'nun ateşkes çağrısı yapabilmesi için daha kaç çocuk ölmeli? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin harekete geçmesi için daha kaç ton bombanın Gazze'ye düşmesi gerekir? Batılı kuruluşların katliama 'dur' demeleri için daha ne kadar kadın, sivil, yaşlı hayatını kaybetmeli? Uluslararası basın organlarının gerçekleri yazması, söylemesi, anlatması için daha kaç tane meslektaşları bombaların hedefi olmalı? Bölgemizi, yangın yerine çeviren bu krizi sona erdirmek için daha ne kadar beklenmeli?
SÜKÛT ETMEMİZİ BEKLEMEYİN: Tıpkı 500 sene önce, İsrail sana sesleniyorum; engizisyondan kaçan Musevilere âlicenaplık gösterdiğimiz gibi, unutmayın açın tarih kitaplarınıza bakın. Bunu biz yaptık. Gazze krizinde bizim yegâne pusulamız vicdandır, merhamettir, insanı insan yapan kadim değerlerin ihyasıdır. Bizim için Gazzeli, Filistinli, Suriyeli çocuklarla İsrail'deki çocuklar arasında hiçbir fark yok. Çocuk, tüm kimliklerden, tanımlardan öte öncelikle çocuktur. Çocuklar öldürülürken sessiz kalmanın utancını kimse bize yaşatamaz. Gözlerimizin önünde bir mezalime imza atılırken kimse bizden sükût etmemizi bekleyemez.
YARDIM GEMİSİ: Hazırlıklarını yürüttüğümüz sivil yardım gemimizi de şartlar olgunlaşınca inşallah bölgeye yönlendireceğiz. Gemimiz hazır, yeter ki oradan müsaade edilsin. Yaraların süratle sarılması ve insani trajedinin önlenmesi noktasında ne yapmak gerekiyorsa, Türkiye olarak elimizi taşın altına koymaktan asla imtina etmeyeceğiz.
GÜÇLÜ MİLLET, GÜÇLÜ AİLELERDEN OLUŞUR
'Aile Türk toplumunun temelidir' diyen Anayasamız, devletin aileyi koruma noktasında sorumluluklarını da ifade etmiştir. Temeli sağlam olmayan toplumlar ayakta kalamaz. Aile toplumun çelik çekirdeği, özü, nüvesi, güç kaynağıdır. Aile ve Gençlik Bankası'nın kuruluşunu yakında gerçekleştiriyoruz. Meclis'imizin onayını aldıktan sonra projeyi ilk etapta deprem bölgesinde hayata geçireceğiz. Böylece 6 Şubat'ta asrın felaketini yaşamış ve hemen her şeyini kaybetmiş gençlerimizin yuva kurmalarına yardımcı olacağız.
CİNSİYETSİZLEŞTİRME DAYATMASINA BOYUN EĞMEYİZ
Aileyi hedef alan en büyük tehdit; küresel güç odaklarının teşvik ettiği 'cinsiyetsizleştirme' politikalarıdır. Uluslararası kimi şirketlerin, örgütlerin, markaların ve kurumların da destek verdiği sapkın akımların hedefinde bizatihi aile kurumu vardır. Bir avuç azgın azınlığın, milyarlarca insanı esir almaya çalıştığı küresel bir zorbalıkla karşı karşıyayız. Türkiye ve Türk milleti 'küresel cinsiyetsizleştirme' dayatmalarına kesinlikle boyun eğmeyecek, evlatlarımızı bu sapkınların eline bırakmayacağız. Aile yapımızın dinamitlenmesine izin vermeyeceğiz. Cumhur İttifakı'nda LGBT diye bir anlayış yoktur. Varsın LGBT illet ittifakının malzemesi olsun, tepe tepe kullansınlar. Ama bizde bu yok, Niye? Aile kutsal bir yapı ve bu kutlu yapıyı biz lekeleyemeyiz.
PAPA İLE GAZZE GÖRÜŞMESİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katolik Hıristiyanların ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Fransuva ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmalar ve bölgede giderek ağırlaşan insan hakları ihlalleri ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye yönelik hiçbir kutsal metinde yeri olmayan saldırılarının katliam boyutuna ulaştığını, uluslararası toplumun yaşananları görmezden gelmesinin insanlık adına utanç verici olduğunu, tüm devletlerin bu insanlık dramına karşı ses yükseltmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca üç semavi dinin kutsal mekânlarını barındıran bölgede, kalıcı barışın ancak 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin Devleti'nin kurulması ile mümkün olacağını söyledi. ANKARA