Ankara 35. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanıklar Salim Faruk Kızılırmak, Gülsün Ağacık, Mustafa Cengiz Çakar, Seyfullah Turan ve Tülin Köksal ile avukatları katıldı. Mahkemede savunmasını yapan sanık Salim Faruk Kızılırmak, müşteki İnce'ye ait görüntüleri WhatsApp hesabına kimin yolladığını ve bahse konu görüntüyü paylaşıp paylaşmadığını da hatırlamadığını söyledi. Sahte cinsel içerikli görüntüleri 'Gezginler canlandı' isimli WhatsApp grubundan yaydığı iddiasını reddeden Kızılırmak, cezaevindeyken avukatının videonun Muharrem İnce'ye ait olmadığını söylediğini aktardı. Kızılırmak, "Sahte olan banka dekontlarını ben üretmedim. Herhangi bir bilgim yoktur. Paylaşım içeriğindeki yorum benim oluşturduğum yorum değildir. Başkasının yorumunu kopyalamış olabilirim. Bir önceki Cumhurbaşkanı seçiminde Muharrem İnce'ye oy verdim. Cezaevindeyken kalp krizi geçirdim tahliye olduktan sonra annemin de hasta olduğunu öğrendim ve ona bakmakla yükümlü olduğumdan dolayı imza atma adli kontrol tedbirimin kaldırılmasını talep ediyorum" dedi.
'TANINMIŞ KİŞİLER PAYLAŞINCA GERÇEK OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORSUNUZ'
Sanık Gülsün Ağacık savunmasında hiçbir siyasi parti ve kuruluşa üye olmadığını söyleyerek, "Ben Atatürkçüyüm, İnce'nin ithamları beni çok üzdü. Kendisini engelledim. Dekont olayının sahte olup olmadığını bilmiyorum. Söz konusu paylaşım sosyal medyada binlerce kez paylaşıldı. Sosyal medyanın bir gücü var. Tanınmış kişilerde paylaşınca olayın gerçek olduğunu düşünüyorsunuz. Bilerek kasti olarak hiçbir şey yapmadım. Diğer sanıklarla ilk kez nezarethanede tanıştık. Zaten sonrasında söz konusu paylaşımın yanlış olduğunu anlayınca sildim. Ben bile isteye kimseye zarar verecek biri değilim. Beraatimi isterim" diye konuştu. Sanık Mustafa Cengiz Çakar ise, suç işleme kastının olmadığını, sahte içeriklerle aldatılarak mağdur edildiğini ifade etti.
'KİŞİSEL VERİ NİTELİĞİNDE BİLGİLER DEĞİL'
Sanık Seyfullah Turan, "Bir belgenin sahte olup olmadığını grafoloji uzmanı incelemesi gerekmektedir. Düşünceme göre Muharrem İnce siyasi kararına ya da dengelere göre cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmiştir. Paylaşımda mağdurların sadece isimleri geçmektedir bunlar kişisel veri niteliğinde bilgiler değildir" dedi. Sanık Tülin Köksal da bahse konu dekontun sahte olup olmadığını bilmediğini, evrakı kendisinin hazırlamasının mümkün olmadığını söyleyerek gazetecilik refleksiyle paylaşımda bulunduğunu kaydetti. Avukat beyanın ardından ara kararını açıklayan mahkeme, savunmaları alınan sanıklar hakkında devam eden adli kontrol tedbirlerinin ayrı ayrı kaldırılmasına karar vererek mevcut hallerinin devamına hükmetti.