Son dakika haberleri: Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar:
"Türk tarihinde kopukluk ve kesinti hiç olmamıştır. Kurulan her Türk devleti bir öncekinin temelleri üzerinde yükselmiş ve çağına mühür vurmuştur. Türkiye Cumhuriyeti, ağaç kavuğundan çıkmamış, telkin ve tembihle kurulmamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti olağanüstü şartlarda olağanüstü azim ve dirayetin rehberliğinde tarih sahnesindeki yerini almıştır.
Pek çok cephede mücadele eden Türk milleti, Cumhuriyet ile birlikte düştüğü yerden ayağa kalkmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk de ilk cumhurbaşkanı seçildi. Şerefli görevine hemen başladı.
Batan bir geminin iskelesine çıkıp kurtuluşun sahillerine nasıl çıkılacağını aşama aşama formüle etmişlerdir.
Türkiye Cumhuriyeti ile Osmanlı İmparatorluğu arasına çomak sokmak, duvar örmek, bariyer dikmek için fırsat kollayanlar içimize yuvalanmış gavur tortularıdır. Biz bu tortuları yeni yüzyılın sunduğu imkanlar dahilinde birer birer söküp atacağız.
"CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ'NDEN DÖNÜŞ OLMAYACAKTIR"
Cumhuriyet devletin şekil ve biçimi olduğu kadar uygulanan siyasi rejimin de adıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile rejimin değiştiğini iddia edenler müfteriler korosudur.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yönetim hayatımızdaki boşluk dolmuş, kalıcı bir reform yapılmıştır. Nasıl ki Cumhuriyet'ten dönüş yoksa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden de dönüş olmayacaktır. Millet kararını vermiştir. Demokrasiyi ağzından düşürmeyenlerin milletimizin tercihine tahammülsüzlük göstermesi maskeli despotluktur.
"POLİTİK DİNAMİKLER DEĞİŞİRSE COĞRAFYAYI KAYBEDERSİNİZ"
Hakimiyet-i milliye kayıtsız şartsız milletindir. Nice yüzyıllara tam bağımsız şekilde ulaşmak niyazımızdır. Cumhuriyet'in 100. yıldönümü hayırlı uğurlu olsun diyorum. Şehitlerimize, milli mücadelenin tüm neferlerine Allah'tan rahmet diliyorum. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayıp yaşatılacaktır. Yaşasın Türk Milleti yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.
Her coğrafyanın zorunlu bir politikası vardır. Politik dinamikler değişirse coğrafyayı kaybedersiniz. Kısır çekişmeler devlet yönetimine yön vermez.
Bilinmelidir ki Misak-i Milli ihlal edilemez bir egemenlik beyanıdır ve zaman aşımına tabii değildir. Mili varlığımızı savunmak, Anadolu topraklarına saplanıp kalınarak yapılamaz.
"KUDÜS GÜVENDE DEĞİLSE ANKARA GÜVENDE OLAMAZ"
Kudüs, Gazze, Halep, soydaşlarımız ve din kardeşlerimiz güvende değilse, altını çizerek belirtiyorum ki; Ankara'nın güvenliğinden hiçbir akıl ve bvicdan sahibi bahsedemeyecektir.
Bugün Gazze'de yaşananlar insanlık suçudur. Devrede olmazsak, siyasi ve diplomatik temaslarımızı askeri caydırıcılıkla desteklemezsek, günü geldiğinde Gazze'deki durumların bir benzerine Anadolu'da da mahkum olmamız kaçınılmazdır. Gazze'yi koruma misyonunu üstlenmek bize ecdadımızın mirasıdır.
"YOLA REVAN OLMAZSAM NAMERDİM"
Bazıları şahsıma yönelik önden siz buyrun diye alaycı bir kampanyaya alet oldular. Devletim istesin milletim destek versin şayet Gazze'deki çocuklara kol kanat germek için yola revan olmazsam namerdim.
"GAZZE'Yİ KORUMA VE KOLLAMA MİSYONU TÜRK MİLLETİNİN ÜZERİNDEDİR"
Mazlumların ahı yüreklerimizi yakıyor. Zulmün karşısında tarafsızlık namussuzluktur. Biz çok şükür namussuz değiliz, kardeşlerimizin tarafıyız. 24 saat dolmuştur. Türkiye Cumhuriyeti, garantörlük mekanizmasını kurmak adına her türlü mücadeleye hazırlıklı olmalıdır.
BM Genel Sekreteri Refah Sınır Kapısı'nda boy göstermekten başka bir şey yapamamıştır. Gazze için Kahire Barış Zirvesi'nden sonuç çıkmanmıştır. O halde Gazze'yi koruma ve kollama misyonu Türk milletinin üzerindedir. Ya kalıcı barış ortamı sağlanarak iki devletli çözüm için masaya otururlar ya da Türkiye Cumhuriyeti her ihtimali dikkate alarak tepkisini en üst düzeyde en seri ve sert şekilde gösterir.
Gazze'ye gitmek gerekirse de şafak sökmeden her yerde olmasını iyi biliriz. Çocuklar ölmesin, bebekler ölmesin, zalimler ve caniler kahrolsun."