Muammer- Hacer Alacacı çiftinin biricik kızı Sultan Tuğçe Alacacı, ilköğretim sıralarından itibaren eğitim öğretimdeki başarısıyla dikkat çekti. Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi'ni kazandı. 2010'da buradan mezun olup Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girmeyi başardı. Hukuk alanında kendini iyi derecede yetiştiren Tuğçe, fakülteyi bitirerek Şişli'deki bir hukuk ofisinde çalışmaya başladı. Anadili gibi yazıp okuduğu İngilizce makaleler de kaleme alan genç avukat, hayatını mühendis Efe Ersan ile birleştirdi.
İstanbul Barosu'na kayıtlı genç avukat, farklı ülkelerin barolarında çalışma yetkisini sağlayacak hukuk programına katılmak üzere eşiyle birlikte 3 yıl önce Kanada'ya yerleşti. Toronto Metropolitan Üniversitesi ve Toronto Üniversitesi'ndeki eğitimlerini başarıyla tamamladı. Bir yanda bebeğini kucağına alacak olmanın heyecanını, bir yandan da eğitimini bitirmenin gururunu yaşayan Tuğçe, 3 ay önce mezuniyetini bir fotoğrafla paylaştı ve altına da "Toronto Üniversitesi'nde başlayan, deneysel eğitimleri tamamlarken avukatlık ve avukatlık sınavlarını geçmeyle devam eden 2 yıllık bir yolculuktu. Bilbo heyecanıyla bu maceraya çıktım ama yol boyunca birçok kez Frodo gibi hissettim, yalan söyleyemem.
Yine de bu zorlu ve ödüllendirici yolculukta ailemden, arkadaşlarımdan ve akıl hocalarımdan sarsılmaz destek aldığım için şanslıydım, bu yüzden onlara çok teşekkür ederim" diye yazdı. Genç avukat, 27 Eylül'de Aslan Efe adını verdikleri bebeğini normal doğumla dünyaya getirdi. Doğumun ardından taburcu edilen Tuğçe Ersan, fenalaşınca hastaneye götürüldü. Ancak iddialara göre doktorlar ilgilenmedi ve genç anneye evine gönderdi. 3 gün sonra 29 Eylül'de ateşi yükselen ve durumu kötüleşen Tuğçe yoğun bakıma alındı. Kısa süre sonra da hayatını kaybetti. Enfeksiyon kaptığı iddia edilen Sultan Tuğçe Alacacı Ersan'ın ani ölümü ailesinde büyük yıkıma neden oldu. Kızlarının doğumu için 1 ay önce Kanada'ya giden emekli öğretmen Hacer Alacacı ile eşi Muammer Alacacı büyük acı yaşadı. Tuğçe'nin cenazesi 30 Eylül Cumartesi gecesi Kanada'dan İstanbul'a getirildi. Pazar günü ise memleketi Denizli'nin Çal ilçesinde gözyaşları arasında toprağa verildi. Geride minik yavrusu kalan Sultan Ersan'ın ailesi, kızlarının ölümünde ihmal olduğunu belirterek her türlü hukuk savaşını vereceklerini bildirdi. Bir aile yakını, "21. yüzyılda Kanada gibi bir ülkede böyle bir ölüm olması çok üzücü. Hastaneye ve doktora karşı dava açaacağız. İddialı bir kızdı. Azimliydi, çalışkandı, bitirdiği program çok zordu. İngilizce ve hukuku bileceksin, konuya hâkim olacaksın. Çok üzgünüz" dedi.
'TUĞÇE İÇİN BU SATIRLARI YAZMAK ÇOK ZOR'
Tuğçe Ersan'ın ardından Bilkent Üniversitesi, Sakıp Sabancı Lisesi Mezunları Derneği taziye mesajı yayımladı. Yıllarca birlikte mesai harcadıkları biricik çalışma arkadaşlarını kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan Hergüner Hukuk Bürosu, "6 yıl boyunca Tuğçe ile yakın bir şekilde çalışan bizler için çok üzücü ve yıkcı bir haber bu. Tuğçe için bu satırları yazmak çok zor" ifadelerine yer verdi. Aynı hukuk bürosundan Avukat Ufuk Yalçın, SABAH'a yaptığı açıklamada, "Görüp görebileceğiniz en naif, en dikkatli, en çalışkan insanlardan biriydi. Vefatına inanmakta güçlük çekiyoruz. Böyle pırıl pırıl, çalışkan bir insanı kaybetmek çok acı" dedi.