Gazeteci Fatih Altaylı, 17 Şubat'ta sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Yahu siz gerçekten sapıksınız anladık da diyanet gibi bir kurumda ne işiniz var. Sapıklar. Gidin porno sektörüne girin. Atatürk'ün millete doğru düzgün din bilgisi verilsin diye kurduğu kurumu sapık muhayyileniz ile kirletmeyin" ifadelerini kullandı. Söz konusu paylaşımın ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında ifade veren Altaylı, söz konusu sosyal medya paylaşımını kendisinin yaptığı, eylemin ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini söyledi.
'ELEŞTİRİ SINIRINI AŞTI'
Başsavcılık Altaylı hakkında 'Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret' suçundan 4 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı ve 15 üyesinin mağdur olarak yer aldığı iddianamede Altaylı'nın olay tarihinde ulusal çapta haber yapan televizyon ve gazetede yayınlar yapan tanınmış bir basın mensubu olarak, kamusal ilgi ve menfaat olan konularda yayın yapma haber verme, yazı yazman eleştirme, tepki gösterme, halkı bilgilendirme ve gerçeğe uygun yayınlar yapma gibi görevleri olduğunu ifade edildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi ve yerleşik yargı içtihatları ışığında sanığın görevini yerine getirirken basın hürriyeti kapsamında, yayın yapma, tepki ve eleştiri hakkının belirli sınırları olduğu hatırlatılan iddianamede, Altaylı'nın açıklamasının eleştiri sınırlarını aşarak olayın muhatabı olan mağdurlara yönelik alenen hakaret suçunu oluşturduğu kaydedildi.
'DOĞRUDAN SÖVME NİTELİĞİNDE'
Altaylı'nın tanınmış bir gazeteci, basın mensubu ve yazar olarak Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun verdiği fetva ve görüş ile ilgili yaptığı paylaşımın basının mesleki ve evrensel ilke, kural, değer ve standartlarına uygun olmadığı aktarıldı. İddianamede, kullanılan üslup ve ifadelerin doğrudan doğruya mağdurlara sövme niteliğinde olduğu, mağdurların şeref, onur ve saygınlıklarını rencide edebilecek nitelikte olduğunun anlaşıldığı belirtildi. Hazırlanan iddianame Ankara 61. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.