Son dakika haberleri: Başkan Recep Tayyip Erdoğan, yeni yasama yılı açılışı dolayısıyla Meclis'e geldi. TBMM Başkanvekili Celal Adan tarafından resmi törenle karşılanan Başkan Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Tören Birliği kıtasını selamladıktan sonra TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile Genel Kurul salonuna geçti.
TBMM'de yeni dönem! Başkan Erdoğan: "Görevimiz yeni ve sivil anayasa" | Video
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Genel Kurulu 28. Dönem 2. Yasama Yılı açılış töreninde önemli açıklamalarda bulundu.
Başkan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları...
Aziz milletim, sayın başkan, değerli milletvekilleri sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.
TBMM'nin 8. Dönem 2. Yasama Yılı'nın özellikle ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde iradelerini sandığa özgürce yansıtarak demokrasimizin gücüne güç katan vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. 28. dönem milletvekillerimizi bir kez daha tebrik ediyorum. TBMM'nin ilk başkanı, milli iradenin ilk kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle anıyorum. Hangi unvanla olursa olsun Türkiye'nin büyümesi, güçlenmesi için emek veren herkese teşekkür ediyorum.
Vatan topraklarının müdafaası, devletimizin bekası uğrunda can veren şehitlerimizi yad ediyorum. Rabbim tüm şehitlerimizin mekanlarını cennet eylesin.
"TÜRKİYE YÜZYILI'NA YAKIŞIR FİKRİ ESERLER BEKLİYORUZ..."
Bu çatı altında ülkemize milletimize hizmet verecek tüm milletvekillerimize başarılar diliyorum.
Sizlerden milli ülkümüz olan Türkiye Yüzyılı'na yakışır fikri eserler bekliyoruz. Milli hazinemizin en büyük mirası burasıdır, bu yüce kurumdur.
İlki milli mücadele, ikincisi 15 Temmuz olmak üzere iki kez gazilik payesiyle şereflenmiş olan TBMM, tüm parlamentolar içerisinde özel bir kurum olduğunu düşünüyorum.
Değerli milletvekilleri, maziden atiye kurduğumuz köprüyü ne kadar sağlam tutarsak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirmemiz de o kadar güçlü olacaktır.
Meclisimiz ve milletimizle omuz omuza vererek hep birlikte yazdığımız 15 Temmuz destanı bir dönüm noktasıdır. Şimdi önümüzde yeni bir görev ve yeni bir fırsat var. Bu da ülkemizi yeni ve sivil bir anayasaya kavuşturmaktır. 'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir' yazısının hakkını ancak bu şekilde verebiliriz. Yamalı bohçaya dönen mecvut anayasa Türkiye'yi taşıyamaz.
YENİ VE SİVİL ANAYASA VURGUSU
Anayasanın başarısı her siyasi partinin her toplumsal kesimin her bireyin kendini içinde bulacağı ve benim diyerek sahipleneceği kapsayıcı bir metin olmasıyla orantılıdır. Devletin ve milletin ortak geçmişini ve geleceğini kuşatmayan anayasa ülkeye fayda getirmez. Cumhurbaşkanı olarak şahsım ve Cumhur İttfakı olarak tüm partileri tüm milletvekilleri tüm toplumsal kesimleri bu konuda sözü ve teklifi olan herkesi yapıcı bir anlayışla yeni anayasa çaprımıza katılmaya davet ediyoruz.
Milli, yerli ve sivil bir anayasa isteyen herkes bu çağrının muhattabıdır. Yeterki Türkiye Yüzyılı'na uygun bir şekilde uzlaşmaya açık bir şekilde yaklaşabilelim. Bunu başardığımzıda diğer tüm konuların üstesinden geleceğimizden şüphe duymuyorum. Türkiye, böyle bir anayasayı hak ediyor. Türkiye, toplumun gerisinde kalan değil, önünü açan, aydınlatan ufkunu açan bir anayasayı hak ediyor. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını yeni anayasayla taçlandıralım...
DEPREM KONUTLARININ İNŞAASI SÜRÜYOR...
Toplumlar, sadece ortak zaferlerle değil ortak acılarla da yoğrularak millet olur devlet olur. Türkiye 6 Şubat'ta böyle bir ortak acıyla güne uyandı. Ülkemizin 11 şehrindeki 14 milyon insanı etkileyen 50 binin üzerinde can kaybına 850 bin bağımsız birimin kullanılamaz hale gelmesine yol açan bu deprem yakın tarihimizin en büyük felaketlerinden biridir. Önce arama kurtarma, sonra acil yardım ve barınma hizmeti sağlayabilen başka bir devlet yoktur. Milletimizin gösterdiği dayanışma, asırlar boyunca tüm insanlığa örnek gösterilecektir.
Şehirlerimizin yeniden inşa çalışmaları devam ediyor. Yerinde dönüşüm için başvuranların sayısı 212 bini geçti. Yakında inşası tamamlanan deprem konutlarının hak sahiplerine teslimine başlıyoruz.
"SON TERÖRİST BERTARAF EDİLENE KADAR MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"
Ülkemize 40 yıldır çok ağır insanı ve ekonomik bedeller ödeten terör örgütü meselesi sınırlarımız içerisinde çözdük .Sınırlarımız dışndaki varlığını da ortadan kaldırarak ülkemiz için bir tehdit kaynağı olmaktan çıkartmak istiyoruz. Bu çerçevede son yıllarda elde ettiğimiz siyasi ve askeri başarıları yeni kazanımlarla daha da ileriye taşımak için hazırlıklarımızı yapıyoruz. İçeride ve dışarıda son terörist bertaraf edilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.
