Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Türkevi'nde gerçekleştirilen Dokuma Atlası etkinliğine katıldı. "Türkiye Yüzyılında, küresel pazarlara sunduğumuz geleneksel dokumalarımızın, tekstil sektörümüzü daha da güçlendirmesini hedefliyoruz" ifadelerini kullandı. Geleneksel dokumaları global pazarlarda tanıtarak, kadim kültürleri çoraklaştıran tek tipleşmeye karşı, panzehir üretebileceğini vurgulayan Emine Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
GÜZELLİKLERDEN MAHRUM KALDIK
Türkistan'dan Akdeniz'e kadar, farklı iklimlere uyumlu dokumalarımız, muhteşem bir çeşitlilik gösterirken, zaman içinde, maalesef, bu güzelliklerden de mahrum kaldık.
Günümüzde kullanılan kimyasal boyalarla birlikte; bitki köklerinden, denizlerden, minerallerden elde edilen renklerin, ölümsüzlüğünü de kaybettik.
Endüstriyel kumaşlar, kullan at toplumuna hitap ettikleri için, kalıcı olmak gibi bir kaygıları bulunmuyor.
GELENEKSEL YÖNTEMLERE DÖNÜLMELİ
Doğayla dost süreçler, yerini kirletici ve en çok su kullanan yöntemlere bıraktı. Geleneksel malzeme ve üretim yöntemleriyle kadim boyama tekniklerini günümüze uyarlamak, çevre kirliliğini azaltmak anlamına geliyor. Hedeflediğimiz atıksız dünya için, doğal ve uzun ömürlü dokumalara dönüş, sürdürülebilirlik açısından da elzemdir.
NESİLLER ARASI BAĞ KURACAĞIZ
Çok yönlü faydalar nedeniyle, unuttuğumuz yerel bilgileri, izleri bütünüyle silinmeden, yeniden keşfetmek ve nesillerarası bağı kurmak için yola çıktık. Uzman ekibimiz, geçmişin birikimini çağdaş yöntemlerle buluşturmak için şehir şehir ev ev gezerek, milletimizin binlerce yıllık "mekikli dokuma" türlerini gün yüzüne çıkardı.
GELENEKSELİ TEŞVİK EDİYORUZ
Yeniden yetiştirdiğimiz usta ve sanatkarlar marifetiyle, geleneksel dokumalarımızın üretimini teşvik ediyoruz. Dokuma yöntemlerini bilen ustası kalmadığı için, sandıklardan çıkarıp sergilediğimiz kumaşlarımızı da, yeniden üretmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
TEKTİPLEŞMEYE PANZEHİR ÜRETİLEBİLİR
Günümüzün en büyük açmazlarından birisi, hiç kuşkusuz endüstriyel üretimin berberinde getirdiği kimliksizleşmedir. Hep birlikte, geleneksel dokumalarımızı global pazarlarda tanıtarak, özellikle kadim kültürleri çoraklaştıran tektipleşmeye karşı, panzehir üretebiliriz. Bu hedefimizi gerçekleştirmek için verdiğimiz desteklerle, istikrarlı adımlar atmaya başladık.
ÖZGÜN KOLEKSİYONLAR MODA MERKEZİNDE...
Modacılarımız, kendi dokuma ve desenlerimizden oluşan özgün koleksiyonlarını, moda merkezlerine taşıma gayreti içindeler.
Pamuklu kumaştan, coğrafyamıza özgü yöntemlerle dokunan kutnu kumaşımız, bu yıl, uluslararası bir markanın koleksiyonuyla podyuma çıktı ve ilgiyle karşılandı.
ULUSLARARASI TASARIMCILARA DAVET
Bütün uluslararası tasarımcıları, Anadolu'nun eşsiz birikimini keşfederek, koleksiyonlarına katmaya davet ediyorum. Kaybolmaktan kurtardığımız dokumalarımızın, çağdaş tasarımlarla buluşmasının, moda endüstrisine, yeni bir soluk getireceğine yürekten inanıyorum.
TÜRKİYE YÜZYILI'NDA GÜÇLENECEK
Tekstil sektörümüz, halihazırda, dünya pazarlarında önemli bir aktör durumunda.
Türkiye Yüzyılında, küresel pazarlara sunduğumuz geleneksel dokumalarımızın, tekstil sektörümüzü daha da güçlendirmesini hedefliyoruz.Ecdad yadigarı dokumalarımız, uluslararası platformlarda, coğrafi ve mahreç işaretleriyle koruma altına alındı.
YENİ ÇÖZÜMLER
Ustalarımız, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında, Yaşayan İnsan Hazineleri Envanterine kayıtlıdır.
Uluslararası tasarımcılar, taklit edilemeyecek bir dokuma hazinesiyle de temayüz etmiş olacaklar. Kadim birikimlerimizi, günümüze hitap edecek şekilde, insanlığa kazandırmaya devam edeceğimizi, vurgulamak isterim.
Sizlerin asırlık medeniyet değerlerinizi de yakından tanımayı ve elbirliğiyle, insanlığa umut olacak yeni çözümler üretmeyi yürekten diliyorum.
Programda dans gösterisi yapılırken, Muhammed Ceylan ney dinletisi ve arp sanatçısı Şirin Pancaroğlu da bir dinleti sundu.