Tüm dünya, tüm insanlık dün akşam adeta sözlerin tükendiği bir noktaya geldi. Gündüz bahçesine sığınan çocukların görüldüğü Gazze Şeridi'ndeki El-Ehli Baptist Hastanesi, İsrail tarafından bombalandı, yüzlerce sivil hayatını kaybetti.
Korkunç saldırıların ardından servis edilen görüntüler İsrail'in bölgede uyguladığı soykırımı bir kez daha gözler önüne serdi. İlk tepki Başkan Recep Tayyip Erdoğan'dan geldi. Erdoğan saldırının hemen ardından sosyal medya hesabından açıklama yaparak, tüm insanlığı harekete geçmeye davet etti. Erdoğan şu mesajı paylaştı:
İçerisinde kadınların, çocukların, masum sivillerin olduğu bir hastaneyi vurmak, İsrail'in en temel insani değerlerden yoksun saldırılarının son örneğidir. Gazze'de yaşanan ve tarihte benzeri olmayan bu vahşeti durdurmak için tüm insanlığı harekete geçmeye davet ediyorum.
İsrail'in vurduğu hastanede çekilen görüntüler, katliamın boyutunu gözler önüne serdi | Video
Dün akşam korkunç saldırının yaşandığı dakikalarda Sabah.com.tr'ye Gazze'deki dramı anlatan Filistinli akademisyen Muhammed Heiji, "Bu savaş İsrail'in gerçek hedefini gösteriyor. İsrail'in hedefi Hamas değil tüm Filistin" dedi. İşte Gazzeli Muhammed'in tüm dünyaya mektup olarak nitelendirilebilecek o açıklamaları:
İŞTE BOMBARDIMAN ALTINDAKİ GAZZE'DE BİR GÜN
3 gün önce eşim ve çocuklarımı, güneye kız kardeşimin yanına gönderdim. Annem ve babam yaşlı olduğu için onlarla birlikte burada kalmak zorundayım. Onları buradan tahliye edemiyorum. İsrail hiçbir zaman bizi evimizden tahliye edemez. Biz evimizi terk etmiyoruz. Eşimi ve çocuklarımı güneye gönderdim ama aklım hem onlarda hem de burada.
Filistinli bir kişi feryat etti: "Biz ölüyoruz, bu katliam değil, bu soykırım" | Video
"ÖLÜMDEN KORKMUYORUZ"
Ölümden korkmuyoruz. Ama sevdiğimiz insanları kaybetmek istemiyoruz, bu yüzden onları merak ediyoruz. Sokağımızda iki aile kaldık. Sabah kalkıyoruz. Onlarla selamlaşıyoruz. Önce su ve benzin aramaya başlıyoruz. Su getirebilmek kuyulardan su çekebilmek için jeneratör çalıştırmak zorundayız bunun için de benzin arıyoruz. Hayatımızı böyle idame ettirmeye çalışıyoruz. Savaş bitsin, yeter! Haberleri gelişmeleri kolay kolay takip edemiyoruz. Sevdiklerimizin sesini kolay kolay duyamıyoruz.
Onlara ulaştığımızda ilk sorumuz ne oldu, son haber ne, hayatta mısınız, savaş bitecek mi gibi sorular oluyor. Günler çok zor geçiyor, bomba seslerini sürekli duyuyoruz. Ancak kim öldü, kim hayatta kaldı bilemiyoruz. Kim ne duyduysa birbirine haber vermeye çalışıyor. Saat başı aileme ulaşmaya çalışıyorum. Telefonlarımızın genel olarak şarjı yok, elektrik yok çünkü. Her Filistinli bunları yaşıyor şu an. Evlerini terk edip gidenlerden bahsetmiyorum. Yaklaşık 1 milyon insan güneye gitti. Ancak onlar terk etmek için gitmedi. Daha az hasar almak için gittiler. Güneye gidenlerden de şehit düşenler oldu. Az önce evdeyken bana uyarı geldi. Komşularımızın evini vuracaklar diye bir uyarı geldi. Bu yüzden evden çıktım. Yani 1 kilometreye yakın mesafede başka bir arkadaşımın evine sığındım. İnşallah Allah korusun ölmezsek yarın sabah evime geri döneceğim.
