MİT tırları davasında hapis cezasına çarptırılan ve İçişleri Bakanlığı terör arananlar listesinde gri kategoride yer alan Can Dündar'a Anayasa Mahkemesi'nden kötü haber. Dündar, Sabah Gazetesinde yer alan "Ankara'daki villasını FETÖ aracılığıyla fahiş fiyata sattı" haberleri nedeniyle kişilik haklarının zedelendiği iddiasıyla mahkemeye başvurdu. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar verdi. Dündar'ın istinaf başvurusu da reddedildi. Kararın temyizi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi kararı onadı. Dündar, son olarak Anayasa Mahkemesi'nin yolunu tuttu. Dündar, başvuru dilekçesinde şeref ve itibarın korunması hakkının ihlal edildiğini iddia etti.
Başvuruyu değerlendiren Anayasa Mahkemesi, "Somut olaydan bir süre önce MİT tırları durdurulmuş ve söz konusu olay üzerine soruşturmalar başlatılmıştır. Diğer yandan gerek başvurucunun genel yayın yönetmeni olduğu gazetede gerekse de diğer medya organlarında söz konusu olaya ilişkin birçok haber yapılmış ve tırların durdurulması kamuda büyük yankı uyandırmıştır. Başvurucunun haber üzerine de hakkında soruşturma başlatılmış, başvurucu tutuklanmış ve akabinde yargılanmıştır. Başvurucu hakkında yürütülen ceza davası devam etmektedir. Başvuru konusu haberlerde de başvurucunun FETÖ/PDY ile yakın ilişki içinde olduğu ve Ankara'da bulunan villasını örgüt ile bağlantılı kişilere fahiş fiyatla sattığı şeklinde bir dizi iddialar öne sürülmüştür. Üstelik bu bilgilerin adli kaynaklardan ve başvurucunun yargılandığı dosyadaki bilgi ve belgelerden elde edildiği belirtilmiştir. O hâlde anılan haberde yer alan başvurucu hakkındaki ifadelerin olgusal bir temele dayandığı görülmektedir" ifadelerine yer verdi.
AYM CAN DÜNDAR BAŞVURUSUNU REDDETTİ
Yüksek Mahkeme, söz konusu iddiaların açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi. Anayasa Mahkemesi kararında Sabah Gazetesinde 18-20-21-25-29 Şubat 2016 tarihlerinde yayımlanan haberlere de yer verildi.
18 Şubat 2016 tarihinde Sabah Gazetesinde yayımlanan haber şöyle:
"Can Dündar'ın Ankara'daki villasını, MIT TIR'larını durduran Tümgeneral C.'nin avukatının ortağına fahiş fiyata sattığı ortaya çıktı. Rayiç bedelle aradaki farkı, FETÖ'nün Dündar'a 'ihanet manşeti'nin bedeli olarak ödediği iddia edildi. Cumhuriyet gazetesinin MİT TIR'ları ile ilgili ihanet manşetinin perde arkasını araştıran savcılık, Can Dündar ile MİT TIR'larını durduran Tümgeneral H.C'nin avukatı S.A.'nın 5 milyon liralık ev satışını tespit etti. Söz konusu sitede villalar 2 milyon TL'ye satılırken Dündar bu haberlerden sonra evini 1.5 milyon dolara satışa çıkarmıştı."
