Bu yıl 7- 14 Ekim tarihlerinde 60'ıncısı düzenlenecek Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Ulusal Belgesel Film Yarışması'nda 'Kanun Hükmü' filmi, seçkiden çıkarılmış, bunun üzerine jüri üyeleri kararı protesto ederek festivalde görevlerini yerine getirmeyeceklerini açıklamış, 27 filmin yönetmen ve yapımcısı, filmlerini festivalden çekme kararı aldıklarını bildirmişti.
Yaşanan bu gelişmeler sonrasında festival yönetimi, filmi tekrar seçkiye aldı. Filmin geri alındığının açıklanmasından kısa süre sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı, festivalden çekildiğini duyurdu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye'nin kültürel ve sanat değerlerinin korunması, geliştirilmesi ve güçlendirilmesi vizyonuyla çalışmaktadır. Bu vizyon çerçevesinde ülkemizde ve yurt dışında gerçekleştirilen yüzlerce kültür sanat etkinliğine destek vermektedir. Türk sinemasının alanındaki en önemli etkinliklerinden biri olan ve 60'ıncısının düzenlenme süreci devam eden Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde, belgesel yarışması bölümünde 'Kanun Hükmü' adlı belgesel yer almaktadır. Böylesi önemli bir festivalde, sanatın gücü kullanılarak mağduriyet algısı üzerinden FETÖ terör örgütü propagandası yapılmasına vesile olunması son derece üzücüdür. Bakanlığımız, Aziz milletimizin 15 Temmuz'da verdiği destansı mücadelesinin itibarsızlaştırılması, sanatın provokasyon unsuru olarak kullanılması çabasının bir parçası olmayacaktır. Bu sebeple Antalya Altın Portakal Film Festivali'nden çekilmiş bulunuyoruz."
CHP SKANDAL BELGESEL FİLME SAHİP ÇIKTI
FETÖ propagandasının açık bir şekilde yapıldığı skandal belgesele çok sert tepkiler gelirken, CHP ise yine şaşırtmayarak FETÖ'nün yanında saf tuttu.
CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, "Kanun Hükmü Belgeseli, çok büyük adaletsizliklere uğrayan ve yok sayılan bir kesime ışık tutuyordu. Belgesel neden Festival programından çıkarıldı, bilmek istiyoruz." açıklamasını yaparak, FETÖ'cüleri aklayan filme sahip çıktı.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de sosyal medya hesabından, "Antalya Altın Portakal Film Festivali, tarihin en zorlu dönemlerinde var olmuş ve filmlerin sınırları aşan tüm duygularına ev sahipliği yapmıştır. İnsanlığın tarih boyunca yanında ve karşısında olduğu ne varsa, sanatla dile getirilmiş olmasına özgürlük olarak bakmıştır. Ulusal ve uluslararası faaliyetlerimizle; Antalya'mıza ve sinemaseverlere verdiğimiz sözü tutarak, çalıştığımız her alanda olduğu gibi sinema emekçilerinin gayretlerine daima destek olacağız." sözlerini kullanarak skandal filme arka çıktığının mesajını vermişti.
CHP'Lİ BAŞARAN'DAN PARTİSİNE TEPKİ: FETÖ'YE KUYRUK OLMAYIN!
CHP'den Taşkın'a ve benzeri açıklamalara herhangi bir tepki gelmezken, CHP Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Oktay Başaran sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda partisine zehir zemberek sözler kullandı. Oktay Başaran, belgesel adı altında FETÖ'nün aklanmaya çalışılmasını asla kabul edemeyeceğini belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu partisi CHP'nin bir terör örgütünü korumaya çalışmasını da asla kabul edemem." dedi.
Başaran, partisine çağrıda bulunarak, "Özellikle partim CHP'yi ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığını tüm mahalle basın baskısına rağmen FETÖ terör örgütüne karşı duran onurlu bir duruşa davet ediyorum." sözlerini kullandı.
Başaran'ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şu şekilde:
Demokrasilerde muhalefet en az iktidar olmak kadar önemlidir. Muhalefet halkın menfaati adına iktidarı denetler, iktidarın yanlışlarını ortaya çıkarır, oy versin vermesin halkın çıkarlarını savunur.
Muhalefet tüm bunları ülke ve demokrasi adına yapar, muhalefetin ülke ve demokrasi aleyhine adım atmaya başlamışsa asıl kaygı orda başlar.
Birkaç gündür Antalya Altın Portakal Film Festivali etrafında yaşananları hem ülkem hem iki gözümün çiceği Antalyam ve CHP adına korkuyla karışık bir kaygıyla izliyorum.
Sanat elbette bazen gerçeği aramak bazen muhalif olmak demektir ancak sanat demokrasimide kastetmiş devletimize halkımıza saldırmış bir terör örgütünü savunmak mağdur göstermek hatta o örgütün propagandasını yapmak asla değildir.
Aynı şekilde FETÖ'ye kuyruk olmak FETÖ'yü savunmak muhalefet olmak olamaz olmamalı.
Bir belgesel adı altında FETÖ'yü aklamaya çalışması asla kabul edemediğim gibi üyesi ve neferi olmaktan hep şeref duyduğum Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu partisi CHP'nin bir terör örgütünü korumaya çalışmasını da asla kabul edemem.
Birkaç gündür mevzu bahis sözde belgeselden dolayı muhalif olmak adına CHP'nin basının ve sanat camiasının FETÖ'ye adeta canlı kalkan olmasını anlamadığım gibi endişe ve korkuyla izliyorum. Atatürk'ün mirasını üzerinde taşıyan kendisini ilerici ve aydın olarak gören siyasetçilerin entelektüellerin sanatçıların demokrasi ve Atatürk düşmanı gerici FETÖ'yü desteklemesi kabul edilemez bir durumdur.
"BAKANLIĞIN TAVRINI DESTEKLİYORUM"
Yine Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın FETÖ'yü savunmak adına ortaya konan bu kepazeliğe karşı almış olduğu tavrı destekliyorum. Vatanını Atatürk'ü ve CHP'yi seven tüm isimleri de mahalle baskısından kurtulmaya ve gerçek düşüncülerini korkmadan dillendirmeye çağırıyorum çünkü biliyorum ki hiçbir CHP'li FETÖ'ye kuyruk olmaz çünkü biliyorum ki hiçbir aydın sanatçı karanlık odalarda gençlerin geleceğini çalmak için çalışan FETÖ'ye prim vermez.
Muhalefet olmak halk için ülke için daha iyiyi daha güzeli aramaktır bir terör örgütünü desteklemek asla değildir.
Özellikle partim CHP'yi ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığını tüm mahalle basın baskısına rağmen FETÖ terör örgütüne karşı duran onurlu bir duruşa davet ediyorum.