"DOKTORLAR HASTANEDE ÇALIŞIRKEN ŞEHİT DÜŞEN AİLELERİNİ GÖRÜYORLAR"
Saat başı eşime ve çocuklarıma ulaşmaya çalışıyorum. Onlar haberlere daha kolay ulaşıyor. Onlara haberleri soruyoruz. Biz Gazze'deyiz ama burada olan biteni onlardan öğreniyoruz. Nereler vuruldu, kaç şehit var, arkadaşlarımdan şehit düşenler var. Eşim çocuk doktoru ve hastanedeki arkadaşlarından şehit düşen doktorlar oldu. Sizinle konuşmadan biraz önce doktor arkadaşıma ulaştım. Hastaneden çıkamıyorlar, orada kalıyorlar. Onlar Gazze'nin güneyinde yaşıyorlar.
Ailesini Refah Sınır Kapısı'nda tahliye etti. Şifa Hastanesi'nde çalışıyor, günlerdir hastaneden çıkmadan mesai yapıyor. Şifa Hastanesi'nde çok zor koşullar mevcut. Doktorlar hastanede çalışırken tüm ailesini şehit veren doktorlar var. Bu çok zor bir durum. Uçaklar sürekli havada, sesleri her zaman duyuyoruz. Bombalar her an düşüyor. Gece olduğu için pencereye yaklaşamıyorum. Günlerimiz böyle korkuyla, endişeyle, merakla geçiyor. Ölümden korkmuyoruz, sevdiklerimizi kaybetmekten korkuyoruz. Her Filistinli böyle düşünür.
"ÇOCUĞUMU TABURCU EDECEĞİM DİYE GİTTİM HASTANE BOMBALANMIŞ"
Çocuğunu sabah hastanede ziyaret eden baba anlattı: Doktor bana senin oğlun iyileşiyor, akşam tam toparlar taburcu ederiz dedi. Aksam hastaneye geri döndüğümde, ne oglum, ne doktor ne de hastaneyi bulamadım.
"SÜRECİ TÜRKİYE YÖNETSİN İSTİYORUZ"
Her Filistinlinin hayali şehit olmaktır. Doğmak, büyümek, yaşamak, evlenmek ama sonunda şehit olmaktır hayalimiz. Türkiye, her Filistinli için ikinci bir vatan gibi. Türkiye'den beklentimiz çok fazla. Türkiye'ye inanıyoruz. Bölgedeki çözüm sürecini Türkiye'nin yönetmesi bizim için çok hayırlı olacak. Arap ülkelerine ya da Avrupa'ya, ABD'ye güvenmiyoruz. Süreci Türkiye'nin yönetmesini bekliyoruz.
"GÖNLÜMÜZ YARALI, KALDIRAMIYORUZ"
Maalesef az önce bir hastanemiz vuruldu. Orası hem hastane olarak hizmet veriyordu hem de evlerinden kaçan sivil vatandaşlar oraya sığınmışlardı. Bu hastane kilise yönetiminde olan bir hastane ve 120 yıldır bölgedeydi. Bu hastanede yaklaşık 500 şehidimiz var. Hastane vurmak bir savaş suçu. Üstelik bu hastane İngiliz Kilisesi tarafından yönetilen bir hastane. Hastane vuruluyor ama kimseden bir ses duymuyoruz. Bu İsrail'in ilk savaş suçu değil. İsrail sivilleri güvende tutması gerekiyor. Uluslararası kanunlara göre sivillerin güvende olması lazım. Her yeri vuruyorlar. Bilinen bir hedefi yok İsrail'in bunun için her yeri vuruyorlar, delice vuruyorlar. Filistin halkı bugüne kadar böyle bir yıkım görmedi. Can kaybı çok, üzülüyoruz. Her yerde yara var. Gönlümüz de yaralı, kaldıramıyoruz bu durumu. Türkiye özgürlüğüne kolay kolay kavuşmadı. Kurtuluş Savaşı'nda kahramanlık destanı yazdı, şehit verdi. Biz de şehit vererek özgürlüğümüze kavuşacağız.
"HASTALAR ANESTEZİ YAPILMADAN AMELİYAT EDİLİYOR"
Şifa Hastanesinin müdürü bir açıklama yaptı. Hastanede hastalar anestezi edilmeden ameliyat ediliyor, sokaklarda koridorlarda ameliyat ediyorlar.
"İSRAİL KORKAK BİR MİLLET"
İsrail'in güvenlik sistemini kırdık, tekrar inşaa edemeyecekler. 7 Ekim öncesi ve sonrası çok farklı olacak. İsrail, kırılan güvenlik sistemini kolay kolay inşaa edemeyecek. Direniş hareketimize teknolojik direnişi de ekledik. İsrail korkak bir millet. Bu savaşta İsrail'in gercek hedefini keşfedebiliriz. Hamas değil tüm Filistin varlığını yok etmek onların hedefi.