25 Şubat 2016 tarihinde "Can Dündar'a 3.5 milyon TL elden verildi" başlığıyla yayımlanan haber ise şöyle:
Can Dündar'ın iki yıldır alıcı bulamadığı Ankara'daki lüks villasını nasıl sattığının sırrı çözüldü. Cumhuriyet'in MİT TIR'ları manşetinin bedeli olarak Dündar'a 3.5 milyon TL elden verildi. Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın 2 yıldır satılamayan villasının, Cumhuriyet'in MİT TIR'ları ile ilgili ihanet manşetinin ardından TIR'ları durduran Tümgeneral Hamza Celepoğlu'nun avukatının ortağına aniden satılmasıyla ilgili soruşturmada MASAK ilginç bulgulara ulaştı. Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan'ın talimatıyla çalışma yapan MASAK'ın tespitlerine göre; şüpheli avukatlar Bekir Mustafa Yılmaz, Atilla Tarık Çilekçi ve Sönmez Ahi arasında para trafiği bulunuyor. Avukatların banka hareketleri incelendiğinde ise yüklü miktarlı para giriş çıkışları tespit edildi. Hareketlerde alıcı ya da göndericisi belli olmayan işlemler yer aldı. Şüphelilerin FETÖ ile irtibatlı şahıs ya da şirketlerle de para transferleri belirlendi. Dündar'ın evinin satıldığı günlerde, özel bir bankanın Kavaklıdere Şubesi'ndeki hesaba yüklü tutarda EFT yapıldı. Ancak EFT'nin alıcısı belli değildi. Savcılığın tespitlerine göre, Can Dündar, Eylül 2013'te evini 1 milyon 500 milyon dolara satışa çıkardı. Yani, yaklaşık 4 milyon 500 bin Türk Lirası'na... Villa yaklaşık 2 yıl satılamadı. MİT TIR'ları ile ilgili 29 Mayıs 2015 tarihli ihanet manşeti yayımlandıktan sonra Dündar'ın villası ile ilgili her şey hızlandı. 18 Haziran 2015'te Can Dündar eşi Dilek'e satış için vekalet verdi, 25 Haziran'da da satış gerçekleşti. Dündar'ın 2 yıl önce 4 milyon 500 bin lira istediği evi resmi kayıtlara göre 2015'te 1 milyon 500 bin liraya sattı. Dündar'ın 3 milyon lira düşük bedelle satması şüpheli bulundu. Adli kaynakların elindeki tespitlere göre, 5 milyon liralık satıştan kalan 3.5 milyon TL para Dündar'a kurye ile elden ödendi. Bu ödemede de Cumhuriyet'in 29 Mayıs 2015'teki MİT TIR'ları manşeti etkili oldu.
DÜNDAR'IN VİLLASINI ALDIK
Şüpheli avukat Sönmez Ahi'nin Paralel Yapı ile ilgisi olmadığını iddia etse de bacanağı olan Atilla Tarık Çilekçi'ye FETÖ içinde kod ismi olduğu belirtilen "Ömer" diye hitap etmesi de teknik takibe takıldı. Ahi, Dündar'ın villasının alınması ile de ilgisinin olmadığını iddia etti. Ancak, bu yalanı da teknik takibe takıldı. Ceren adlı bir kadınla telefon görüşmesi yaparken "Can Dündar'ın villasını aldık, büroyu oraya taşıdık" ifadesini kullanan Ahi'nin "Paralel Yapı'nın Ankara abisi olduğu" iddiasını ise kabul etmedi. Operasyonda gözaltı alınan avukatların FETÖ irtibatlarına ilişkin tespitler yapan savcılık, Sönmez Ahi ve Bekir Mustafa Yılmaz'ın Paralel Yapı'nın yurt dışındaki kuruluşlarına para transferi yapan kişilerle birlikte Türkiye'den ayrıldığını belirlendi. Hatta havalimanlarından bu kişilerle hemen hemen aynı dakikalarda giriş çıkış yaptıkları belirlendi.
4 MİLYON LİRALIK KREDİ
Villadaki satış oyununun Cumhuriyet gazetesinin TIR manşeti ile ilintili olduğu ve satışı FETÖ'nün gerçekleştirdiği iddialarını araştıran başsavcılık ve MASAK, Dündar'ın 2013'te 18 bin lira maaşı varken, İş Bankası'nın Ankara Kavaklıdere Şubesi'nden aldığı 4 milyon liralık krediyi mercek altına aldı. Dündar'a, bu miktardaki kredinin nasıl kullandırıldığı araştırılıyor. Kredi ile Dündar'ın, İstanbul Üsküdar'da bir yer almak istediği iddia ediliyor.