Siyonist İsrail rejiminin okulda, camide, çarşıda sivilleri katlettiği saldırılar her geçen gün yoğunlaşarak artıyor. 17 Ekim'de El Ehli Baptist Hastanesi'ni vurarak aralarında çocukların da olduğu 471 sivili katleden İsrail, Gazze'deki vuracağını duyurduğu 20 hastanenin de boşaltılmasını istemişti. Katliamlarına "Hamas, hastaneleri Hamas karargâh olarak kullanıyor" diye kılıf uyduran İsrail'in tehditleri, bölgede görev yapan Gazzeli doktorları canlar kurtarma çabasından vazgeçiremiyor. O doktorlardan biri olan Gazze Şifa Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Başkanı Muhammed Habeb, SABAH'a konuştu:
İsrail hastaneyi boşaltmamızı istedi. Şifa Hastanesi, Gazze'nin en büyük hastanesi. Bizim şu an hastanemizde 750 yaralı var. "Biz bu çocukları ve yaralıları nereye göndereceğiz? Vuracaksınız vurun" dedik. Her yarım dakikada bir yaralı geliyor hastanemize. Buna hiçbir hastanenin kapasitesi dayanamaz. 550 yatak kapasitesi var. Koridorlarda tedavi ediyoruz. Evi barkı olmayanlar da bizde kalıyoruz. Yaklaşık 40 bin kişi var hastane sahasında. Kampüsümüz 40 bin kişiye ev sahipliği yapıyor. Hastaneyi boşaltmayı düşünmüyoruz. Ya burada kalırız ya da hastalarımızla birlikte ölürüz. Başka çare yok.
Hastanelerin boşaltılması bir facia olur. On bini aşkın yaralının yüzde 70'i çocuklar. Bazıları ailelerini kaybetmiş vaziyette. Gazze'de her ay 4 bin bebek doğuyor. Hastanemizde bakıma muhtaç yeni doğmuş bebekler var. İlaçlar bitmek üzere, elektriği mazottan karşılaşıyoruz. Fakat onlar da bitiyor. Çarşamba gününe kadar enerji kaynakları girmezse çocuklar ölecek. Sadece onlar değil, ağır yaralananlar, entübe edilen hastalar da ölecek.
YENİ DOĞANLAR İÇİN TEK UMUT GÜNEŞ ENERJİSİ
Şifa Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Fadia Malhis: Yeni doğan bebekler için
gerekli ilaçlar bitti. Yeni doğan yoğun
bakımdaki bölümümüzde akaryakıt bittiği
için tüm teknik cihazlar güneş
enerjisiyle çalışıyor. 40 bebek var.
Bazı bebeklerimizin aileleri yok.
Güneş çıkmazsa yani güneşten
de enerji alamazsak bu
çocuklar ölecek. Akaryakıt
lazım. Durumları çok kritik.
Tüm cihazlar alarm
veriyor. Şimdilik
güneş levhalarıyla
çalışıyorlar.
ZİYARETE GELDİĞİ TÜRKİYE'DEN GAZZE'YE GERİ DÖNEMEDİ
İsrail'in saldırısı sonrası sınır kapılarının kapalı olması nedeniyle Gazze'ye dönemediği için Şanlıurfa Eyyübiye'de tanıdıklarının yanında kalan Rezeq Abukmeil Zakia: Hayatım boyunca Gazze'den çıkmadım,
Türkiye'de tanıdıklarım vardı, onlar
beni çağırdılar ve Türkiye'ye geldim. Şimdi
geri dönemiyorum. Çocuklarımı arıyorum, ulaşamıyorum.
İnternetleri yok, yakınlarımdan interneti
olan varsa onlarla iletişime geçiyorum. Bir
oğlumu, kardeşlerimi ve 10'un üzerinde yakınımı
kaybettiğimi öğrendim. 12 çocuğumdan ve bazı
akrabalarımdansa hâlâ haber yok. Hastaneyi
vurdukları zaman benim yüreğim parçalandı.
Ne yapacağımı şaşırdım. Keşke
orada olsaydım, hiçbir şey yapamazsam
da çoluk çocuğumun
ve akrabalarımın
yanında
olurdum.
KALPLERİMİZ BASTIĞIMIZ YERDEN DAHA GÜÇLÜ
(Muhammed Habeb)
İSRAIL büyük bir katliam gerçekleştiriyor. Savaş hukuku çiğneniyor. Gazze'ye yapılan soykırım. Bu bir savaş değil. Evler boşaltılmadan bombardımana tabi tutuluyor. Her dört dakikada bir şehit oluyor. Biz ölümden korkmuyoruz. Vatanımızda kalacağız. Kaçmayacağız da. Bizi soranlara diyoruz ki, 'moralimiz çok yüksek'. Gerçekten de öyle. Başımız dik. Bizler vatanımızı savunuyoruz. Bizi korkutamayacaklar, kaçıramayacaklar. Ve başımız dik. Kalplerimizde korku yok. Kalplerimiz bastığımız yerden daha güçlü.
ANNE, BABA, 7 KARDEŞ VE 4 AKRABALARINI KAYBETTİLER HAMZA İLE DİMA'NIN BÜYÜK ACISI
Gazze'de ailelere yönelik sistematik saldırılarını sürdüren İsrail önceki gece de Filistinli Allamdani ailesinin evini yerle bir etti. Saldırıdan ailenin 16 yaşındaki kızı Dima ve 18 yaşındaki ağabeyi Hamza ile biri kız biri erkek iki küçük kardeşleri yaralı olarak kurtuldu. Allamdani ailesinden anne, baba, 7 çocuk ve 4 akraba saldırıda hayatını kaybetti.
SEDYE YERİNE BATTANİYE, AMBULANS YERİNE KAMYON
Gazze'de kelimenin tam anlamıyla bir insanlık dramı yaşanıyor. Yürek acıtan manzaraların en çok görüldüğü yer ise hastane önleri. İsrail saldırılarında yaralananlar ambulans ve sedye yetersizliğinden Şifa Hastanesi'ne yakınları tarafından kamyon kasalarında ve battaniyelerle taşınarak getiriliyor.
KTÜ ÖĞRENCİSİ FİLİSTİNLİ DİNA: ARKADAŞLARIMDAN HABER YOK
TRABZON'DAKI Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde öğrenim gören Filistinli doktora öğrencisi Dina Aqra: Gazze'deki arkadaşlarımdan haber alamıyorum. Hayatta olup olmadıklarını bilmiyorum. Bombaların atıldığı bölgelerde yaşıyorlar. İçimiz paramparça oluyor, yanıyoruz, çok üzülüyoruz. Özgür ÖZDEMİR/SABAH