"ALLAH'TAN SONRA TÜRK BAYRAĞI EVİMİ KORUYOR"
Türkiye benim ikinci vatanım. Evimde iki tane Türk Bayrağı var. Türkiye'deyken arkadaşlarım hediye etmişti. Bayraklardan birini evimin salonuna, diğerini evimizin girişine astık. Tüm Filistinliler olarak Türkiye'ye inanıyoruz. Allah'tan sonra Türk bayrağının da evimizi koruduğuna inanıyorum.
"NEDEN KORKUYORSUNUZ?"
İslam ülkelerinin bir karar vermesini istiyoruz. Kudüs ve Gazze Filistin'in mi İsrail'in mi olacak? Bunun kararını versinler. Biz tek başımıza direniyoruz. İslam ülkeleri arkamızda mı? Bize destek veriyorlar mı? Gazze'ye yardım ve destek vermek için İsrail'den izin mi bekliyorsunuz? Bölgede tek egemen güç İsrail mi? Bunun kararını versin İslam ülkeleri. Onların kişiliği yok mu? Yardım bekliyoruz, destek bekliyoruz, tıbbi ekiplerini istiyoruz, dualarını da istiyoruz. Harekete geçsinler. Hamas'ın esir tuttuğu Fransız vatandaşları için Fransa açıklama yapıyor. İsrail, Gazze'ye yardım eden ülkeleri vuracak diye korkuyorsunuz. Bu yüzden yardım göndermediler. Gazze'ye yardım etmiyorlar, Refah Sınır Kapısı'nda yardımlar bekliyor. İsrail onları vuracak diye korkuyorlar. İsrail'in gözünde biz suçluyuz ama suçumuz ne? Buradaki çaresiz insanlara yardım götürmek suç mu, yataksız hastaneye hastalar için yatak göndermek suç mu? İlaçsız olana ilaç göndermek suç mu? Neden korkuyorsunuz? Bence yeniden kendinize bir sorun bunu?
"İLK HAREKETE GEÇEN LİDER ERDOĞAN İLK MİLLET TÜRK MİLLETİ"
İlk harekete geçen lider Recep Tayyip Erdoğan'dır. İlk millet de Türk milletidir. İlk ülke Türkiye olacak. Buna inanıyoruz. Türkiye, yaramıza merhem oluyor. Kardeşlerini kaybeden bir arkadaşımda kalıyorum şu an. Çok yaralıyız bu yaraları anlatamıyoruz ama siz bizi anlıyorsunuz.
İSRAİL TÜM DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE GAZZE'YE ÖLÜM YAĞDIRIYOR
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları 12. gününe girdi. Ağır bombardıman altındaki Gazze'den tüm dünyaya servis edilen görüntüler dehşete düşürüyor. Hayatını kaybeden sivillerin büyük bir bölümünün kadın ve çocuk olmasına tepki yağıyor. Özellikle ABD'nin desteğini arkasına alan İsrail tüm eleştirilere aldırmadan saldırmaya devam ediyor.
7 Ekim tarihinde Hamas'ın silahlı kanadı El Kassam Tugayları'nın başlattığı Aksa Tufanı sonrası ağır bombardımana başlayan ve 12 gündür saldırılarını sürdüren İsrail bölgeyi adeta kan gölüne çevirdi. Çok sayıda Filistinlinin yerinden olduğu savaşta özellikle çocuklar ve kadınlar katlediliyor.
Uzun yıllardır bir açıkhava hapishanesi olan Gazze ağır bombardıman altında. İsrail ordu sözcüsü tarafından gelen son açıklama Gazze Şeridi'ndeki akan kanın durmayacağını ortaya koydu. Savaşın bir sonraki aşamasına hazırlanıyoruz ifadelerini kullanan sözcü, "Kara operasyonu olabilir" dedi.
Bebek, çocuk, kadın demeden hiçbir insani ayrım yapmadan katliamını sürdüren İsrail, sivillerin gitmesini istediği güneydeki Han Yunus ve diğer bölgeleri de bombalamaya devam ediyor.
AA'NIN SICAK BÖLGEYLE İLGİLİ 12. GÜN BİLANÇOSU ŞÖYLE:
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 299'u asker 1400 İsraillinin öldüğü, 3 bin 968 İsraillinin yaralandı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 3 bin kişinin öldüğünü, 12 bin 500 kişinin yaralandığını duyurdu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 61 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 1250 kişinin yaralandığı belirtildi.
İsrail'in saldırılarında ayrıca 13 gazeteci yaşamını yitirdi.