Terör örgütünün siyaseti yönlendirmesine ülkemizin kutlu yürüyüşünü engellemesine izin vermeyeceğiz. Bu sabah iki caninin etkisiz hale getirildiği eylem, terör örgütünün son çırpınışıdır. Vatandaşın huzuruna ve güvenliğine kast eden alçaklar, emellerine ulaşamamıştır asla da ulaşamayacaktır. Olaya müdahale esnasında hafif yaralanan polislerimize Allah'tan acil şifalar diliyor, Ankaralı kardeşlerimize geçmiş olsun temennilerimi iletiyorum.
Açık ve net konuşuyorum, bu ülkede bir daha asla FETÖ yeniden dirilemeyeceği gibi, benzer örgütlerin de yeni ihanetler sergileyebilmesi mümkün değildir. Ne devletimiz ne milletimiz ne de siyaset kurumu böyle bir durumun ortaya çıkmasına izin verecektir. Operasyonlarımız neticesinde adeta can çekişen terör örgütlerine siyasi hesaplarla moral aşılamanın vebali çok ağır olacaktır. Özellikle sanat öne sürülerek milli iradeye kastedenlerin propagandasının yapılmasını kabul edemeyiz. Kültür-sanat gibi insanı yücelten ortak değerlerin, insanlık ve demokrasi düşmanlarının istismar alanı haline dönüşmesine, sorumluluk makamında olan bizlerin karşı çıkması hayati öneme sahiptir. Bunu, her şeyden ve her türlü siyasi kaygıdan öte, 15 Temmuz gecesi çıplak elleriyle tankları durduran kahramanlara minnet borcumuz olarak görmemiz gerektiğine inanıyorum.
"BİZ SÖZÜMÜZÜ TUTTUK AB TUTMADI"
Biz AB'ye verdiğimiz her sözü tuttuk, ancak AB hiçbir sözünü tutmadı. Yönetimler değişse de Avrupa Birliği'nin ülkemize yönelik adaletsiz ve ahde vefa ilkesiyle bağdaşmayan tarafgir tutumunda bir değişiklik olmadı. Kağıt üzerinde ortaya koydukları ilkeleri, kuralları, süreçleri hiçe sayan bir yaklaşımla ülkemize haksızlık üzerine haksızlık yapıyorlar. Türkiye olarak 60 yıldır kapısında bekletildiğimiz Avrupa Birliği'nden herhangi bir beklentimiz yok.
Şayet, bize karşı örtülü bir yaptırım gibi kullandıkları vize dayatması başta olmak üzere haksızlıklarından geri dönerlerse, kendi yanlışlarını düzeltmiş olurlar. Yapmazlarsa siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri olarak bizden herhangi bir beklentiye girme hakkını tümüyle kaybederler. Eğer, artık iyice lafta kalan tam üyelik sürecini sonlandırmak gibi bir niyetleri varsa, işin o tarafı da kendi bilecekleri iştir. Biz, demokrasi, adalet ve özgürlükler noktasında Kopenhag Kriterleri'ni gerekirse Ankara Kriterleri yapar, yine yolumuza devam ederiz.
AİHM'NİN TEPKİ ÇEKEN FETÖ KARARI
Türkiye, bu ihanet çetesiyle mücadelesinden milim geri adım atmayacak, herhangi bir tavize, eskiye dönüşe müsaade etmeyecektir. Bir kez ihanet eden, unutmayın her zaman ihanet eder. Milletimiz bir defa ısırıldığı delikten ikinci kez ısırılmayacak kadar basiret ve feraset sahibidir. Bununla birlikte, karşımızdaki tablo, Avrupa'daki muhataplarımızın Türkiye'nin istiklali ve istikbali uğrunda ödediği bedellere en küçük bir saygılarının kalmadığının işaretidir.
Bazı ülkelerin etkisi altında kalarak yetkilerini aşan, Türkiye'nin egemenlik haklarını hiçe sayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine, sistemin kurucu üyesi İngiltere bile tahammül edememiştir. Bizim de terör örgütleriyle aynı hizada sıralanan kurumların kararlarına ne saygı duymamız ne de onların dediklerine kulak asmamız mümkün değildir.
"KARABAĞ ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞTU"
30 yıllık işgalin ardından Azerbaycan toprağı olan Karabağ özgürlüğüne kavuşmuş, hamdolsun, burada da hak yerini bulmuştur. Ülkemiz bölgesinde zulme ve işgale geçit vermemiştir.
Demokrasiyi güçlendirmek bu bakımdan milletin birliğini bütünlüğünü bir arada yaşama iradesini de güçlendirmek demektir. Hakarete varmadığı sürece her türlü tenkide açık olduğumuzu belirtmek istiyorum.
EMEKLİ ZAMMI AÇIKLAMASI
Başkan Erdoğan meclis çıkışı basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Emekli zammıyla ilgili "Yılbaşı gelmeden bir zam olur mu?" sorusuna cevap veren Başkan Erdoğan, "İnşallah" dedi.